Cinsiyetçi ön yargıları aşıp tekne ihracatçısı oldu
AVRUPA'da gördüğü polietilen tekneleri Türkiye'de ilk kez düşük maliyetle seri olarak üreten girişimci Aygül Ay (28), Dubai, Katar, İran, Romanya ve Yunanistan’dan sipariş almaya başladı.
İş hayatına atıldığı günden itibaren yoğun Ar-Ge çalışması ve zorlu geçen ortak bulma sürecinde karşılaştığı en büyük sorunun cinsiyetçilik olduğunu kaydeden Aygül Ay, siparişlere yetişemediğini, şirketinin logosuna da kız kardeşlerini sembolize eden çizgiler yerleştirdiğini anlattı.
Batman’da 6’sı kız, 9 çocuklu ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelen Aygül Ay, henüz 2 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Avusturya Lisesi’nde eğitim gören Ay, bazı sorunlar nedeniyle okulu yarıda bıraktı.
Ancak sorunları aştıktan sonra eğitimini Gaziosmanpaşa Anadolu Almanca Lisesi’nde tamamladı. Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü’nde okuyan Ay, Goethe Enstitüsü’nün girişimiyle Almanya’ya çalışmaya gitti.
ŞİRKET LOGOSUNDA KIZ KARDEŞLERİNİ SEMBOLİZE ETTİ
Almanya'da bir şirkette pazarlama stratejileri üzerine çalışan Ay, Avrupa’nın birçok ülkesinde yaptığı seyahatlerin ardından Türkiye’ye dönerek denizcilik sektöründe girişim başlatmaya karar verdi.
Hollanda’da gördüğü ‘polietilen’ tekneleri çok daha düşük maliyetle üretmeye çalışan Ay, zorlu geçen ortak bulma çalışmasının ardından Mersin’in Tarsus ilçesinde bu malzemeyle depo üreten bir firmanın sahibi Melih Avunduk’u (28) ikna ederek ortak oldu. Ay, kurduğu şirketin logosunda kız kardeşlerini sembolize eden çizgiler koydu.
'SUDA BATMASI İMKANSIZ'
Eylül 2019’da Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nde seri üretime başlayan Aygül Ay, "Özellikle darbelere ve zor koşullara karşı dayanıklı olan bu maddeden üretilen tekneler Avrupa ve kuzey Amerika’da yıllardır kullanılıyor ama yüksek fiyatlar nedeniyle Türkiye piyasasına pek giremediler.
Türkiye’de de daha önce birkaç deneme olduysa da seri üretimi yapılamadı. Biz de bu açığı bulduk ama uygun ortam ve yatırımcı bulunamadığı için hep ertelendi. Bu iş ciddi teknoloji ve mühendislik isteyen bir ürün. İnsanlar fiber teknelerden bıktılar. Fiberin yıllık bakımları, çarptığı zaman delinmesi gibi sorunları var. Bu ürünün minimum 50 yıllık malzeme ömrü var. Suda batması fizik kurallarına göre imkansız. Cesaret gerektiren bir girişimdi, biz de bu cesareti gösterip ürettik” diye konuştu.
EN BÜYÜK PROBLEM CİNSİYETÇİLİK
Ay, girişim sürecinde karşılaştığı en büyük problemin cinsiyetçilik olduğuna vurgu yaparak, girişimi hakkında şu bilgileri verdi:
"Denizcilik sektörü, erkek egemen bir sektör. Şu an seri üretim yapan tek kadın girişimci benim. Bu projeyi hayata geçirebilmek için görüşmediğim yer kalmadı. Uzun süren test sürecinden sonra ürettiğimiz ürünlerden çok olumlu geri dönüşler aldık. Avrupa’dan ithal edilen 4 metrelik polietilen bir teknenin Türkiye’ye gelişi şu an 40-50 bin TL arasında satılıyor. Biz ise 3.55 metre tekneyi 6 bin, 4.30 metrelik tekneyi ise 9 bin TL’ye satıyoruz. Şu an Çin bile bizimle yarışamıyor. Başta, ‘plastikten tekne mi olur?’ diye önyargılar vardı ama teknenin dengesi, öz kütle avantajı çok iyi ve kullanım alanı çok fazla. Şu an üretimimiz çok yoğun. İç piyasanın yanı sıra Dubai, Katar, İran, Romanya, Yunanistan’dan çok büyük talepler var. Hobi amaçlı kullananların yanı sıra arama kurtarma çalışmaları için de talep ediliyor. Önümüzdeki birkaç ay için siparişimiz doldu.”
'AFAD VE SAHİL GÜVENLİK EKİPLERİ İÇİN PRATİK'
Ay’ın ortağı Melih Avunduk ise polietilen teknenin her alanda kullanılabileceğine dikkat çekerek, "Biz normalde polietilen ile su deposu, tank, arıtma deposu gibi ürünler üretiyorduk. Aygül hanım ile tanışalı 2 sene oldu. Bizi bu ürüne ikna edince kalıplarını hazırladık ve AR-GE aşamasından sonra seri üretime başladık. Bu ürünün et kalınlığı iyidir, yosun tutmaz, ağırlığı hafiftir ve bakım gerektirmez. AFAD ve Sahil Güvenlik ekipleri için de pratik bir ürün. Fiber teknelerde küçük bir çarpmada büyük maliyetler çıkabilir. Yıllık bakımları fazladır ama bizim ürünümüzde böyle şeylere gerek yok. Sezondan sezona araba yıkar gibi yıkayabilirsiniz” dedi.