Kültür balıkçılığına karşı Melleç Koyu’nda direniş
Mersin’in Anamur ilçesinde Melleç Koyu’na yapılmak istenen balık çiftliği projesinin ÇED toplantısı yaşam savunucularının protestoları sonucunda yapılamadı.
BİRGÜN/Mutlu Erol Kahya - Mersin’in Anamur ilçesinde üç çevre kanunu ve üç uluslararası çevre sözleşmesi ile korunan Melleç Koyu’na yapılmak istenen balık çiftlikleri projesinin ÇED Halkın Katılımı Toplantısı ilçede gerçekleştirilen protestolar nedeniyle yapılamadı. Melleç Koyu’nda gerçekleştirilen yürüyüşte yaşam savunucuları “Denizler Anamur’un çocuklarının”, “Denizimizi kirletmeyin”, “Balık çiftliklerine hayır’ yazılı dövizler açarak, balık çiftliği projesine tepki gösterdi.
BirGün’e süreç ile ilgili açıklamalarda bulunan Anamur Çevre Platformu’ndan Avukat Şeyda Afyoncu Top, ÇED Toplantısının yapılabilmesi için toplantıya bölge dışından insanların taşındığını belirterek, “Platform ile birlikte halktan vekâletname topluyoruz. Mücadelemizi hukuki alanda da sürdüreceğiz. Önümüzdeki günlerden itibaren platform olarak kıyılarda nöbet tutacağız” dedi.
Afyoncu, projenin 2003 yılında imzalanan ‘Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 11. Maddesi'ne de aykırı olduğunu ifade ederek Anamurluları Melleç Koyu’na sahip çıkmaya çağırdı.
"KÜLTÜR BALIKÇILIĞI, HIRSIZLIKTIR"
Kültür balıkçılığının yaratacağı zararlar üzerine konuşan Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül, “Kültür balıkçılığı hırsızlıktır. Bir kilo balıketi yiyebilmek için kaç kilo yem vermemiz lazım? Satışta olanlar özellikle etçil balıklar olan levrek ve çipuradır ve bunların bir kilo üretimi için Dünya Gıda Örgütü’nün verilerine göre yaklaşık iki kilo hamsi ve sardalyadan oluşan yem gerekmektedir. Bu da denizdeki diğer balıkların istismar edileceği ve denizlerimizin çölleşeceği anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.
BALIKLAR İÇİN KULLANILAN YEMLER GDO'LU
Küçükgül, OECD’nin 1980’de kültür balıkçılığını endüstriyel bir sektör olarak tanımladığını belirterek, “Bunun anlamı burada üretilen atıkların arıtılma zorunluluğudur. Ama yıl 2018 böyle bir şey görmedim. Kültür balıkçılığında balıklar için kullanılan yemler içerisinde ise genetiği değiştirilmiş soya ve mısır yer alıyor. Dolayısıyla insan sağlığına bu kuşak için bir zararı yok gibi görünse de bizden sonraki kuşaklar için yıkıcı zararlar söz konusu" dedi.
