Arhavi'de 1 bahçede 40 armut çeşidi yetiştirdi
Ziraat Mühendisi Merve Alçiçek, Arhavi'nin çevre köylerinde 40 farklı çeşit armut türü tespit etti.
Farklı türlerdeki armut tohumlarını küçük bir bahçede toplayan Alçiçek'in hedefi, hazırladığı projenin onaylanmasıyla büyük bir bahçe kurmak...
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberi şöyle:
Arhavi İlçe Tarım Müdürlüğü’nde Ziraat Mühendisi olarak çalışan Merve Alçiçek dört yıldır ilçenin çevresindeki köylerde armut ağaçlarını inceliyor. Bugüne dek 40 farklı çeşit armut türü tespit eden Alçiçek oluşturdukları küçük bahçeye bu armutların tohumunu ekti. Armut türlerinin Lazca isimlerini de kaydeden ve fotoğraflayan Alçiçek, “Kendimce geleceğe bir şey bırakmak istiyorum” dedi.
KÖYLERİ GEZİP ARMUT AĞAÇLARINI LAZCA İSİMLERİYLE KAYDEDİYOR
Karadeniz Araştırma Enstitüsü’nün Karadeniz Bölgesi’ndeki meyve çeşitliliğine dair bir çalışmasının ardından bireysel çabasıyla daha daraltılmış bir araştırma tasarlayan ziraat mühendisi Merve Alçiçek, Arhavi’deki armutları incelmeye başladı. Çevre köyleri dolaşıp köylülerin yardımıyla armut ağaçlarını inceleyen mühendis bugüne kadar 40 farklı armut türü tespit etti.
Armutları fotoğraflayan ve örnekler alan Alçiçek, “Bu bölgede çok geniş tarım çeşitliliği yok. Genellikle çay ve fındık yetişiyor. Fakat ilçemizde ve köylerimizde oldukça fazla sayıda armut meyvesi var. Hepsi de oldukça eski ve yaşlı ağaçlar. Köylerde yaşayanların yardımıyla bu asırlık armut ağaçlarını bulduk. Hepsini Lazca isimleriyle kaydediyoruz. Mümkün oldukça da kaybolmamaları adına üzerlerinden örnekler alıp çoğaltıyoruz. Tespitle sınırlı kalmayıp bu armutların korunmaları adına da çalışıyoruz” diye konuştu.
GEN BAHÇESİ TASARLIYOR
Tespit ettiği farklı çeşitlerdeki armutlar için örnek bir bahçe kuran Alçiçek, çalışması için proje hazırlığında olduğunu söyledi. Tamamladığı projenin kabul edilmesi halinde daha büyük bir bahçede armutları üretmeyi planlayan ziraat mühendisi, “Eğer projemiz kabul alırsa daha büyük bir alanda, daha büyük bir bahçe kurmayı düşünüyoruz. Daha sonra bu arşivlediğimiz çeşitleri, isimleri ve fotoğraflarıyla birlikte bir katalog hazırlayacağız. Buradan da bahçeyle ilgilenecek insanlara belki istihdam imkânı yaratacağız, bunu diliyoruz. Buradan elde edilecek ürünler yerel pazarda ve buranın dışındaki alanlarda satılabilir. Burada insanlar meyveleri çok güzel değerlendirirler. Bu aynı zamanda bir gen bahçesi olacak. İnsanlar dilediklerinde bunu çoğaltabilecekler. Burada çok geleneksel yöntemlerle bu armutlarla ilgilenen yaşlılar var. Bunları gençlere de aşılamak istiyoruz. Hedefimiz bu” dedi.
‘İNSANLAR BURADA ÇİFTÇİ DEĞİL, KÖYLÜ’
“Kültürümüz adına da bunları korumak gerektiğini düşünüyorum” diyen mühendis, küçük alanlarda tarım yapılan bu bölgedeki verimliliğin çok fazla olduğunu belirterek şöyle devam etti, “İnsanlar burada çiftçi değil köylü. Bunlardan para kazanmıyorlar, yalnızca kendileri için üretip etrafındaki insanlara hediye ediyorlar. Bu aynı zamanda bir gelenek gibi. Bu armutların korunması gerekiyor. Ben de şehirde büyümüş, ziraat fakültesinde okuyup en verimli biçimde çok sayıda ürün almayı hedefleyerek eğitim almış biriyim. Böyle küçük kasaba ve köylerde yaşadığınız zaman aslında öyle olmadığını görüyorsunuz. Atıl bıraktığınız ve önemsemediğiniz meyvelerin aslında ne kadar kıymetli, ilaç gibi olduğunu görüyorsunuz. Bu bölgede bunlar sıfır ilaç, sıfır gübreyle büyümüş meyveler ve hâlâ hiçbir hizmet görmemelerine rağmen bize ürün veriyorlar. Onlara hürmet göstermek lazım diye düşünüyorum. Bu insanlık adına da mühim.”