Hastalığı yüzünden üniversiteyi bıraktı
- VAN'ın Tuşba ilçesinde yaşayan üniversite öğrencisi Hasan Kavalcı (24), 4 yıl önce yakalandığı Ataksi (dengesiz yürüme) hastalığıyla mücadale ediyor.
Hastalığı yüzünden okula gidemeyen Kavalcı, bugüne kadar gittiği bir çok hastane ve özel doktorda tedavisine bir türlü çare bulunamadı. Üniversiteye hazırlanan kız kardeşinin yardımıyla haftanın belirli günlerinde fizyoterapiste giderek, fizik-tedavi gören Kavalcı'nın tek isteği bir an önce eski sağlığına kavuşup, yarım bıraktığı üniversite eğitimini tamamlamak.
Tuşba ilçesi Abdurrahman Gazi Mahallesi'nde yaşayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Kavalcı, Ataksi (dengesiz yürüme) hastalığı yüzünden okulunu bırakmak zorunda kaldı. Bir otobüs firmasında şoför olarak çalışan Mahmut Kavalcı'nın 3 çocuğundan en büyüğü olan Hasan Kavalcı için bugüne kadar gittiği bir çok hastane ve özel doktorda tedavisine bir türlü çare bulunamadı.
'OĞLU İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜ '
Üniversiteye hazırlanan kız kardeşi Büşra Kavalcı'nın yardımıyla haftanın 3 günü özel bir rehabilitasyon merkezine götürülerek fizik-tedavi gören Kavalcı'nın tek isteği sağlığına kavuşup, bıraktığı üniversite eğitimini tamamlamak. Anne Asya Kavalcı, tek başına yürüme güçlüğü çeken çocuğu için gözyaşı dökerken baba Kavalcı da yetkililerden yardım istedi.
Hastalığı yüzünden okul arkadaşları ile görüşmek istemediğini belirten Kavalcı, "Üniversite 1'inci sınıfa sadece 3 ay gidebildim. Hastalığım git gide ağırlaşınca okula gidemez, yazı yazamaz ve yürüyemez oldum. Ben tek başıma yürüyemiyorum. Doktorlar hastalığımının ne olduğu konusunda kesin bir teşhis koyamadılar. Fizik-tedaviye gidiyorum. Tek başıma yürüyemediğim için üniversite sınavlarına hazırlanan kardeşim Büşra bana yardımcı oluyor. Benim tek isteğim tedavi olup, okuluma kaldığım yerden devam etmek. Üç kardeşiz. En büyükleri benim. Babam da otobüs şoförü. Tek isteğim, sağlığıma kavuşup okumak" dedi.
Baba Mehmet Kavalcı ise, oğlunun bir gün futbol oynarken sol dizinde sakatlık yaşadığını, bu sakatlık sonrası hastalığının ağırlaşarak bu hale geldiğini anlattı. Kavalcı, "Doktora götürdük. Bize 'Herhangi bir şey yok' dediler. Ama yavaş yavaş bu hastalığı ağırlaşınca bu kez Ankara, İstanbul ve Mersin gibi illere götürdük. Burada da doktorlar tarafından muayene edilen oğlumun hastalığına bir türlü teşhis konulamadı. Şu anda 300'ün üzerinde emarı var. Yaklaşık 3 yıl boyunca Ankara'da İbni Sina Hastanesi'nde yattı. Orada da doktorlar çocuğumun hastalığıyla ilgili kesin bir tanı veya teşhis koymadılar. Aileden gelen bir hastalık olabilir diye doktorlar benim de filmlerimi çektiler" diye konuştu.
'ÇOCUĞUMUN AYAĞA KALKMASINI İSTİYORUM'
Yetkililerden yardım da isteyen baba Kavalcı, "Oğlum, hastalığı yüzünden okuluna gidemedi. Sayın Cumhurbaşkanıma da çağrıda bulunuyorum. Çocuğumun tek isteği sağlığına kavuşup bıraktığı okuluna gitmek. Şu ana kadar hep kendi imkanlarımla oğlumu doktorlara götürdüm. Yetkililerden oğlumun tedavisi için destek bekliyorum" dedi.
Fizyoterapist Mehmet Hafit Bayır da, 2,5 yıldan beridir Hasan'a fizik-tedavi uygulaması yaptığını, sağlık durumunun her geçen gün daha iyiye gittiğini ifade ederek, "Bize ilk geldiği zaman durumu daha sıkıntılıydı. Şimdi biraz daha iyi. Tek başına hiç bir yere gidemiyor. Fizik-tedavi uyguluyoruz, ama Hasa'nın daha tanısı belli değil. Burada özellikle denge üzerine çalışıyoruz" dedi.