72 Yaşındaki Kadın 40 Yaşında Gibi Görünüyor: Japon Kadınların Güzellik Formülü Meğer Muzdaymış

Turegano'nun annesi Michiko, videoda yüzünü ve ellerini muz kabuğuyla nasıl sildiğini gösterdi. 72 yaşındaki Michiko, "Bu benim güzellik sırrım" diyerek, yıllardır bu yöntemi kullandığını belirtti. Videoyu izleyenler, Michiko’nun genç görünümüne hayran kaldı ve onun yaşını tahmin etmenin imkansız olduğunu ifade etti.

Mamina Turegano, annesinin cilt bakım rutininin temelinde muz kabuğu olduğunu ve bu yöntemin yıllardır uygulandığını vurguladı. Michiko, muz kabuğunu cildine sürdükten sonra 20 dakika bekleyip yüzünü yıkıyor.

Michiko, doğal kozmetiklerin gücüne inanıyor ve muzun bu konuda birçok avantaj sunduğunu savunuyor. Muz kabuğu, potasyum, A, C, E, B vitaminleri, çinko ve amino asitler gibi cilt için faydalı maddeler içeriyor.

Muz kabuğunun cildi mükemmel şekilde nemlendirdiği, eksfoliye ettiği, kırışıklıklarla mücadele ettiği ve cilt tonunu eşitlediği biliniyor. Ayrıca göz çevresindeki şişkinliği azaltıyor ve antioksidan etkisiyle cilt sağlığını destekliyor. 2012 yılında Tayland'daki Thammasat Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir araştırma, muz kabuğu özlerinin antiinflamatuar özelliklere sahip olduğunu ortaya koydu.

MUZUN SAĞLIĞA FAYDALARI

Muz, potasyum açısından zengin olmasıyla bilinir; ancak bu tropikal meyve, sağlığınıza sunduğu faydalarla çok daha fazlasını sunuyor. Beslenme uzmanları, muzun içerdiği besin değerlerini ve bu meyveden elde edilebilecek tüm yararları gözler önüne seriyor.

Yapılan araştırmalar, muzun sayısız besinsel faydaya sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren ve kronik hastalık riskini azaltan antioksidanlar içeriyor. Ayrıca, triptofan ve melatonin içeriği sayesinde uyku kalitesini artırmaya yardımcı oluyor. Muz, sindirimi yavaşlatan ve tokluk hissini uzatan lif açısından da oldukça zengin.

2021 yılında Avustralyalı bilim insanları, bağırsak sağlığının genel sağlığımız üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak amacıyla 50'den fazla çalışmayı inceledi. Bu araştırmalar, probiyotiklerin desteklediği dengeli bir mikrobiyomun önemini vurguladı. Ancak probiyotiklerin etkin olabilmesi için prebiyotiklere ihtiyaç duyuluyor ve muz, bu noktada devreye giriyor.

Uzman diyetisyen Sally Twellman, "Muz, çözünür lif olarak bilinen prebiyotikler açısından oldukça zengindir" diyor. Prebiyotikler, bağırsaklardaki faydalı bakterilerin çoğalmasını sağlayarak sindirim ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli rol oynuyor.

Twellman, "Bağırsak sistemimiz, tüm vücut sağlığımızın temelini oluşturur" diyerek, prebiyotiklerle beslenmeyen faydalı bakterilerin zamanla azaldığını ve bu durumun kronik hastalıkların riskini artırabileceğini belirtiyor.

Bağırsak mikrobiyomunun beslenmesi, zihinsel sağlığa da olumlu katkıda bulunuyor. Beslenme uzmanı Emily Clermont, bağırsak ile beyin arasındaki güçlü bağlantıyı destekleyen araştırmaların giderek arttığını belirtiyor. Clermont, "Bağırsak mikrobiyomunda meydana gelen değişiklikler, beyinle olan iletişimi etkileyebilir" diyor.

Muz, iltihapları hafifletirken, içerdiği prebiyotik lif sayesinde kabızlığı ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Yüksek potasyum içeriği, böbreklerin fazla suyu ve tuzu atmasını destekleyerek, vücutta su tutulumunu ve şişkinliği önler. Twellman, "Potasyum, aynı zamanda böbreklerin kan basıncını düzenlemesine de yardımcı olur" diyerek, böbreklerin bu işlevinin arter duvarlarına fazla yük binmesini engellediğini belirtiyor.

Muz, prebiyotik lif kaynağı olarak bağırsaklarınızdaki faydalı bakterileri besler ve sağlıklı sindirimi teşvik eder. Ancak sağlıklı bir mikrobiyom için dengeli bir beslenme şart. Uzmanlar, lif açısından zengin çeşitli gıdaların tüketilmesini öneriyor.

Muzun yanı sıra, soğan, sarımsak, elma, kuşkonmaz, karahindiba ve enginar gibi sebzeler ve meyveler de doğal prebiyotikler içerir. Bu gıdalar, bağırsak sağlığınızı korumanıza ve genel sağlık durumunuzu iyileştirmenize yardımcı olabilir.