Yaşlıların iki sığınağı Ege ve Karadeniz kıyıları
Dün yayımlanan Yaşlı Nüfus İstatistikleri Türkiye nüfusunun hızla yaşlandığını gösteriyor.
Dün yayımlanan Yaşlı Nüfus İstatistikleri Türkiye nüfusunun hızla yaşlandığını gösteriyor.
Habertürk'ten Abdurrahman Yıldırım yazdı:
-2018 yılı itibariyle artık Türkiye’nin ortalama yaşı 32. Hemen her yıl 2-3 tık kadar yukarı atıyor bu sayı. 10 yıl önce 2018’de ortalama yaş 28.5 idi. 10 yılda Türkiye nüfusu 3.5 yıl yaşlanmış.
-Türkiye yaşlanmaya da devam edecek. Yine TÜİK tahminlerine göre ortanca yaş 2023’te 33.5’e , 2030’da 35.6’ya, 2040’ta ise 38.5’e çıkacak. 2040’lı yıllarda genç nüfus özelliğimiz kaybolacak ve Türkiye de artık yaşlı nüfus kategorisine girecek.
-Şunun şurasında demografik fırsat penceresinin açık kalacağı 20 yıl, bilemediniz 25 yıl var. Daha sonra kalkınma, atılım yapma, dinamizm için fırsat penceresi kapanacak, nüfus yaşlanacak. Bütün yaşlı ülkeler gibi, ekonominin büyüme hızı yavaşlayacak. Sosyal güvenlik harcamaları artacak. Yaşlı bağımlı nüfus artacak. Çalışanların üzerine daha fazla yük binecek.
-Önümüzdeki 20-25 yılda ne yapıp edip mutlaka gelişmiş ülkeler düzeyine çıkmamız, bunun için eğitilmiş bir nüfusa sahip olmamız, tasarrufları mutlaka artırmamız, sosyal güvenliğin yanına ikinci emekliliği eklememiz gerekiyor.
-Çünkü şu anda bile yaşlı nüfusun yüzde 15.5’i yoksul. Yani her 7 kişiden biri. Yaşlı olmanın ve hayata yaşlı olarak devam etmenin çeşitli zorlukları var. Yaşlılığa bir de yoksulluk eklenince hayat hepten zorlaşacak.
EN ZORU KENTLİ, YOKSUL VE YAŞLI OLMAK
-Zorluklardan biri artık nüfusun yüzde 85’inin kentlerde yaşıyor olmasında. Kırsal kesimde geleneksel aile yapısında yaşlılara çocukları, akrabaları, komşuları gibi herkes bakardı. Kentte böyle bir yaşam yok.
-Kentte sosyal güvence, özel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, bankada biriken tasarruflar, kiradaki daire, huzur evi, yaşlılar bakım evi ve benzeri var. Bütün bunlar da parayla. Yani yaşlılıkta da geçinmek için iyi para gerekli.
-Bu imkanlara büyük çoğunluğun ulaşmasının yolu da ekonominin gelişmesinden, işsizliğin azalmasından ve kişi başı gelirin bugünkü düzeyinin 3-4 katına çıkmasından geçiyor.
-Bunlardan bir kaçı birlikte yoksa hem yaşlı hem de kentli yoksul olarak hayatın son dönemini ser sefil durumda geçirme riski var. O dönem geldiğinde devletin sosyal güvenliği katkısının oranı da yine ekonomik gelişmişliğe bağlı.
BÜYÜKTEN KAÇIŞ, KÜÇÜĞE SIĞINMA
- 2018 itibariyle bakınca 65 yaş ve yukarısını kapsayan yaşlı nüfus büyük kentleri terk ediyor. Bu yeni bir şey de değil. Geçmiş yıllarda da görülüyordu.
-Gençken büyük şehirlere göç edilmesinin en büyük nedeni eğitim, iş ve aş. Çalışma hayatı bitince de ver elini memleket ya da küçük şehirler.
-Toplam nüfusuna oranla en çok yaşlı nüfusa sahip 15 ilde durum şöyle: 6.2 milyon toplam nüfusa karşılık 908.7 bin yaşlı nüfus yaşıyor. 15 ilin nüfusu Türkiye’nin yüzde 7.5’i kadarken yaşlı nüfusunun oranı ülke yaşlı nüfusunun yüzde 12.6’sı kadar. Yaşlı nüfus Türkiye ortalaması yüzde 8.8 iken bu illerin ortalaması oranı 14.7.
-En çok yaşlı nüfusa sahip iller elbette yine büyük iller. Çünkü 10 büyük ilin toplam nüfusu zaten 38.7 milyon ve ülke nüfusunun yarısı kadar. 10 ilin yaşlı nüfusu ise 3.2 milyon. Bu illerin nüfusu Türkiye’nin yüzde 47.2’si iken, yaşlı nüfusunun ülke yaşlı nüfusu içindeki payı yüzde 45.3’e iniyor. Yani bu illerde daha fazla genç, daha az yaşlı yaşıyor.
ILIMAN İKLİM TERCİH NEDENİ
-Memleketi güzel, havası ılık olanlar memleketine sığınıyor veya dönüyor.Buna en iyi örnek Karadenizliler ve Karadeniz kentleri. En yaşlı nüfusun Sinop, Kastamonu, Artvin ve Giresun’da karşımıza çıkması bundan. Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranının en yüksek olduğu il yüzde 18 ile Sinop, yüzde 17 ile Kastamonu, yüzde 16 ile Artvin ve yüzde15 ile Giresun. Bu iller aynı zamanda en çok göç veren iller.
YAŞLILARI TOPRAK ÇEKER
-Balıkesir ve Çanakkale de yaşlılar için en popüler illerden. Çünkü bu illerde de hava çok temiz, toprakla uğraşmak mümkün ve gelişmiş üç şehrin (İstanbul, İzmir, Bursa) arasında yer alıyor. Bu nedenle yaşlı nüfusun oranı Balıkesir’de yüzde 15, Çanakkale de yüzde 14.5.
-Büyük iller arasında yaşlıların tek tercihi ise İzmir. Hava, toprak, yaşam kalitesinin yüksekliği ile İzmir’de yaşlı nüfusun oranını yüzde 10.9 ile Türkiye ortalamasının 2.1 puan üzerine çıkartıyor.
-İzmir’in, Çanakkale ve Balıkesir’in ortak özelliği Ege kıyısı olmasında ve bu illerin tarıma elverişliliğinde. Büyük illerden Konya, Manisa ve Samsun’da da yaşlı nüfus oranı yüksek ve Türkiye’nin üzerinde. Bu iller aynı zamanda tarımda öne çıkan iller. Yani yaşlıları çeken bir özellik de toprakla uğraşma, toprağa değme isteği olarak görülüyor
İZMİR İSTANBUL’DAN YAŞLI
-İstanbul’un nüfusu İzmir’in 3.5 katı iken, yaşlı nüfusu sadece 2.1 katı.İstanbul’un yaşlı nüfusu yüzde 6.7 ile Türkiye ortalamasının 2.1 puan altında. Kente göç yoluyla gelenler için çalışma hayatı bittikten sonra İstanbul’da yaşama pek tercih edilmiyor. Ama İzmir tercih ediliyor hatta dışarıdan da yaşlı nüfus göçü alıyor.
-Muğla da yaşlıların tercih ettiği illerden biri. İlk 15 listesine giremedi ama yaşlı nüfus oranı yüzde 12.1 ile Türkiye ortalamasının 3.3 puan üzerinde.
SICAKTAN VE SOĞUKTAN KAÇIŞ
-Doğu illeri arasında listede yaşlı şehir olarak sadece Tunceli var. Yüzde 13.7’lik yaşlı nüfusa sahip olmasında Tunceli’nin doğal güzelliklerini, havasını ve suyunun kalitesini dikkate almak gerekiyor.
-İklim olarak soğuk olan Kars ve Erzurum için böyle bir durum söz konusu değil. Ya da sıcaklık düzeyi yüksek Urfa, Antep, Mardin de aynı durumda.
-Hatta tatil beldesi Antalya bile yaşlılar tarafından tercih edilmiyor ki, yaşlı nüfus oranı yüzde 8.1 ile ortalamanın altında kaldı. Antalya sıcak olması yanında bir de nemli.