Kalker için 3 bin 133 ağacı kesecekler!
Çevre dernekleri, projeyle ekolojik dengenin bozulacağını, biyolojik olarak bilimsel çalışmaların yapıldığı Çayır Mağarası'nın tehlike altına gireceğine dikkat çekiyor.
ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesinde bulunan Çayır Mağarası'nın 346 metre yakınına yapılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi projesi için açıklanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda, 27 hektarlık alanda doğal gürgen, kayın ve kestane ve çam ağaçlarından oluşan 3 bin 133 ağacın kesileceği belirtildi. Çevre dernekleri, projeyle ekolojik dengenin bozulacağını, biyolojik olarak bilimsel çalışmaların yapıldığı Çayır Mağarası'nın tehlike altına gireceğini açıkladı.
Özel bir şirket tarafından ilçeye bağlı Çayır ve Güdüllü köyleri arasındaki tamamı orman olan 27 hektarlık alana kalker ocağı ve kırma eleme tesisi yapımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvuruda bulunuldu. Şirket, 27 hektarlık üretim alanında yılda 1 milyon 750 bin ton üretim planlayarak ruhsat talebinde bulundu. Şirketin yapmak istediği tesis için başlatılan ÇED süreci kapsamında 2 yıl önce köyde yapılmak istenen bilgilendirme toplantısı, köylülerin yoğun tepkisi üzerine gerçekleştirilemedi. Köylüler, tesisi istemediklerini belirten bin imzayı da Zonguldak Valiliği'ne teslim etti. Köylüler mücadelelerine devam ederken, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, internet sitesinden 2 Mayıs'ta konuyla alakalı değerlendirme komisyonu toplantısı yapılacağını duyurdu. Aynı zamanda ÇED raporu da ilgili sayfada yayınlandı. Raporda, tesis alanı içindeki ağaç sayısı 10 bin 267 olarak açıklanırken, bunun önemli bölümünü doğal gürgen, kayın ve kestane ağacı oluşturduğu belirtildi. Kesilecek ağaç sayısı ise 3 bin 133 olarak belirtilen raporda, proje sonrası ise bu sayının beş katı ağaç dikileceği ifade edildi. Raporda ayrıca, Zonguldak Valiliği'nin turizme kazandırmak için proje geliştirdiği, içinde bulunan 6 çeşit yarasa türü ve sarkıtlarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Çayır Mağarası'na 346 metre yakınlıkta, 150 metre yakınında da bir mahalle olduğu ifade ediliyor.
KÖYLÜLERİN YAPTIRMADIĞI TOPLANTI 'YAPILDI' OLARAK GÖSTERİLMİŞ
Raporda, köylülerin tepkisi üzerine yapılamayan toplantının yapılmış gibi gösterilmesi de dikkat çekti. Raporda, "Proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacı ile 07.09.2017 tarihinde Zonguldak İli, Çaycuma ilçesi Güdüllü Köyü Merkez Cami önünde ÇED Sürecine Halkın Katılımı toplantısı gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıda faaliyetin gerekliliği, bu bölgenin seçilme nedeni, proje hakkında bilgi, çevresel açıdan alınacak önlemler hakkında halk bilgilendirilerek, görüş ve önerileri alınmış, projeye ve çevresel etkilerine ilişkin halkın soruları cevaplandırılmıştır. Çayır Köyü mağarasının giriş kısmı ve mağara uzanımının bir bölümü ruhsat sahası içerisinde kalmaktadır. Bu nedenle, halkın katılımı toplantısı sonrası ÇED başvuru dosyasında yer alan izin sınırları içerisinde kalınarak, izni istenilen alan koordinatlarında değişikliğe gidilmiştir" denildi.
ÖZTÜRK: YILDA 1 MİLYON 750 BİN TON TAŞ İÇİN 3 BİN 133 AĞAÇ KESİLECEK
Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk, tesisin yapılacağı alanda incelemelerde bulundu. Öztürk, alanın Zonguldak Valiliği'nce alternatif turizme yönelik çeşitli projelerle desteklendiğini anlatarak, şöyle dedi:
"Tesisin yapılacağı alan, 3 kilometre uzakta Göldağı Tabiat Anıtı'na da çok yakın bir bölge. Çayır Mağarası'na ise yalnızca 346 metre uzaklıkta. 27 hektarlık alanda yılda 1 milyon 750 bin ton gibi büyük miktarda üretim yapacak bir taş ocağı açılmak isteniyor. Rapora göre burada 10 bin 267 adet ağaç var. Hepsini saymışlar. Hangisi meşe, hangisi göknar hepsi kayıtlarda var. Bunlardan tam 3 bin 133 tanesi mutlaka kesilecek deniyor. Dağdan bu ağaçlar kesilecek. Delme, patlatma yöntemiyle yılda 1 milyon 750 bin ton taş alınacak. Bu çalışma esnasında arazide çok büyük çatlakların ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu da su yapısını büyük ölçüde bozacak ve mağaranın su rejimini bozacaktır. Bu da mağaranın ekolojik sisteminin bozulması demektir. Aynı zamanda mağaraya giden su yollarının bozulması nedeniyle mağarada halen devam etmekte olan sarkıt dikit oluşumlarının sona ermesi anlamına gelmektedir. Bu çalışmalar sırasında oluşacak kirlilik ve gürültü etraftaki köylülerin yaşamını da olumsuz etkileyecektir. Hemen 150 metre ileride yaşam alanı başlıyor. Üretilen taşın nakli için ağır tonajlı kamyonlar burada hem gürültü, hem toz kirliliği yaratacaktır ve yolların da tahrip olmasına neden olacaktır. Yani yapılacak olan taş ocağı Zonguldak ve çevresinin en değerli ekolojik alanlarından birini tahrip edecektir."
MAĞARANIN ÖNEMİ
Yetkililerin bu yanlış karardan döneceğine inandığını ifade eden Öztürk, bölgedeki doğal yaşamın tümüyle korunması için kararlar alınmasını beklediklerini söyledi. Çayır Mağarası'nın Zonguldak için çok önemli olduğunu anlatan Öztürk, raporda mağaranın su pınarının beslenme alanının ruhsat sahası dışında olduğu için projeden etkilenmeyeceği açıklamasını eleştirerek, "Bu mağarada geniş su yatakları var. İçinde çok farklı bir ekosistem barındırıyor. Yapılan araştırmaya göre burada 6 farklı yarasa kolonisinin yaşadığı tespit edildi. Bu da mağaranın önemini ortaya koyuyor. Mağaranın aynı zamanda tarihsel önemi de var. Filyos beldesindeki Antik Tion kentine Romalılar buradan su taşımışlar. Su yapıları hala burada gözlenebiliyor. Bu kadar önemli bir yere bu denli bir tesis kurulmak istenmesi kabul edilebilir bir şey değildir" dedi.
TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan da kalker ocağı ve eleme tesisini yapmak için seçilen noktanın iyice araştırılmadan ve düşünülmeden tespit edilen bir nokta olduğunu ifade ederek, "Yeşil örtünün son derece zengin olduğu bir bölge. Doğal değeri olan ve turizm açısından da değeri olan Çayır Mağarası'na çok yakın bu nokta. Yapılacak çalışma sırasında da mağaranın zarar göreceği ortadadır. Ayrıca çok sayıda ağacın kesilmesi nedeniyle de bitki örtüsü ve ekoloji zarar görecektir. Bu işletmenin buraya yapılmasından vazgeçilmesini istiyoruz" diye konuştu.
'BİZİM YAŞAMA HAKKIMIZ VAR'
Çayır Köyü'nde yaşayan Dursun Dindar, kalker ocağını köylerine istemediklerini, köylerinin doğasıyla meşhur olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
"Doğasıyla, yeşilliğiyle biz burada yaşıyoruz. Buraya taş ocağının yapılmaması için elimizden ne gelirse yapacağız. Bizim yaşama hakkımız var. Doğada insanların, canlı varlıkların yaşamaya hakkı var. Bunları kimsenin öldürmeye hakkı yok. Burada yarasalar var mağarada. Kuşlar var, yaban hayat var. Biz burada turizme açılacak mağaramızı kimsenin öldürmesini kabul etmiyoruz. Sayın valimizden, milletvekillerimizden yardım bekliyoruz."