Balıkçının Ağına Takıldı Büyük Heyecan Yarattı, Bakanlık Özel İzinle Araştırıyor
Düzce'nin Akçakoca ilçesinde amatör balıkçıların bulduğu batığa ilişkin yapılan çalışmalarda dikkat çeken bulgulara ulaşıldı. Batık üzerinde çalışmalarına devam eden akademisyenler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan özel izin talep etti.
Düzce Üniversitesi’nden (DÜ) akademisyenler, Akçakoca’da bir amatör balıkçı tarafından fark edilen batığın hikayesini aydınlatmak üzere bir araştırma başlattı.
Yaklaşık 8 ay önce, Karaburun açıklarında zıpkınla balık avlarken su altı kamerası kullanan Gürkan Gürbüz, 6 metre derinlikte büyük demir kalıntılarına rastladı. Çektiği görüntüleri DÜ Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Deniz Yağlıoğlu ve DÜ Su Altı Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Arkeolog Doç. Dr. Ahmet Bilir’e iletti. Batığın hikayesini araştırmak isteyen akademisyenler, bölgede çeşitli dalışlar yaptı.
Elde edilen bulgulardan, batığın 1. Dünya Savaşı döneminde kullanılan Osmanlı gemisi olduğunu düşünen akademisyenler, araştırmalarını hazırladıkları projeyle genişletmek için batığın çevresinde ve içerisinde kazı yapmak için Kültür ve Turizm Bakanlığından izin talep etti.
“1. DÜNYA SAVAŞINDA BATMIŞ OLABİLİR”
Arkeolog Doç. Dr. Ahmet Bilir, bölgede incelemelerde bulunduklarını belirterek, "Bölgede metal batıkla karşılaştık. Keşiflerimiz neticesinde bölgede 1. Dünya Savaşı döneminde batmış olabileceğini düşünüyoruz. 1. Dünya Savaşı dememizin en büyük nedeni içindeki mühimmatla birlikte tespit ettiğimiz için. Bir de benzer çağdaş dönem özelliklerini taşıması yönünden de bunu net bir şekilde ifade edebilirim" şeklinde konuştu.
Batık geminin tahrip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Bilir, "Batık oldukça görkemli, 50-60 metre boyunda. Metal sac bir gemi. Dönem özellikleri, gemi yapım teknolojileri açısından baktığımızda batığın oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Batığın bir kısmının kuma gömülmüş olduğunu aktaran Doç. Dr. Bilir, “Burada kazı çalışması yapılması gerekebilir. Yakın zaman bir batık olduğu için de tersane kayıtlarına ulaşabiliriz. İpucunu oradan toparlayabiliriz" dedi.
İKİ İHTİMAL ÜZERİNDE DURULUYOR
DÜ Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yağlıoğlu da yaptıkları incelemeler sonucu çarpıcı verilere ulaştıklarını ifade etti. Yağlıoğlu, konu üzerinde durdukları iki ihtimale dikkat çekti.
Yağlıoğlu, şunları söyledi: "İhtimallerden biri 2. Dünya Savaşı sırasında Almanların Tuna Nehri üzerinden Karadeniz'e çıkardığı ve görev bitiminde Karadeniz'de mahsur kalması sonucu kendi mürettebatı tarafından batırılan hatta 3 denizaltından bugüne kadar bulunamayan U19 denizaltısı olduğu. Çünkü bu bölgede kaybolan veya batan deniz araçlarından biri buydu. Ancak aldığımız görüntülerde batığın yapısı açıcısından denizaltına ait olmadığını gördük.”
Yağlıoğlu, ikinci ihtimal için ise “İkinci ihtimal ise tarihimiz için çok önemli olan Bezm-i Alem, Mithat Paşa ve Bahr-i Ahmer gemileri 7 Kasım 1914'te batırılmış ve tarihin seyrinin değişmesine neden olmuş. Bu 3 Osmanlı gemisi Sarıkamış'a malzeme sevk etmek için yola çıkmış ve yıllarca akıbetleri belirlenememiş. Ahmet hocamla batık içerisinde gördüğümüz torpido şeklindeki mühimmat dikkatimizi çekti. Batıkta bulduğumuz bazı materyaller bizi Sarıkamış'a yola çıkan gemilerden biri olma ihtimaline yönlendirildi. Bu ilk tespitlerin ardından batık üzerinde daha ayrıntılı araştırma yapabilmek için proje hazırlıklarına başladık. Batığın tarihi ve hikayesi çıkarmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
KAZI ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİLECEK
Yağlıoğlu, mühimmatın tarihlenmesi için yazışmaların yapıldığını vurgulayarak, "Askeri mühimmatın tarihlendirilmesi, kim tarafından kullanıldığı, kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi gibi konularda uzmanların görüşüne ihtiyaç var. Devletimizin gerekli birimlerini bu konuda bilgilendirdik. Gemiyi tarihlendirme ve isimlendirme konusunda detaylı araştırma gerekiyor. Üzerinde ve çevresinde yapılacak kazı çalışmaları bize ışık tutacak." diye konuştu.
Kaynak: AA