Bir Ay Boyunca Tatlı Tüketmeyi Bıraktı! Görenler Gözlerine İnanamadı
Tıp yazarı Rachel Goldman, şekerin ruh haline etkisini incelemek amacıyla bir ay boyunca ilave şeker tüketimini durdurdu. Öncesinde sık sık tatlı yedikten sonra uyuşukluk, sinirlilik ve konsantrasyon bozukluğu yaşadığını belirten Goldman, bu deneyin sağlığı üzerindeki etkilerini gözlemlemeyi amaçladı.
Kaynak: Haber Merkezi

Uzmanlar, rafine şekerin kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açarak sinirlilik, yorgunluk ve dikkat dağınıklığına neden olduğunu belirtiyor. Araştırmalar, yüksek şeker tüketimi ile depresyon arasında bağlantı olduğunu ortaya koyarken, özellikle erkeklerde bu riskin daha yüksek olduğu vurgulanıyor. 2017'de 23 binden fazla kişi üzerinde yapılan bir çalışma, en fazla şeker tüketen bireylerin ruhsal rahatsızlıklara yakalanma olasılığının yüzde 23 daha fazla olduğunu gösterdi.
Deneyi sırasında Rachel, rafine şeker içeren tüm besinleri bıraktı ancak meyve ve süt ürünleri gibi doğal şeker içeren gıdaları tüketmeye devam etti. Uzmanlar, doğal şekerlerin lif, vitamin ve antioksidan içermesi sayesinde kan şekerini daha dengeli tuttuğunu ifade ediyor.

DENETİMİN İLK HAFTASI: ZORLU ALIŞMA SÜRECİ
İlk hafta, Rachel için beklenenden daha zorlu geçti. Gıda etiketlerini incelemeye başladığında, şekerin sadece tatlılarda değil, birçok tuzlu gıdada da bulunduğunu fark etti. Özellikle sağlıklı sandığı protein barlar ve sporcu içeceklerinde bile yüksek miktarda şeker olduğunu görünce şaşkına döndü.
Şekerden uzak durmanın ilk günlerinde büyük bir zorluk yaşamasa da, alışveriş sırasında sütlü çikolata almaması gerektiğini fark ettiğinde ilk kez zorlandığını hissetti. İlk haftanın sonunda, belirgin bir değişiklik gözlemlememesi motivasyonunu düşürdü.

İKİNCİ HAFTA: RUH HALİNDE VE ENERJİ SEVİYESİNDE DEĞİŞİM
İkinci hafta itibarıyla Rachel, olumlu değişiklikler hissetmeye başladı. Öncesinde tatlıları kendini ödüllendirme ve rahatlama yöntemi olarak gören Goldman, artık bu alışkanlığı terk etmeye başlamıştı. Bu süreçte duygusal olarak kendini nasıl hissettiğini anlamak için günlük tutmaya başladı.
Bu hafta içinde enerjisi daha dengeli hale geldi ve şeker kaynaklı ani ruh hali değişimleri azaldı. Kendini daha sakin hissettiğini belirten Rachel, duygularını bastırmak yerine onlarla yüzleşmeye başladığını fark etti.
ÜÇÜNCÜ HAFTA: ZİHİNSEL BERRAKLIK VE DUYGUSAL DENGE
Deneyin üçüncü haftasında Rachel, zihninin daha açık olduğunu ve stresle daha iyi başa çıktığını fark etti. Önceden tatlı tükettiğinde yaşadığı enerji dalgalanmaları artık ortadan kalkmıştı.
Bu süreçte şu değişiklikleri gözlemledi:
Zihin bulanıklığı azaldı: Gün içinde daha enerjik ve odaklanmış hissediyordu.
Duygusal dengenin sağlanması: Sinirlilik hali büyük ölçüde azaldı.
Öz farkındalığın artması: Duygularını anlamaya ve yönetmeye başladı.
Tatlı krizlerini gidermek için kuruyemiş, bitter çikolata ve meyve gibi daha sağlıklı alternatifler keşfetti.

DÖRDÜNCÜ HAFTA: YENİ BİR ALIŞKANLIK OLUŞUYOR
Deneyin son haftasında Rachel, artık şekere karşı bağımlılığının azaldığını fark etti. İlk başta zorlandığı bu süreç, onun için yeni bir beslenme düzenine dönüşmüştü.
Bu aşamada fark ettiği değişimler şunlardı:
Enerji seviyesi arttı, uyku kalitesi iyileşti.
Şeker krizleri neredeyse tamamen sona erdi.
Zor günlerde bile ruh hali daha istikrarlı hale geldi.
Şekeri bırakmanın sadece fiziksel sağlığı değil, zihinsel ve duygusal durumu da olumlu etkilediğini söyleyen Rachel, bu sürecin kendisine irade gücü kazandırdığını ve daha sağlıklı bir yaşam tarzına yönlendirdiğini belirtti.
ŞEKERSİZ BİR AYIN SONUÇLARI
Rachel, şekeri bıraktıktan sonra ruh halinin daha stabil hale geldiğini, eskisi kadar sinirli olmadığını ve daha iyi uyuduğunu fark etti. Öncesinde sadece fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini düşündüğü şekerin, aslında zihinsel durumunu da ciddi şekilde etkilediğini anladı.
Deney, ilave şekerin günlük hayattaki etkilerinin sanıldığından daha büyük olduğunu ortaya koyarken, beslenme alışkanlıklarında yapılan küçük değişikliklerin bile büyük fark yaratabileceğini gösterdi.