Dinçer Güner '5 Aylık Yeni Dönem Başlıyor’ Diyerek Duyurdu: 12 Burcu da Derinden Etkileyecek
Astrolojide aşkın, güzelliğin ve ilişkilerin gezegeni Venüs, Koç burcuna geçiş yapıyor. Bu hareket, 6 Haziran’a kadar devam edecek ve tüm burçlar için yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Peki, Venüs’ün Koç burcundaki etkileri neler olacak? Günlük hayatımıza nasıl yansıyacak?

Ünlü astrolog Dinçer Güner, bu 5 aylık sürecin burçlar üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Venüs’ün Koç burcuna geçişi, özellikle ilişkilerde daha cesur ve atılgan bir tutum sergilememize neden olabilir. Duygusal anlamda daha girişken ve doğrudan olacağımız bu dönemde, bireysel istekler ön plana çıkabilir.
Ünlü astrolog Dinçer Güner, "5 aylık yeni dönem başlıyor – Venüs Koç burcunda!" başlıklı yorumunda 12 burç için önemli öngörülerde bulundu.
Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık burçları için aşk, kariyer ve günlük yaşamda neler değişecek?
İşte Dinçer Güner’in o paylaşımı:
5 AYLIK YENİ DÖNEM BAŞLIYOR- VENÜS KOÇ BURCUNDA!
4 Şubat günü Venüs-Koç burcuna giriş yapacak 6 Hazirana kadar bu burçta seyrine devam edecek.
Aslında Venüs'ün zarar gördüğü bir yerleşimdir bu. Çünkü Koç burcunu mars yönetir ve Venüs burada mars gibi kendini göstermeye çalışır. Halbuki Venüs, daha uyum, barış, güzellik, huzur, sevgi ile ilişkilendirilir. Venüs'ün bu burçta olması ile ilişkilerde daha sıcak, daha samimi, daha flörtöz, daha tutkulu, daha kıskanç, daha kaprisli bir hal alırız. Kolay tatmin olmayız. Tamda şu söz tam olarak oturmakta, büyük aşklar kavgayla başlar. Bu dönem ilişkilerde huzursuzluk sık sık gözlemlenebilir, daha kaba olmaya meyilliyizdir. Daha dışa dönük ve sosyalleşebileceğimiz, samimi ilişkiler kurabileceğimiz bir dönemdir.
Genel anlamda neşeli, pozitif ve girebileceğimiz her ortamda dikkatleri üzerimize çekmeyi başarabiliriz. En önemli teması, ilişkilerde anlayış göstermeye sahip olmaktır, çünkü Venüs’ün bu yerleşiminde bunu yapmak çok zordur. Her zaman haklıyızdır, iddiacıyızdır ve birini elde etmek istiyorsak daha çok savaşabilir, çaba gösterebilir, artistik yeteneklerimize başvurabiliriz. Samimiyetin ölçüsünü kaçırabilir, sınırlarımızı belirlemekte sıkıntılar yaşayabiliriz. İlişkilerde ten çekimi, fiziksel çekim, cinsellik daha ön planda olabilecektir. Yeni başlangıçlar yapmak için en uygun zaman dilimidir, özellikle maddi anlamda.
Gözü pek, gerektiğinde yılmaz, korkmaz, çakar bir Venüs’tür bu. Savaşçı Mars’ın burcunda baştan çıkarıcı Venüs adeta bir Amazon’a dönüşür. Savaşmaktan ve mücadele etmekten çekinmez. Kurduğu ilişkilerde istek ve arzularının yerine getirildiğine emin olmak ister, bir kenara çekilip başına gelenlere üzülüp, hayıflanmaktansa meselenin üstüne gidebilecek cesarete sahiptir. Kurban rolü oynamaz. Bencil ve inatçı olabilir. Bir ilişkiyi kendileri başlatıp, kendileri bitirebilecek inisiyatife sahiptir.
Siz de ilişkiler, aşk ve para gezegeni Venüs’ün Koç burcunda yansıttığı enerjileri ilişkilerinize yansıtabilirsiniz. Tuttuğunuzu koparmak, istediğinizi almak için gökyüzü size destek vermekte. Atletik bir görünüme kavuşmak bol bol egzersiz ve spor yapmak bunları yapmasanız bile dinamik ve enerjik olmak için harika bir konumdur. İlişkilerin cinsellik artar, cinsel cazibe ön plana çıkar. Saman alevi gibi çabuk hızlı başladığı gibi hızlı biten aşklar yaşanabilir. İlgi süremiz azalır, uzun süre bir konuya odaklanmak güçleşir. Biraz maymun iştahlı davranmak ihtimaldir.
İş girişimleri, yatırımlar, rekabet, pazarlama ve satış için agresif ve yaratıcı planlar yapmak için harika bir konumdur.
ASTROLOJİ NE ZAMAN DOĞMUŞTUR?
İnsanlık tarihi boyunca gökyüzü olaylarını yorumlamak ve geleceğe dair kehanetlerde bulunmak birçok uygarlığın ilgisini çekmiştir. Özellikle felaketlerin öngörülmesi konusunda yıldızların hareketlerinden anlam çıkarmak, eski toplumlar için önemli bir gelenek haline gelmiştir. Bu anlayışın en eski yazılı örnekleri Asur ve Babil uygarlıklarında görülmektedir.
Astroloji, uzun yıllar boyunca bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmiş ve astronomi, simya, meteoroloji ve tıp gibi alanlarla iç içe değerlendirilmiştir. Ancak 17. yüzyılda bilimde yaşanan büyük gelişmeler, özellikle günmerkezlilik teorisi ve Newton mekaniği, astrolojinin bilimsel geçerliliğini sorgulayan yeni bir bakış açısı doğurmuştur. Bu gelişmeler sonucunda, astroloji akademik itibarını büyük ölçüde kaybetmiş ve bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmemeye başlamıştır.
ASTROLOJİNİN KÖKENLERİ VE BATI’DAKİ EVRİMİ
Günümüzde Batı'da yaygın olan astroloji sisteminin kökenleri Eski Yunan medeniyetine dayanmaktadır. Büyük İskender’in doğu seferleri ile birlikte Mezopotamya kültüründen etkilenen Eski Yunanlar, bu bölgedeki gökbilim ve kehanet geleneklerini kendi kültürleriyle harmanlamıştır.
İlk dönemlerinde gökyüzü hareketleri yalnızca hava durumu tahminleri için kullanılırken, zamanla göksel olayların insan kaderini etkilediği düşüncesi yaygınlaşmıştır. Özellikle MÖ 2500’lü yıllarda Mezopotamya'da gezegenlerin güçlü tanrılar olduğuna inanılıyor ve kraliyet danışmanları, yöneticilere astrolojik yorumlar sunarak karar alma süreçlerinde etkili oluyordu.
ZODYAK SİSTEMİ VE BİREYSEL ASTROLOJİNİN DOĞUŞU
Mezopotamyalılar gökyüzünü gözlemleyerek belirli düzenleri keşfetmeye başladıkları dönemde, Eski Yunanlar da tanrılar panteonlarını oluşturmuşlardı. Bu iki bilgi birikiminin birleşimiyle, zodyak sistemine dayalı kişisel astroloji ortaya çıktı.
“Zodiakos Kyklos” yani “Hayvanlar Dairesi”, Güneş'in bir yıl boyunca gökyüzünde izlediği yörüngenin etrafında 12 bölüme ayrılarak oluşturuldu. Koç, Boğa, Yengeç gibi burç isimleri, bu astrolojik sistemin temel taşları haline geldi. Böylece Yunanlar, bireylerin yaşamlarını gök hareketlerine göre yorumlayan yıldız falı geleneğini geliştirdi.
Astroloji, günümüzde bilimsel bir geçerliliğe sahip olmasa da tarih boyunca birçok kültür için önemli bir rehber olmuştur. Gökyüzüne duyulan merak ve yıldızların gizemini çözme isteği, insanlığın tarih boyunca süregelen bir arayışı olmaya devam etmektedir.