Tarihteki En Eski Kurşun O İlimizde Ortaya Çıktı: Arkeologlar Yıllardır Kazı Çalışmaları Yapıyordu
Tarih tutkunlarını heyecanlandıracak bir keşif Çanakkale’de gerçekleşti. Eceabat ilçesindeki Maydos Kilisetepe Höyüğü’nde 14 yıldır süren kazılar nihayet önemli bulgularla sonuçlandı.
Kaynak: Karar
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Göksel Sazcı ve ekibi, kazı çalışmalarının 14. yılında 3900 yıllık bir silindir mühür ve 3400 yıllık kurşun sapan taşı buldu.
Kazı çalışmalarının bu yılki aşaması, Troya-5 dönemi olarak bilinen ve MÖ 2000'li yıllara tarihlenen Orta Tunç Çağı’nın başındaki tabakalara odaklandı.
Prof. Dr. Sazcı, bu dönemin az bilinen yönlerini aydınlatmak amacıyla yerleşmenin güneybatı ve kuzeybatı bölgelerinde iki ayrı alanda çalıştıklarını belirtti.
Sazcı, “Bu seneki kazılarda iki alanda çalışmalar yürüttük. İlk olarak, yerleşmenin güneybatı kısmında savunma sistemleriyle ilgili bir alanda çalıştık. Ayrıca, bu dönemi daha geniş bir alanda araştırmak için yerleşmenin kuzeybatısında yeni bir açma yaptık. Çalışmalarımızda, o dönemin insanlarının günlük yaşamlarında kullandıkları çanaklar, çömlekler, ağırşaklar, dokumayla ilgili aletler, metal aletler ve deliciler gibi taş aletler bulduk. Ancak buluntular arasında en ilginç olanı bir silindir mühürdü” ifadelerini kullandı.
3900 YAŞINDA
Silindir mühürlerin, Anadolu’ya yabancı bir gelenek olduğunu vurgulayan Sazcı şöyle bilgi verdi:
Bu gelenek ilk kez güney Mezopotamya'da ortaya çıkıyor. Anadolu ile yapılan ticaret ve ilişkiler sayesinde milattan önce 3'üncü binin sonlarına doğru Anadolu'nun ortalarına doğru geliyor. Ticaretin de ilerlemesiyle Kuzeybatı Anadolu'ya kadar geliyor. Biz en yakın örneğini Kütahya'daki Tavşanlı Höyük'te gördük. Bu tür mühürler eski Troya kazılarında da ortaya çıkmıştı. Bu örnek ise Anadolu toprakları dışında, Avrupa'da bulunan ilk örneği bu tür mührün. Yunanistan'da da var ama biraz daha geç bir döneme tarihleniyor. Günümüzden yaklaşık olarak 3900 yıl öncesine ait bu uygulamanın Avrupa'ya yayıldığını, buradan gittiğini, içlerine kadar gitmese bile belki Balkanlara kadar ticaret sayesinde ulaştığını söyleyebiliriz.