Hem çocuklar hem kamu sömürülüyor | Milli Eğitim’de ‘çantacılar dönemi’ iddiası: MESEM’lerde neler oluyor?

Çocuk emeği sömürüsüne ve bu çocukların can kaybıyla sonuçlanan iş kazalarına yol açan MESEM sistemi, ‘soygun’ aracına da dönüştü. Bakanlık ise yolsuzluk iddiaları karşısında sessizliğini koruyor.

Geçtiğimiz günlerde Mesleki Eğitim Merkezlerinde yaşananlara bir kapı aralamıştım. Bu merkezlerde yaşanalar gün yüzüne çıkmaya başladı. Bugün sizlerle MESEM’lerde yaşanan olayların detaylarını paylaşmak istiyorum.

25.08.2021 tarihinde ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde bir değişiklik yapılıyor. Bu değişiklikte “…en az ortaöğretim kurumu mezunlarından Bakanlıkça belirlenen Mesleki Eğitim Merkezi Telafi Çerçeve Ortaöğretim Programını başarı ile bitirenlere ustalık belgesi verilir. Çerçeve öğretim programında yer alan alan/dal dersleri işletmelerde yapılabilir" hükmü ekleniyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, 13.10.2021 tarihli yazı ile “hangi yılda mezun olduklarına bakılmaksızın tüm lise ve üniversite mezunlarının programdan faydalanabilecekleri, program süresinin en fazla 27 hafta olarak uygulanacağı, program içeriğinin tamamının işletmelerde yapılacağı, bir işletme ile protokol yapılmasının akabinde eğitime hemen başlanabileceği, eğitim süresince öğrencilerin sigorta primleri ile işletmelere devlet katkısı olarak %50 asgari ücretin ödeneceği, eğitim sonunda başarılı olanlara ustalık belgesi düzenleneceği” belirtiliyor. Bütün olaylar bu düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile başlıyor.

Milli Eğitim kamuoyunda ortaya atılan iddialar şunlar…

2021’de yapılan yönetmelik değişikliğinden sonra işveren ile Milli Eğitim Müdürlüklerinin koordinasyonunu sağlayan çantacılar devreye giriyor.

Sistem nasıl işliyor?

Bir berber dükkanında, güzellik merkezinde 20-25 kişi gösterilerek MESEM’lere kayıt yapılıyor. Ayrıca ödeneklerini Milli Eğitimden alan özel özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri öğretmenlerini büro görevlisi olarak göstererek MESEM’lere kayıt yaptırıyor. Öte yandan birçok özel okul da öğretmenlerini büro hizmetleri görevlisi olarak göstererek MESEM’lere öğrenciymiş gibi kayıt yaptırıyor. Bu kişilerin sigortaları devlet tarafından yapılıyor. Ayrıca asgari ücretin yüzde 50’si kadar ücret ödeniyor. Diyarbakır’da yaşayan ama İstanbul’da bir MESEM’e kayıtlı öğrenci olduğu ifade ediliyor. 2021-2023 arası ustalık telafi programına katılma sınırlaması bulunmuyordu. Normalde bir kişinin programdan bir kez faydalanması gerekirken 27.7.2023’e kadar işini bilenler 27 haftada bir bu imkandan faydalandı. Bir kişi her 27 haftada bir başka programa yazılarak hem sigortasını ödetiyor hem de asgari ücretin yarısı kadar para alıyor. Bu işleri organize edenler de aradan komisyon alarak ceplerini dolduruyorlar.

Öte yandan iddia odur ki, bu işletmelere mesleki eğitim kuralları gereği koordinatör öğretmen görevlendirilmesi gerekirken bunlar sadece kağıt üzerinde yapılmış. Zaten öğretmenin her hafta İstanbul'dan Diyarbakır’a gidip işletmeleri ya da öğrencileri kontrol etmesi de olanaklı değil. Bazı yerlerde özellikle mülki idare amirlerinin sorunu dile getirmelerinin üzerine soruşturma başlatılıyor ancak yerindelik denetimi yapılıp yapılmadığı bilinmiyor. Balık baştan değil tümden kokmuş. Bu uygulamayı başlatan ve varsa yolsuzluk ve usulsüzlüklere göz yumanlar derhal cezalandırılmalıdır.

MESEM’ler üzerinden ödenen paranın aylık 7,5 milyar, yıllık ise yaklaşık 90 milyar olduğu ifade ediliyor.

Şimdi Milli Eğitim Bakanı’nın yanıtlaması gereken sorular…

-MESEM’lerle ilgili kaç soruşturma açıldı?

-Haksız kazanç elde eden kaç kişi ya da kurum tespit edildi?

-Öğretmenlerini büro personeli olarak gösterip maaş ve sigortalarını devlete ödeten kurumlar hangileri?

-Uygulama başladığından bu yana maaş ve sigorta ödemesi olarak toplam kaç lira aktarıldı?

-Bizler bunları dile getirip kamu kaynaklarını korumaya çalıştığımız için muhtemelen hakkımızda dava açılacak. Ancak kamu kaynaklarından haksız kazanç elde edip zenginleşenlere ne olacak sayın Bakan?

Okullara tarikat ve cemaatlerin uzantıları girerken, çocuklarımızın geleceği bu iş bilmezlere teslim edilirken arkasında duranlar, MESEM’lerde yaşananların hesabını tüm kamuoyuna vermelidir.

Etiketler
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öğretmen