Daha İyi Yargı Derneği’nden A’dan Z’ye Türk yargı reformu önerisi
Hepimizin aklında bu soru. Siyasi ve ekonomik açıdan tarihimizin en zorlu sürecine girdiğimizin herkesçe bilindiği bu noktada böylesi detaylı hazırlanmış bir yargı reformunun beş yıl daha erteleneceğini düşünmek tedirgin edici.
Geride bıraktığımız cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin iki turu arasında, Birleşik Krallık Parlamentosu’nun Lordlar Kamarası’nda yapılan bir toplantıya davet edildim. Avukat Mehmet Gün tarafından 2014 yılında kurulan Daha İyi Yargı Derneği’nin uzun ve kapsamlı çalışmaları sonucunda ortaya çıkardıkları A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu’nun sunumun yapıldığı bu toplantı benim için hayli çarpıcıydı. Bu reformdan bahsetmeden önce tanımayanlar için kıymetli hukuk insanımız Av. Mehmet Gün’den kısaca bahsetmek istiyorum.
KENDİ KENDİNİ VAR EDEN VATANSEVER BİR AVUKAT
Kısacık tanışıklığımız sonunda benden Mehmet Bey’i birkaç sözle tanımlamam istense ilk söyleyeceğim sözler herhalde bunlar olurdu. Kişisel internet sayfasında çocukluğundan günümüze yaptıklarına baktığımızda çalışkan, lider ruhlu bir Cumhuriyet çocuğu ile karşılaşıyoruz. Çanakkale Öğretmen Okulu sonrasında 1976’da girdiği İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam eden Gün’ün takdir edilesi başarılarla dolu bir çalışma hayatı var.
2014 yılında Londra’da The Lawyer dergisinin prestijli ‘Lawfirm of the year’ ödülüne layık görülen Gün, Best Managed Company, Great Place to Work, Sağlık hukuku alanında Orta Doğu ve Balkanların En İyi Avukatlık Bürosu, bir çok alanda yılın avukatlık bürosu gibi ödüllerinin de sahibi. Bunlara ek olarak IAM tarafından yıllardır üst üste Dünyanın 300 Stratejisti arasında gösterilen müstesna bir insan.
DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ
Av. Mehmet Gün, kendisini Daha İyi Yargı Derneği’ni kurmaya götüren yolu anlatırken, ‘ülkemin içinde bulunduğu sorunların çözümü için kendiliğimden harekete geçtim’ diyerek inisiyatif almanın ne denli önemli ve kıymetli bir adım olduğunu da hatırlatıyor.
Bu inisiyatif sonucunda 2014 yılında kurulan, siyaseten tarafsız bir sivil toplum kuruluşu olan Daha İyi Yargı Derneği’nin çalışma kapsamı, ‘Türkiye’de yargının sorunlarını ve kök sebeplerini belirleyerek çözümler üretme, üzerinde mutabakat sağlamak’ olarak belirlenmiş. Bugün hukukçular, iş insanları ve toplumun değişik kesimlerinden 160 üyesi olan, 10 yılı aşkın sürede biriktirdikleri ile bir çok öneri ve görüş yayınlayan Daha İyi Yargı Derneğinin son çalışması Türk yargısının tüm temel sorunlarına çözüm üretme amacıyla hazırlanan A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu önerileri.
A’DAN Z’YE TÜRK YARGI REFORMU İÇİN SİYASİ LİDERLERE ÇAĞRI
Toplantıda, Daha İyi Yargı Derneği’nin, göreve seçilecek cumhurbaşkanı ile parlamentonun ilk işlerinden birinin yargı reformu olması gerektiği düşüncesi ile seçim öncesinde cumhurbaşkanı adayları ve siyasi parti liderlerine çağrıda bulunup kendilerini seçimlerden sonra yargı reformunu gerçekleştirmeye davet ettiklerini öğrendim. Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu ve Sinan Oğan ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı verilerine göre Türkiye’de faal 126 siyasi partiye gönderdikleri çağrı metnini internet sayfalarında kamuoyu ile de paylaştıklarını görüyoruz.
Bu çağrıda, ‘Yargıyı yasama ve yürütmeden ve diğer siyasi odaklardan bağımsız kılmak, yetkin, etkin ve verimli çalışır, görevini özgürce yapabilir, kendi içinde hesapverir ve tam bağımsız hale getirmek zorunludur’ diyerek, öncelikle gerçekleştirilmesi gerekenleri 9 maddede özetlemişler. Bu maddeler şöyle:
9 MADDEDE ÜLKEMİZİN ACİL İHTİYACI OLAN TEMEL YARGI REFORMLARI
1. Yargı hizmetlerini düzenleyen ve yargı sisteminin idaresinden sorumlu Adalet Yüksek Kurumu (Kurum) kurulmalı, yargı hizmetine ilişkin HSK ve Adalet Bakanlığı’na verilen yetkiler Kurum’a aktarılmalıdır. Toplumun tüm kesimleri ve meslek mensupları Kurum’da temsil edilmeli, üye kompozisyonu hiçbir kişi veya grubun nüfuz kuramayacağı yapıda olmalıdır. Bütün meslek mensupları idari yönden sadece Kurum’a bağlı olmalıdır. Kurum, yargı hizmet kurumları ile hizmetin muhataplarından oluşan, yargı hizmetlerinin ihtiyaca uygunluğunu istişare ederek tavsiyeler oluşturan bir Daimî Hukuk Şûrası ile desteklenmelidir.
2. Yargının idaresiyle ilgili her türlü karar yargısal denetime açılmalı, bu konuda uzman, seri yargılama yapan Adalet Yüksek Mahkemesi kurulmalı, isteyen herkes bu mahkemede dava açabilmelidir.
3. Anayasa Mahkemesi’nin kapasitesi artırılmalı, mahkemedeki siyasileşme giderilmelidir. İsteyen herkes, Anayasaya aykırı her türlü kanunların, olağanüstü hal (OHAL) dahil kararnamelerin, kararların ve işlemlerin iptalini talep edebilmeli, aynı konudaki tüm talepler tek dava halinde görülmelidir.
4. Hâkimler ve savcılar da yönetimleri tamamen kendi mensuplarından oluşan tam bağımsız meslek kuruluşlarına sahip olmalıdır.
5. Adalet Yüksek Kurumu, Adalet Yüksek Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine adaylıklar ve atamalarda tam şeffaflık sağlanmalı, sürece kamuoyu mutlaka dahil edilmelidir. Aday gösterme gerekçeli ve açık oy esasına tabi olmalı, aday adaylığından seçme ve atamaya kadar sürecin tamamı yargı denetimine tabi tutulmalıdır.
6. Hukuk meslekleri için birbirine denkliğini sağlayacak yeknesak bir kariyer planı oluşturulmalı, mesleğe giriş yeterlik ve şartları çağdaş ülkeler seviyesine çıkarılmalıdır. Meslek mensuplarının uygulamada ve teoride denkleşmesi ve derinleşmesi sağlanmalı, terfiler mesleki ve akademik yetkinliklere ve kaliteli hizmet üretme performansına tabi olmalıdır. Meslek mensupları arasında açık ve adil bir yarış sistemi oluşturulmalı, hâkim, savcı ve noter seçme ve atamaları eşitler arasında açık yarışma yoluyla yapılmalıdır. Bağımsızlık ve tarafsızlıkları, kürsü teminatları ve etkin hesapverirlik ile güçlendirilmelidir. Hukuk eğitiminin niteliği yükseltilmeli, niceliği ülke ihtiyacına ve hedeflerine göre, nitelikten ödün vermeksizin belirlenmelidir.
7. Mahkemeler 26 resmî kalkınma bölgesinde, heyet mahkemelerini merkezlerde yoğunlaştıracak, diğerlerini halkın ayağında hizmet verecek şekilde düzenlenmeli, 7 bin civarındaki mahkeme sayısı 2 bin civarına indirilmelidir.
8. Millî Uyuşmazlık Veri Tabanı oluşturularak iş yükü ve gerekleri önceden kestirilmeli, yargının kaynakları ileriye dönük planlanmalı, mahkemelerin ve meslek mensuplarının ihtisaslaşması sağlanmalıdır. Kalkınma amaç ve öncelikleri doğrultusunda ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Dava öncesi dürüst ifşa ve ibraz kurumu getirilerek, tarafların sorumlu iletişimi, olayları ve delilleri dürüstçe açıklamaları sağlanmalı, dava öncesinde sulh ve uzlaşma teşvik edilmelidir. Dava öncesi dürüst ifşa ve ibraz ve uzlaşılamayan davaların dosya hazırlama sürecine adli hazırlık mahkemeleri nezaret etmeli, uyuşmazlık konusunu etkin tedbirlerle muhafaza ederken dosyaların iyi hazırlanmasına yardımcı olmalı, suistimalleri önlemelidir. Ortalama dört-beş sene süren davalar, hızlı ve kaliteli yargılama ile en geç üç-dört ayda sonlandırılmalıdır. Etik yapay zekâ ile UYAP’taki bilgi ve tecrübe birikiminden “Yargı Süreç ve Karar Destek Sistemi” oluşturulmalıdır.
9. Bütün soruşturma izin ve şartları kaldırılmalıdır. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve milletvekilleri ile kritik mevkilerdeki üst düzey yargı ve kamu görevlilerinin suçlarında, münhasıran Adalet Yüksek Mahkemesi yetkili olmalıdır.
GÖNÜLLÜ OLARAK DESTEK BEYANI
Geliştirdikleri “A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu” ulusal ve uluslararası kamuoyunda tartışmaya açtıklarını belirten, ekonomi, hukuk, akademi ve siyaset dünyasında dile getirdikleri çözüm önerilerinin sundukları şekilde kabul edilmiş olduğunu ve tam destek aldıklarının altını çizen Daha İyi Yargı Derneği, yaptıkları çağrıda bu konuda yapılacak tüm çalışmalara gönüllü olarak katılıp katkı vermeye hazır olduklarını da beyan etmiş.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Hepimizin aklında bu soru. Siyasi ve ekonomik açıdan tarihimizin en zorlu sürecine girdiğimizin herkesçe bilindiği bu noktada böylesi detaylı hazırlanmış bir yargı reformunun beş yıl daha erteleneceğini düşünmek tedirgin edici. Acilen bu reform programını uygulayacak yeni liderlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Dilerim önümüzdeki süreçte böylesi titizlikle hazırlanmış bu yargı reformunun uygulanmasını milletçe görür, ülkemizin yüz akı hukukçularımızın emeklerinin boşa çıkmamasına şahit oluruz. Zira günlük yaşantımızdan, ekonomiye kadar her alandaki ihtiyaçlarımızın anahtarı bu reformu harfiyen uygulayabilmekte saklı.
https://www.dahaiyiyargi.org/
https://www.mehmetgun.com