Son üç gün

Gücümüzün farkına varalım. Tahriklere kapılmayalım. Birbirimize kızmayalım. Küsmeyelim. Birbirimizi sevelim. Bağrımıza basalım.

Bir yandan ülke tarihini yazdığımız, bir yandan bu tarihe canlı tanıklık ettiğimiz günlerden geçiyoruz. Kritik seçime üç gün kaldı. Yazıyı yazdığım an ile okuduğunuz zaman arasında neler yaşayacağımızı, nasıl bir gündem ile karşı karşıya olacağımızı kestiremiyorum.

Diğer taraftan, hayli yorgun olduğumuzdan, çeşitli tahriklerle karşı karşıya kalma ihtimalizin yüksek olduğundan eminim. Sağduyumuzu kaybetmeden sürecin sonuna kadar sabrımızı korumamız gereken günlerden geçiyoruz. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum’da yaşanan provokasyon sonrasında Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz’a verdiği röportajda buna dikkat çekerek, ‘Tüm vatandaşlarımı sukunete davet ediyorum. Bunlar gidecekler ve hepimiz farkındayız, biliyoruz. Taşkınlık yapıyorlar. Taşkınlıklardan uzak durmamız lazım. Sağduyulu hareket etmemiz lazım’ diyerek bizi sakinliğin ve bir arada olmanın gücüne, sabrımızı korumaya davet ediyor. Katılmamak ne mümkün.

Sabır ve Dayanıklılık

Şu gerim gerim gergin halimizle sabırlı kalmaya çok ihtiyacımız var. Ancak elimiz sağlam. Sabır ile zaman arasındaki ilişkinin gücünü sabır ile emek arasındaki ilişki belirlediğini düşündüğümüzde bir kararlılık hali geliyor bana. Zira bir şeye ne kadar emek verilmişse, ona karşı gösterilen sabrın süresi aynı oranda uzadığını deneyimledim, biliyorum. Hedefe giden süreçte sakinliğin gücü dayanıklılığı da beraberinde getiriyor.

Balzac ‘Eugénie Grandet’ adlı romanında “Her insanın gücü sabır ile zamandan oluşur” diyerek bu görüşe destek dermiş. Peki nasıl oluyor bu güçlenme? Birbirinden zor olaylar arasında sıkışmış halimizle nasıl oluyor da böylesi bir beklemeden güçlenmiş çıkabiliyoruz?

Sanırım aşınmayı göze alarak. Dalgaların vurduğu kayalara, sert rüzgârların çarptığı taşlara ve ırmak kenarındaki ağaçlara bakınca aşınmayı göze almaktan gelen dayanıklılığı görebiliyorum. Çok öyle etrafa bakacak durum da kalmadı aslına bakarsanız. Hayatın belli noktasına gelmiş halimle kendime baktığımda da bunu görebiliyorum.

Değişimden Gelen Güç

Hayat iyisiyle kötüsüyle coşkun bir ırmak gibi üzerimizden akıp geçerken, kaskatı durup devrilmek yerine aşınmayı göze alarak ayakta durabilmenin gerekli olduğu olaylar yaşıyoruz. Kayıplar, yaslar, hastalıklar, hayal kırıklıkları, zor zamanlar... Yaşamın ağır aktığı dönemlerden bir şekilde devrilmeden geçebilmeye çabalıyoruz. Zamanla değişe dönüşe, aşınan her şeyin kendine has farklılığına, gücüne, güzelliğine ulaşıyoruz. Kararlı bir sabır ve nelerin gidip nelerin kalacağına izin vermekle başlayan zorlu bir süreçte kendimizi yeniden, gerekirse yeniden doğuruyoruz.

Son üç güne girdik. Şu üç gün sabırlı olmaya, sakin kalmaya ve birbirimize çok ihtiyacımız var. Çok durduk, çok bekledik ve çok yorulduk. Üzerimizden asit gibi yirmi koca yıl geçti. Aşındık, azaldık, değiştik ama vazgeçmedik. Balzac’ın da dediği gibi güçlendik ve dirayet kazandık.

Hikayemiz bitmedi. Kendimize güzel bir bahar yazdık, bu ülkenin çocuklarına umut dolu bir söz verdik. Şimdi artık bu dirayetli halimizle sıktık dişimizi bu sözün gerçekleşmesini, baharın gelmesini beklediğimiz son üç güne girdik. Kılıçdaroğlu’nun Erzurum olayının gecesinde paylaştığı videosundaki sözleri bu üç günde bizim buluşma noktamız olsun. Ne demişti, gelin hatırlayalım.

‘14 Mayıs’a odaklanın. Başka her şey teferruattır. Sakın kızmayın. Sakın küsmeyin. İnsanınızı sevin, bağrınıza basin.’

Bu sözler bizim birbirimizden güç alıp güven duyduğumuz soluklanma noktamız olsun. Gerekirse bir parola gibi tekrarlayalım. Karanlık içinde olsak bile yanyana durduğumuzu bilelim. El yordamıyla birbirimizi yoklayalım. Hiç tanışmadan, hiç bir araya gelmeden, farklı yerlerde, farklı hayatlar içindeyken ortak bir umudu büyütüp ortak bir mücadele içinde olduğumuz hedefe odaklanalım. Birbirimizi bu sözlerde bulalım, bu sözlerle sarıp sarmalayalım. Ayrıştıran dile böyle karşı duralım. Gücümüzün farkına varalım. Tahriklere kapılmayalım. Birbirimize kızmayalım. Küsmeyelim. Birbirimizi sevelim. Bağrımıza basalım.

Biz kazanacağız..!

Etiketler
Ağrı