Bir Başkadır: Türkiye'nin gerçekliğine tutulan ayna
12 Kasım'da Netflix'te vizyona giren Türk yapımı "Bir Başkadır" dizisi, yayınlanmaya başladığı günden bu yana gündemde. Memleketten insan manzaraları içeren bu dizinin adı "Bir Başkadır Benim Memleketim" şarkısını çağrıştırıyor olsa da bölüm sonlarındaki jenerikle birlikte Ferdi Özbeğen'in arşiv görüntüleriyle bağlantılı bir isim seçildiğini ve Ferdi Özbeğen'in "Bir Başkadır Ferdi Özbeğen" adlı derleme albümünden esinlenildiğini anlıyoruz.
8 bölümlük "Bir Başkadır" dizisinin yazarı ve yönetmeni Berkun Oya, imza attığı bu son yapımla adından bir kez daha söz ettirmeyi başardı. Dizideki karakterler öyle gerçek ki... Hepimizin eşi, dostu, arkadaşı, akrabası, sokakta yanından geçen, toplu taşımada ve iş yerinde gördüğümüz insanlar. Başta "Meryem" karakterine hayat veren Öykü Karayel olmak üzere tüm oyunculuklar da bu gerçekliği pekiştiriyor.
Bir Başkadır, Türkiye'ye ayna tutuyor. Tüm kusurları olduğu gibi gösteren ve Türkiye'de yaşayanlar olarak yaptığımız doğru ve yanlış her şeyi bu aynada görmemizi mümkün kılıyor. Kusurları görmek istemeyenler için "kör göze parmak sokar" gibi tüm karakterler keskin sınırlar içerisinde çizilmiş. Dizinin eleştirildiği noktalardan biri karakterlerin böylesine sınırlarda olması ancak verilmek istenen mesaj şüphesiz en net böyle verilebilirdi. Dizide fikir ve yetişme farklılıklarına rağmen Türkiye'de birlikte yaşayan herkesten bir kesit görüyor izleyici. Bir Başkadır'da, hocadan icazet almadan psikiyatriste bile gitmekten imtina eden, akşamları televizyon başında toplanarak Türk dizisi izleyen, İstanbul'da yaşamasına rağmen köy hayatı yaşayan bir aile de var; yogaya giderek akşamları alkol masasında sosyalleşen ve "Türk dizisini baştan sona izlemeyeceğim herhalde" diyen bir kesim de. İşte "Bir Başkadır" tam olarak bu iki zıt kutbu bir araya getiriyor, onların hayatlarını kesiştiriyor. Bu kesişim bir psikiyatrın odasında başlıyor. Belki de Türkiye'nin, birlikte yaşamak için ihtiyaç duyduğu şey "birbirini dinlemek" olduğu için bu odadan daha makul bir seçim de yok.
BİR BAŞKADIR
Evlere temizliğe giden Meryem, tesettürlü ve eğitim görememiş bir kadındır. Bir süredir geçirdiği bayılma nöbetleri sonunda psikiyatri servisine yönlendirilir ve Doktor Peri ile burada tanışır. Tesettürlü kadınlara karşı önyargılı olan Peri ise süpervizyon hizmetini hem arkadaşı hem de kendisi gibi psikiyatr olan Gülbin'den almaktadır. Peri'nin Meryem'le olan görüşmeleri aynı zamanda Kürt kökenli bir aileden gelen ve ailesinde tesettürlü kişiler de olan Gülbin'le sohbetlerinin konusudur. Bu sohbetler esnasında Peri, kendini ve yetiştirilme şeklini sorgularken, başta samimiyet kuramadığı Meryem'in konumundadır aslında Gülbin'in gözünde. Gülbin ise Peri'yi içten içe yargılamaktadır. Ancak dizinin son bölümlerinde de görüldüğü gibi aslında Peri'de yargıladığı birçok tavır, kendi ailesinin içinde bile birer dinamite dönüşebilmektedir.
Dizideki diğer karakterler de çok şey anlatmaktadır. Her hanenin içinde kendine has problemler, çözüm arayışları, çıkmazlar vardır. Herkesin sınavı farklıdır. Ruhiye, geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarken, eşini kaybeden ve kızını da başka bir şehire okumaya gönderen Hoca karavanıyla geleceğe doğru bir yolculuğa çıkar. Sinan yalnızlığıyla yüzleşir, Peri yalnızlığının farkındadır, Gülbin ise yalnızlığıyla yüzleştirilir.
"Hepimiz birlikte yaşıyoruz, birbirimize saygı duymalıyız"ın ötesinde, "herkesin aşaması farklıdır, bir kişiyi yargılarken onun önünde mi yoksa gerisinde mi olduğunuzu asla bilemezsiniz" mesajını derinden veriyor Bir Başkadır. Psikolojik ve sosyolojik unsurlar barındıran bu diziden, her izlendiğinde başka anlamlar çıkarılacağı da kuşkusuz...
Bir Başkadır fragmanı