Kılıçdaroğlu’nun yarım asır süren kampanyası: Kıtaya yayılan Aleviler mesajı

Milletvekili adayları seçim kampanyalarının itici gücüdür. Ancak kısa süre önce ve CHP’nin örgütsel dinamikleri açısından “heyecansız” bir yöntemle belirlenen milletvekili adayları argümansız kaldılar.

İkinci yüzyılına giren modern Türkiye’nin son postmodern kampanyaları iktidar ve ana muhalefet partilerinden geldi. İki parti de geçmişe ve esasen yaptıklarına referans verdiği seçim kampanyalarına yöneldiler. Öyle ki iktidar TOGG’tan piste indirmeye hazırlandığı uçaklara, doğalgaz keşiflerinden ilk TCG gemisine kadar pek çok ilki 20 yılda biriktirdiklerinin karşılığı olarak topluma sunuyor. CHP ise kampanyasını nostalji öğelerine indirgemeksizin AKP öncesi dönemin güzelliklerini topluma hatırlatıyor. Şarkılarla bütünleştirdiği kampanyasını korkmak, çekinmek ve ürkmek gibi oldukça geride konumlanan pratikleri yırtmayı; birinci yüzyılda elde ettiği birikimleri ikinci yüzyılda daha da ileriye götürmeyi vaat ediyor. Geriden güç alan bu iki kampanyanın tarihsel çatışmalara yaslanması zaten kaçınılmazdı.

ÜSTÜ KAPALI ANTİ ALEVİ PROPAGANDASI

Erdoğan’ın hatırlarda kalan alevi politikası mevcut mezhepsel pratikleri baskılamak; sünni-ulusun inşası yolunda alevileri gözardı etmek ve onlara yeni düzene uyumluluk göstermeleri için İslamın aşkın rolünü kullanmaktı. Bu süreçler kurulmak istenen sünni-ulusun aleviler nezdinde birtakım hassasiyetler geliştirmesini sağladı. Özellikle genç kuşaklar baskılanan bu topluluğa karşı sempati geliştirdiler. Erdoğan bu uzun soluklu toplumsal dönüşümü gördüğü için geçmiş dönemde yaptığı gibi çok açık bir anti alevi propagandasına yürütemedi. Bunun yerine iki aşamalı bir propaganda yöntemine başvurdu: 1) Tarihsel alevi figürlerin karşısına sünni figürleri koydu. Örneğin Yıldırım Beyazıt-Timur karşılaştırmasını kamuoyuna servis etti. Ancak kısa sürede bu tarihsel figürlerin belirli yereller dışında (bu örnekte Ankara Çubuk yereli) bir karşılığı olmadığını fark etti, 2) En ücra kasabaya kadar kol faaliyeti yürüten AKP bayi teşkilatlanması eliyle Kılıçdaroğlu’nun mezhepsel köklerini hatırlattı. Ekonomik toplumun siyasetle mesafesini manipüle etti; yurttaşlara geçmişlerini, dolayısıyla alevi nefretlerini hatırlattı.

KILIÇDAROĞLU KUMPASI FARK EDİYOR

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun neden şimdi alevi köklerini hatırlatma gereğini duyduğunu sorguluyor. Biz söyleyelim; AKP bayi teşkilatlanmasının kol faaliyetlerinin haberleri CHP Genel Merkezi’ne kadar ulaştı. Kılıçdaroğlu kampanyası ise bu faaliyete karşı önlem almak için çok izlenen “Alevi.” Videosunu çekti. Videonun dolaşıma sokulduğu mecra Twitter esasen AKP bayi teşkilatlanmasının kol faaliyeti yürüttüğü ekonomik topluma en uzak mecra olarak konumlanır. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kendini, doğasını, geçmişini gerçekleştirmesi videonun etki alanını büyük bir hızla genişletti. CHP kendi toplumsal tabanını da oluşturan alevilerin büyük etkisiyle videoyu hedefine, hatta kanımca hedefinin ötesine ulaştırmış oldu.

1963’TEN 2023’E

1 Mayıs 1963 tarihinde SBF’de Mustafa Timisi’nin önderliğinde dört genç Alevi Gençlik Bildirisi’ne imza atmışlardı. Bildiride tuhaftır, alevilikten çok az söz edilmiş; alevilerin toplumun diğer kesimleri için de hayati önem taşıyan talepleri gündeme getirilmişti. Bu tarihe alevi hareketinin Cumhuriyet dönemindeki ilk siyasi açıklaması olarak girmiştir. Aradan geçen 60 yıldan sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu da “ben Aleviyim” demekte yetindiği bir video çekti. Alevi toplumunun diğer toplumsal kesimler için de hayati önem taşıdığını düşündüğü argümanlarını kamuoyuna sundu. Öyle ki video Türkiye’yle sınırlı kalmadı. Avrupa’dan da sesler geldi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde başlayan bir kampanya 60 yıldır sürüyor. Kılıçdaroğlu da 45 gün kampanyasının en önemli sac ayağını buraya atmış oldu.

MİLLETVEKİLİ KAMPANYALARININ SORUNU

Gelelim kısa erimli kampanyaya. CHP’nin 2018 kampanyasından aldığı en büyük ders büyük mitingler yapmanın karşı toplumsal mahalleyi konsolide ettiği yönündeydi. Dolayısıyla büyük mitingler yerine olabildiğince lokal ve sokak arası mitinglere yöneldiler. Bunun faydası da propagandanın ve o yerele verilen önemin sokak aralarına kadar yayılması oldu. “Büyük miting yapıyoruz” argümanı ise AKP’nin eline geçmiş oldu. Ancak bu kurguda yetişmeyen yerler var.

Milletvekili adayları seçim kampanyalarının itici gücüdür. Ancak kısa süre önce ve CHP’nin örgütsel dinamikleri açısından “heyecansız” bir yöntemle belirlenen milletvekili adayları argümansız kaldılar. Partili olmak, örgütlü olmak vb. pratiklerin göz ardı edilmesi; CHP’nin program ve seçim bildirgesinin boşa çıkması ve ortak politikalar mutabakat metninin tam olarak içselleştirilememesi milletvekili adaylarını sahada çıplak bıraktı. Cumhurbaşkanı adayının her gün yeni projelerle ortaya çıkması, bunu neredeyse her akşam yapması ve bu projelerin ve argümanların milletvekili adaylarına ulaştırılamaması büyük bir sorun olarak ortaya duruyor. Milletvekili adaylarının bir başka sorunu ise gezi programlarında. Çok değerli günler partililerin pazartesi gününe kadar uzayan bayramlaşma programları nedeniyle enerjinin içe dönmesine neden oluyor. Milletvekili adayları geçtiğimiz iki haftayı partili muhtar ziyaretleri ve partinin seçim ofislerinin açılışlarında geçirdiler. Bütün bunlar CHP’nin oy alamadığı toplumsal kesimlerle konuşmak ve onları ikna etme süreçlerini geriye itiyor. Zannederim “o kadarını nasıl olsa Kemal Bey yapıyor” şeklinde bir savunma var.

Etiketler
CHP Alevi Milletvekili Seçim