Mahallenin devrimci abileri CHP’nin ilçe kongresinde ezilirken

"Bütün bunların yanında CHP, il ve ilçe kongreleri başkanlarını “sermayeyle iyi geçinenler,” yönetimlerini “sorun çıkarmayanlardan” kurdu. Mahallenin devrimci abileri tam anlamıyla tasfiye oldular."

Özallı yıllar devrimcilerin düzene itiraz ederken belirli ölçülerde düzen siyasetinin içine girdikleri bir dönemdi. Mahalle köşelerini tutan devrimciler örgütlerinden uzaklaşarak CHP ve türevi partilerin yanında yöresinde siyaset yapabilecekleri ve bir büyük devrimden pek çok küçük devrimi kovaladıkları bir dönemdeydiler. Bunun için sosyal demokrat alan verimliydi. Üstelik düzen içi siyaseti devrimci dönüşüme tabii tutmak da mümkündü. Sosyal demokrat geleneği değiştirmek geleceği inşa etmenin bir yolu olabilirdi.

90’lar her ilçe kongresinde ve ön seçimde mahallenin devrimci abilerinin süreçlere müdahale ettikleri yıllardı. Fikirleri itibar gören ve alanı solculaştıran bu tavrın Türkiye’nin geleceğine müdahale edecek sosyal demokratlara güç kattıkları da açıktı üstelik. Öyle de oldu. Nerede bir başarı hikayesi varsa o öykünün içinde bir devrimci pratik yer aldı.

SODEP, SHP’nin yerel yönetimlerdeki başarısı, sosyal demokratların Kürtlerle flörtü ; Ecevit’in CHP’den uzaklaşması, solda birleşme çabaları, SHP-CHP birleşmesinde tercihin CHP’den yana kullanılması, Baykal’ın gidiş gelişleri; Baykallı yıllarla birlikte tasfiye edilen sosyal demokratlar ve tutunmaya çalışan devrimciler. Sosyal demokrat siyaset yıllar içinde dönüştürücü etkisini adım adım kaybetti. Kalabalıkların entelektüel birikimini sokağa yansıtacak devrimci abiler bir bir düşmeye başladılar. Kavganın alanı tutundukları belediyelerden genel merkezlere, artık orada da tutunamadıklarından ilçe kongrelerine kadar daraldı.

ÖRGÜT FETİŞİ YERİNE SEÇMENİN İDEALİZE EDİLMESİ

Diğer yandan siyaset büyük bir hızla dönüşüp artık iyiden iyiye piyasalaşırken mahallenin devrimci abilerinin ilçe kongrelerindeki pozisyonları da değişiyordu. İlkeleri ve davayı savunan devrimci abiler ilçe yönetimlerini de terk etmeye başladılar. Yeni durakları ilçenin en yakınındaki kahvehane oldu. Savaş bittiğinde mahalledeki temsiliyetleri de yok olacaktı. Bağrışmaların çağrışmaların ortasında ilçe kongresinde delege edilenlere ilkeleri ve pratikleri hatırlatan mahallenin devrimci abileri bu binlerce tekrarın hiçbir işe yaramadığını fark ediyor, fark ettikçe yeni çözüm önerileri sunmaya çalışıyorlardı. Bu öneriler sıklıkla marjinal, epey radikal, belirli bir süre sonra mantık dışı olmaya başladı. Devrimci söylemin, piyasa diliyle, “satın alınmadığı” bir dönemde “örgütün” fişini çekmenin tam zamanıydı.

Kılıçdaroğlu yıllarında ise ilçe örgütleri son ayağa kalkışlarını gerçekleştirdiler. Ön seçim ve demokratik kongre arayışları; Baykal sonrası sosyal demokratların partiye dönmesi mahallenin devrimci abilerinin bekledikleri demokratik zeminin kurulması anlamına geliyordu. Ancak Kılıçdaroğlu hem bu demokratik zemini bir “denemeden” ibaret görüyordu hem de bir yanına DİSK diğer yanına TÜSİAD başkanını alarak teoride pek güzel, pratikte asla çalışmayacak bir deneyi hayata geçirmek istiyordu. Bu iki çekince partiyi aşağıdan zorlayacak ön seçimi ve demokratik kongreyi kısa sürede ortadan kaldıracaktı. Üstelik Kılıçdaroğlu örgüt fetişini dışarıdan katılım ve anket gibi pratiklerle yok etmek için üstün bir çabanın içine girmişti. Onun bakış açısına göre “örgüt fetişinin” yok edilmesinin “seçmenin idealize edilmesine” göre maliyeti daha düşüktü.

Seçmen örgüt kadar baş belası olamazdı. Bunun iki emaresini de 140 Journos’un belgeseli ve Babala TV yayınının sonunda bizzat sorumlusu olduğu örgütlerden açıkça şikayet ederek göstermiş oldu. Hatta parti içi demokrasiye mesafesini çok adaylı CHP Gençlik Kolları kongresine gitmek yerine aynı gün Kayseri’de CHP Gençlik Kolları’na alternatif bir gençlik yapılanmasının toplantısına giderek göstermişti. Kılıçdaroğlu, son CHP Gençlik Kolları kongresine ise gitti. Çünkü genel merkezin müdahalesiyle orada ikinci adaya izin verilmedi.

KARANLIK YOLLAR, ZEHİR GİBİ SULAR

CHP’de bütün karar alma süreçlerini genel merkezin elinde toparlamasına neden olan bu baş döndürücü gelişmeler devrimcileri çok yormuştu. Bütün bunların yanında CHP, il ve ilçe kongreleri başkanlarını “sermayeyle iyi geçinenler,” yönetimlerini “sorun çıkarmayanlardan” kurdu. Mahallenin devrimci abileri tam anlamıyla tasfiye oldular.

Makul bulunmayan, uç fikirlere sahip olan, CHP’nin doğasına uygun olmayan fikirlerin taşıyıcısı oldular. Bazıları CHP’yi dönüştürmek isterken gönyede durabilmek için kendileri dönüştüler. Dönüştükleri ölçüde taviz verdikleri anlaşıldı. Taviz verdikçe CHP’yi etkileme ihtimalleri azaldı.

Devrimci abiler ilçe kongrelerinin dışarıdaki sesi oldular. Mahalleler ise büyük bir hızla değişti. Geriye pek çok yenilgi kaldı. Son yenilgi buna dahil.

Etiketler
CHP Kemal Kılıçdaroğlu Seçim 2023 İlçe