Bir Gazete Nasıl Kapandı?

Tam 37 yıl önce 23 Şubat’ta “Söz” bitti. Onlarca gazeteci işsiz kaldı. Söz Gazetesi’nin başlangıcı ve sonu arasında ibret alınması gereken bir basın tarihi yatıyordu.

Tam 37 yıl önce 23 Şubat’ta yani 2 gün önceye denk gelen tarihte bir gazete kapandı. Onlarca insan işsiz kaldı. 23 Şubat’ta bir çok iyi gazeteci savruldu.

1980’li yıllar sıkıntılıydı. Ercan Arıklı Lozan Üniversitesi’ni bitirmiş gencecik bir adam. Yakışıklı mı yakışıklı. Şık mı şık. Tam bir beyefendi. 1940 doğumlu olduğuna göre o zamanlar 47 yaşında demek ki.

Başarısının temeli ise o zaman ortalığı kasıp kavuran haftada 80 bin satan Nokta dergisi. Bunun yanı sıra Kadınca ve Erkekçe dergileri. Her biri kendi alanında bir numara. Ses ve Hayat’tan başka dergi bilmeyen Türkiye için inanılmaz yenilik. Arda Uskan, Nokta dergisinin başında. Müthiş provokatif kapaklar yapıyor. Kimi zaman işkence dosyaları, kimi zaman tarikat. Ortalık yıkılıyor. Hıncal Uluç Erkekçe‘nin, Duygu Asena ise Kadınca’nın başında. Ayşenur Aslan şimdi hepimizin Ayşenur ablası, Nokta dergisinde editör.

Ercan beyin aklına Türkiye’de görülmemiş bir gazete yapmak düşer. Bulduğu ortak ise yine kendisi kadar Türk basınını allak bullak eden Sabah Gazetesi sahibi Dinç Bilgin’dir. Bu iki kişi kafa kafaya verip bir gazete çıkartmaya karar verir. Gazetenin adı “Söz” olacaktır.

Mizanpaj olarak değişik bir üslup belirlerler USA Today’in mizanpajı taklit edilecektir. Ya da esinlenilecektir. Gazetenin görsel yönetmeni ünlü çizer ve tasarımcı Salih Memecan’dır. Mesela kültür sanat şefi Murathan Mungan‘dır. Ekonomi şefi Mustafa Sönmez. Yazı işlerinde sizin yemek programlarıyla tanıdığınız Mehmet Yaşin vardır. Deniz Som bir başka yazı işleri elemanıdır. Ve Genel Yayın Yönetmeni Umur Talu’dur.

Ağırlıklı Cumhuriyet gazetesinden transfer edilenler oluşturur yazı işlerini. Ercan bey gazetesinde hiç yazar olmayacağını söyler başlarda. Ve üstüne üstlük Dinç Bilgin ve ekibinin yani Zafer Mutlu ve Selahattin Duman gibi isimlerin de gazeteye hiç karışmayacağını söyler. İki sözünü de tutamaz.

Gazete 8 Kasım 1987’de ilk sayısını çıkarır. Manşetteki haber ise Can Dündar’ın imzasını taşımaktadır. Söylemeyi unuttum Can Dündar gazetenin Ankara bürosunda stajyer irisi yeni muhabirdir o zamanlar. Nurcan Akad ise Ankara temsilcisi.

Haberin başlığı “Amerika’nın yararlandığı Türk yetkililer”di. Konusu ise 8 yıl önce yaşanan İran “Devrimi” ve o sırada basılan Amerikan Büyükelçiliği’nde ortaya çıkan gizli belgelerdir. Aslında daha önce yazılmış ve gündeme gelmişti. Ancak manşet için bayat sayılabilecek bu haber seçilmişti.

7 Kasım tarihinde yani gazetenin matbaadan çıktığı akşam saatlerinde Türk basın tarihinde çok az görülen bir olay oldu. Çünkü gazete kendi sahibi tarafından baskına uğradı.

Dinç Bilgin başta. Peşinde Zafer Mutlu, Selahattin Duman ve diğer patron Ercan Arıklı. Yazı işleri katına hışımla girdiler.

Tam 37 yıl önce 23 Şubat’ta bir gazete kapandı. Ve onlarca gazeteci işsiz kaldı. Bu baskın sonrasını bir sonraki yazıya saklayacağım. Belki genç meslektaşlarım ders alırlar.