Ordu'da Millet İttifakı kendinden emin zafere yürüyor
Dün, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ordu'da miting yaptı. Miting öncesi vatandaşlarla ve siyasilerle konuştuk. Ordu'da seçimin havasını kokladık. İşte Ordu izlenimleri...
Fındığın başkenti Ordu, Türkiye siyasetinin şekillendiren kentlerden biri. Nereden çıkarıyorsun bunu derseniz, en hızlı yanıtım şu olur: Hafta sonu yapılacak büyük meydan mitingleriyle bir gün arayla partilerini psikolojik üstünlük kantarına çıkaracak Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe diyerek, bu iddiayı somutlaştırmış olayım.
Ordu’nun siyasi geçmişi de oldukça ilgi çekici. Demokrat Parti’nin zaferiyle sonuçlanan 1950 Seçimleri’nde Ankara’ya altı CHP’li vekil yollamış. 1954 Seçimleri’nde rotayı Demokratlara kırsa da bir sonraki seçimde yeniden CHP’ye dönmüş ve “bir oy farkla dahi olsa seçimde birinci çıkan hepsini alır” seçiminde yeniden Altı Ok’u göndere çekmiş. 1961’te CHP, 1965’de Demokrat Parti, sonra 1980’e kadar Cumhuriyet Halk Partisi Ordulu seçmenin birinci tercihi olmuş. CHP’li Ertuğrul Günay’ın fırtına gibi estiği o yıllarda Terzi Fikri’yi de anmamak olmaz. 1979’da yapılan mecburi ara seçimde iş başına gelen terzi Fikri (Sönmez)’in “halk komünü” uyguladığı Fatsa, o gün bugündür bilvesile muhakkak Türkiye siyasetinde anılır.
12 Eylül zorbalıkla, işkencelerle, Türk-İslam sentezi ile tüm Türkiye’yi yeniden şekillendirdi. Ordu da elbette bu durumdan nasibini aldı. Misal daha üç yıl önce diğer tüm adayların aldığı toplam oydan daha fazlasıyla Devrimci Yolcu Terzi Fikri’yi başkan seçen Fatsa, 12 Eylül Referandumu’na yüzde 95’le “evet” oyu verdi. Öğretmen, yazar Zeki Sarıhan bu durumu sorduğu bir Fatsalı dostundan, “Hayır diyelim de kendimizi bir daha mı ezdirelim?” yanıtını almıştı. Sonra ANAP, ardından DYP, sonra 1995 ve 1999’da DSP ve 2002’den beri de AKP, kentte birinci parti. 2018 Seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 65 oy aldığı Ordu, 14 Mayıs’ta ne yapacak? Soru bu. İşte bu soruya yanıt bulmak için Ordu’dayım.
UÇAKTAKİ AİLELER
Uçaktan başlayalım izlenimleri aktarmaya. Yanımda ve önümde Aybastılı iki karı koca vardı. Hanımefendilerin başları kapalıydı. Her iki aile de emeklilik dönemlerinde. Artık altı ay İstanbul’da, altı ay Ordu’da yaşıyorlar. Birbirlerini uzaktan tanıyorlar da. Bir aile İstanbul’da Sarıyer’de, diğeri Kasımpaşa’da ikamet ediyor. İsimler bende saklı. Yanımdaki aile kendi deyimleri ile “koyu AK Partili”, Erdoğan’ın kazanacağından emin. Fındık fiyatları iyi. Hayat pahalı ama “CHP iş başına gelirse Kandil ne olacak?” diyor. Bizim sohbet koyulaşınca öndeki abi söze giriyor. Cumhurbaşkanı ile yaşıt. Kasımpaşa’da aynı takımda top oynamışlar. O da Milli Görüşçü. 1989’da Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nı da 1991’de milletvekili seçimlerini de haksızlıkla kaybettiğini söylüyor Erdoğan’ın. “Ama artık yeter” deyince, yalnız ben şaşırmıyorum, yanımdaki “aşağı köylü”sü de gözlerini kocaman açıyor.
“Neymiş, PKK ile anlaşacakmış Kılıçdaroğlu? Kardeşim ne anlatıyorlar ya. Osman Öcalan’ı, Ekrem’in kazanmasını engellemek için TRT’ye kim çıkardı? Halk bunları görüyor. İşler zora girince korku siyaseti. Konu o değil. Konu hayat pahalılığı, konu enflasyon. Allaha şükür benim param pulum, fındık bahçem var. Ama çocuklarım ne yapacak? 8500 lira maaşla İstanbul’da ev mi geçindirecek, kira mı ödeyecek, karnını mı doyuracak? Ya 2019’da bir dört çeker araba aldım 240 bin liraya, şimdi 1 milyon 200 bin liraya satın almak isteyen var. Böyle ekonomi mi olur?” deyince köylüsü dayanamıyor, lafa giriyor. “İyi diyorsun da TOGG var. Türk arabası, uçak gemisi yaptılar, buraya havaalanı. Türkiye bugün herkesten güçlü. Tayyip giderse bunlar İHA’ları, SİHA’ları bitirir. Zaten ‘TOGG’u kapatacağız’, diyorlar. Bu milletin aklı var, Tayyip’ten vazgeçmez.”
Ben devreden çıktım. Artık dinleyen pozisyondayım. Milli Görüşçü abimiz, “Allah İHA’ları, SİHA’ları, TOGG’u, gemiyi yapanlardan razı olsun” diye sözlerine başlıyor, “Bunlar güzel işler, gururlandık. Yerlerine gelenler de bunlara devam eder, edecek. Bunlar yapılırken kimlerin nasıl götürdüğünü gördük. Memlekette ne adalet kaldı ne bir şey. Kimse yarın hakkında bir hayal kuramıyor. Çocuklar, gençler hep kaçmak istiyor, görmüyor musun bunları?”. Karşıdan bu kez yanıt yok. Uçak, denize kurulan ORGİ Havalimanı pistine tekerlekleri koymak üzereyken bizi dinleyen yandaki bir başka yolcu söze giriyor. O da Ordu’dan bir otomobil satın alan arkadaşına ikinci şoför olmak için uçaktaymış, “Herkes mutsuz be. Uçakta da sokakta da kimsenin yüzü gülmüyor. 14 Mayıs tünelin ucundaki umut ışığı, umarım kamyon değildir gelen” derken hafifçe sıçrıyoruz. Hoş bulduk Ordu Havalimanı.
ÖĞRENCİLER NE DİYOR?
Havalimanının VIP tarafı kalabalık. Ordu’da tarih okuyan bir üniversite öğrencisi ile tanışıyorum. Son yerel seçimlerde AKP’ye az bir farkla kaybeden Gürgentepe ilçesinden. Ama ailesi İstanbul’da yaşadığından kendisi yurtta kalıyor. “Depremzedeler canımız ciğerimiz ama yurtları onlara tahsis etmeleri yanlıştı. Hem depremzedeler orada kalmadı hem de üniversiteler kapandı” diyor. Pandemi ve sonrasında depremin üniversite öğrencilerini perişan ettiğini anlatıyor. “Gençlerde Muharrem İnce müptelalığı bir rüzgardı, geçti” diyor. Peki nereden esiyor rüzgar diye üsteliyorum, “Abi artık üniversite öğrencileri arasında AKP’li tek tük görünüyor. Kola içemez hale geldik. Kafelerde oturmak lüks. Okulu bitireceğiz, ne olacağız belirsiz. Herkes diplomalı işsiz olmaktan korkuyor.” Ardahanlı milliyetçi bir arkadaşının en son ekmek fiyatlarındaki artış sonrası “benden bu kadar” diyerek muhalefet saflarına geçtiğini anlatıyor.
“BU SEFER ÜÇÜ ALIRIZ, DÖRDÜ ZORLUYORUZ”
Havaalanında Adıyaman mitinginden çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Sinop’tan gelecek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bekleniyor. Onlar gelene kadar en büyük odak noktası eski büyükşehir belediye başkanı CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun. Torun, 14 Mayıs Seçimleri’nde Millet İttifakı’nın birinci sıra milletvekili adayı. Herkesle tek tek el sıkışıyor. “Ne olur?” diye soruyorum, “Her şey çok güzel olacak” diye yanıtlıyor. “Yine iki milletvekili mi olur?” deyince, “Bu sefer üç alırız, dördü zorluyoruz” diyor gülerek.
İddia büyük ama matematik her zaman her şeyden büyük. 2018 Seçimleri’nde Erdoğan yüzde 65,1 aldı, Cumhur İttifakı ise yüzde 65,6. Bu seçimde MHP ayrı liste olarak gireceğinden AKP bir miktar dezavantajlı. 2018 oyu yüzde 48,8. Bu oylarda kayıp olması muhtemel. İlk sıraya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yazıldı. Buna tepki gösteren, adayların bir kez daha gözden geçirilmesini talep eden AKP Ordu İl Başkanı Halit Tomakin görevden alındı. Bakan Özer, Tokatlı. Tokat İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra İTÜ’de Elektronik Haberleşme okumuş, Antalya Dalaman’da çalışmış, Trabzon’da KTÜ’de yüksek lisans yapmış, bakan yardımcısı olmadan önce Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü. Bu uzun bakan CV’sini şundan yazdım: Daha sonra kente girince herkesin dilinde bu var. Bakan’ın özgeçmişini herkes aramış taramış, bir Ordu bağı bulamamış. En az AKP’liler kadar CHP’liler de şaşkın, “Bu işte bir çapanoğlu var herhalde ama biz anlamadık. Neden Tokatlı, Ordu’dan aday gösterildi ki?”
Listeler yalnız AKP’yi değil MHP’yi de biraz etkilemiş. Ordu’yla özdeşleşmiş -şimdi Demokrat Parti’de- Cemal Enginyurt’un partiden ayrılması sonrası MHP’liler de güçlü bir aday bulmakta zorlanmış, sonunda iş insanı Naci Şanlıtürk’ü liste başı yapmış. Cumhur İttifakı’nın iki büyük partisi gerçekten güçlü tabanları olan kentte zorlanıyor. Ama ikisinin de birer milletvekili cepte. CHP’den Seyit Torun, İYİ Parti’den İdris Naim Şahin de çıkar. Geriye kaldı iki vekil. Bunun biri AKP’ye kesin gider. Diğer vekil ise çok muhtemel CHP’ye gidecek gibi görünüyor. Hesapları ne bozar; MHP ya da İYİ Parti’den birinin 70 bin dahi alamayacağı bir tablo. Bu da çok muhtemel değil gibi.
“DİP DALGA DEĞİL TSUNAMİ VAR”
Ordu izlenimlerimi yazmaya devam edeceğim. Yazıyı bitirmeden son sözü fındık fiyatlarını eleştirdiği için MHP’den ihraç edilen Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’a bırakayım, “Dip dalga da değil tsunami var bence. Kemal Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı adayı olarak bu seçimi ilk turda bitirir. Benim tahminim en kötü ihtimalle yüzde 55 alır ilk turda. İnsanlar artık bu iktidardan yıldı.”