Saatler azalıyor: Muharrem İnce ne yapacak?
Ya adaylıktan çekilecek ve “demokrasi kahramanı” olarak ilan edilecek ya da adaylıkta devam edecek ve “envai çeşit sıfatla” anılma yolunu açacak. Bir siyasetçi için çok ama çok zor bir karar anı.
Muharrem İnce’nin siyasi yaşamının en kritik saatlerindeyiz. Birkaç saat sonra 14 Mayıs 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde kimlerin yer alacağı kesinleşecek. Tüm itirazları değerlendirecek olan Yüksek Seçim Kurulu (YSK), aday listesini belirleyecek ve 31 Mart’ta cumhurbaşkanı kesin aday listesini yayınlayacak. YSK’nın kararıyla birlikte propaganda dönemi resmen başlayacak.
Bugün itibariyle herkesin merak ettiği soru şu: Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Sinan Oğan’la birlikte Cumhurbaşkanlığı yarışı için aday olma hakkını elinde tutan Muharrem İnce ne yapacak?
HAYATININ EN ZOR KARARLARINDAN BİRİ
Dün CHP lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı ziyaret sonrası eski genel başkanına “hoş geldiniz ve güle güle” sözleriyle adaylıkta kararlılığını ortaya koyan Memleket Partisi Genel Başkanı belki de hayatın en zor kararını şu sıralarda veriyor ya da verdi. Ya adaylıktan çekilecek ve “demokrasi kahramanı” olarak ilan edilecek ya da adaylıkta devam edecek ve “envai çeşit sıfatla” anılma yolunu açacak. Bir siyasetçi için çok ama çok zor bir karar anı.
Önce dünkü görüşmeyi analiz etmek gerek. Bunda elimizde birincil kaynak olarak, görüşme sonrası yapılan basın açıklaması var. CHP liderinin bu ziyareti çok önemsediğini beraberindekiler ortaya koyuyor. Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile iki Grup Başkanvekili Engin Altay ve Özgür Özel hemen yanı başındaydılar.
Yüz ifadelerine bakılırsa CHP ekibi rahattı. Hepsinin yüzü gülüyordu. Kılıçdaroğlu da “Halil İbrahim sofrasını büyütmek” ana temalı kısa açıklamasında “yaşadığımız sorunlar bireysel sorunların çok ötesinde” diyerek aslında bir önceki seçimde Cumhurbaşkanı adaylığı yolunu açtığı şimdiki “potansiyel rakibi”ne açık bir mesajı veriyordu. Ve bu sözleri söylerken çok sakin ve kendinden emin duruyordu.
Muharrem İnce ise son derece gergindi. Arada yüzünde zoraki gülümseme belirse de içine düştüğü durumdan mutlu olmadığı açıktı. Bir yandan “Bu Erdoğan gitmelidir, bu Erdoğan yorgundur, kibirlidir, bilime hukuka inanmamaktadır, beş dakika daha ülkeyi yönetmemelidir” derken hemen öncesinde CHP’nin kurduğu ittifak hattını da alabildiğince eleştirmekten geri durmuyordu.
İnce, “İttifaklar olmalıdır siyasette. Fakat bu ittifaklar menfaat ittifakları olmamalıdır. İlke ittifakları olmalıdır. Bizim ilkelerimiz çok nettir. Biz Atatürk’ü tartıştırmayız. Teröre karşı mesafeliyiz. PKK’sına, IŞİD’ine, FETÖ’süne, Hizbullahına… Kadın hakları konusunda asla geri adım atmayız. Sığınmacıların gönderilmesi konusunda kararlıyız. İlkelerimizden asla taviz vermeyiz.” bu ifadelerde Saadet’e de Gelecek ve DEVA’ya da tabii ki HDP’ye de göndermeler de bulunuyor.
GÖRÜŞMEDE NELER YAŞANDI BUNDAN SONRA NELER OLACAK
CHP kaynaklarından edindiğim bilgiye göre, ne Kılıçdaroğlu İnce’ye “haydi gel katıl bize” demiş ne de İnce, “şartlarım şunlar” diyerek pazarlık kapısı açmış; “Ankara siyasetinin alışageldiği türden bir nezaket ziyaretiydi.” Ama elbette bu görüşme bir nezaket ziyaretinin çok ötesinde. Öncelikle iki parti arasında bir görüşme hattı açılmış oldu. Bu diplomasi mutlaka sürecektir. Kılıçdaroğlu’nun yalnız ayrılık sürecinde değil ayrıldıktan sonra da ve adaylaşma sürecinde de kendisini ve partisini kıyasıya eleştiren İnce’yi partisinde ziyaret etmesi de not edilmeli. Kılıçdaroğlu’nun bu babacan görüntüsü sosyal medyada alkış, övgü ve destekle karşılanırken İnce için de eleştiriler daha da büyüdü.
Şurası açık ki Muharrem İnce bugün 17’ye kadar çekilirse hakkındaki olumsuz görüşlerin en azından bir kısmını ortadan kaldırabilecektir. Tabii bugün çekilmezse Millet İttifakı’nın Muharrem İnce ile diplomasi kanalları yok olacak değil. Elbette dolaylı, dolaysız görüşmeler yapılacak, arka kapı kanalları açılacak ve seçime kadar İnce’nin ittifakın bir yerinde olması sağlanmaya çalışılacaktır.
MASADAKİ GELECEK SENARYOLARI
Muharrem İnce, aslında İYİ Parti lideri Meral Akşener’in masaya dönmesi sonrası başlayan ve son birkaç güne kadar devam eden sosyal medya rüzgarının da etkisiyle kendisine sunulan formülleri reddedebilir mi? Ben bir noktada buluşabileceklerini düşünsem de Muharrem İnce şu ana kadar ki inandığı tabloya (yüzde 16 alıyorum) sadık kalarak müzakere masasından tüm formülleri reddederek kalkabilir de. O zaman olabilecek opsiyonları hep birlikte düşünelim.
Kemal Kılıçdaroğlu seçimi birinci turda kazanır ve İnce de kendisini kaybedenler tarafında bulur. Erdoğan seçimi birinci turda kazanır, İnce yalnız Kılıçdaroğlu gibi kaybetmiş olmaz aynı zamanda “bir bölen” olarak tarihe geçer. Seçim ikinci tura kalırsa İnce’nin Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması ona artık bir şey kazandırmaz, üstelik Kılıçdaroğlu’na da kazandıramama ihtimali de yadsınamaz.
Yazıyı bitirirken Yöneylem’ın Araştırma Direktörü Derya Kömürcü’ye sözü bırakayım:
“Şunu net görüyorum. Muhalefetin kazanması ya da Erdoğan iktidarının gitmesi konusunda olumsuz etkisi olan her parti ve siyasi figür seçmen tarafından önümüzdeki süreçte kaçınılmaz bir şekilde cezalandırılacaktır. Bunu göze alıp muhalefete kaybettiren bir siyasi figürün Türkiye'nin geleceğinde var olma olasılığı yok.”