Çalışması Zorunlu Personel Sistemi Değişmeli
"Çalıştırılması zorunlu personel sisteminde kademeler oluşturulmalı. Her işletme kendi büyüklüğüne göre belirlenen sayıda çalışması zorunlu personel bulundurmalı. "
Çalışması zorunlu personel sistemi gıda alanında yurttaşın sağlığını koruyan önemli bir sistem ama Türkiye’de yurttaşın aleyhine çalışıyor. Bu sistemi yeniden düzenlemek ve Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’nun görevi haline getirecek gıda politikaları üretmek şart.
Çalışması Zorunlu Personel Sistemi Sorunlu Doğdu
Bundan önceki adıyla istihdamı zorunlu personel, şimdiki adıyla çalışması zorunlu personel sistemi Türkiye’ye Avrupa Birliği yasa, tüzük, yönergelerine uyum çalışmaları kapsamında geldi. Gıda işletmeleri faaliyet gösterdiği alanda akademik eğitim almış bir personel çalıştırmak zorunda. Çalıştırdığı personel kamu yararı gözeterek yurttaşın sağlığını korumakla, gıda işletmesiyle Tarım ve Orman Bakanlığı arasındaki bağı kurmakla görevli.
Bu sistem Türkiye’de uygulanmadan önce sorunlarla doğdu. Gıda sanayisinin yüzde 80’ini oluşturan 10’dan az personeli veya 30 beygir altı motor gücüne sahip ekipmanı bulunan gıda işletmeleri faaliyet gösterdiği alanda akademik eğitim almış bir personel çalıştırmaktan muaf tutuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bazı gıda alanlarında uzman olmayan bazı meslekler bu alanlarda uzman olarak sisteme eklendi.
Her gün yüzlerce yurttaşa yemek hazırlayan bir gıda işletmesinde ev ekonomisti, beslenme uzmanı, kimyager gıda güvenliğinden sorumlu bir pozisyonda çalışabiliyor. Et ve et ürünleri üreten bir gıda işletmesinde ziraat mühendisi de aynı şekilde çalışabiliyor. Bu liste uzayıp gidiyor hatta bir dönem Tarım ve Orman Bakanlığı orman mühendislerini de bu sisteme eklemek istemiş, tepkiler üzerine geri adım atmıştı.
Meslek Odalarının Gücü Elinden Alınmaya Çalışılıyor
Gıda, kimya, ziraat mühendisleriyle veteriner hekimler bu sistem dahilinde çalışmak için kendi meslek odalarından ehliyet yerine geçen bir belge almak zorunda. Bu belgenin de bir bedeli var ve meslek odalarının gelir kaynaklarından biri de bu. Öte yandan bu sistemde çalışan meslek mensuplarının alacağı en düşük maaşı belirleme yetkisi de meslek odalarında. Tarım ve Orman Bakanlığı da gerçekleştirdiği denetimlerde bu sistemde çalışan personellerin bu maaşı alıp alamadığını da kontrol ediyor.
En düşük maaş da kamuda çalışan yeni başlayan bir mühendis maaşıyla hemen hemen denk. Bu baz alınıyor. Zaman zaman Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çeşitli kademeleri ve sanayi odalarının yetkilileri tarafından bu maaşın düşürülmesi telkin edilerek gıda işletmelerinin kazanamadığı söyleniyor. Bu arada bu sistemde her şu aralıkta sayıda personelden veya şu aralıkta kadar beygir üstü motor gücüne sahip ekipmanı bulunan işletmede şu kadar çalışması zorunlu personel bulunmasından da bahsetmiyor.
10’dan fazla personeli veya 30 beygir üstü motor gücüne sahip ekipmanı bulunan gıda işletmesi de 1000’dan fazla personeli veya 357456 beygir üstü motor gücüne sahip ekipmanı bulunan gıda işletmesi de çalışması zorunlu personel olarak bir kişiyi çalıştırmak zorunda.
Sistemde gıda güvenliğinden sorumlu olarak tanımlı olan fakat gıda güvenliğiyle hiçbir alakası olmayan meslekler olunca gıda işletmeleri de meslek odası bulunmayan, mesleki haklarını koruyamayan bu mesleklere yöneliyor. Antalya’da oteller gıda mühendislerini işten çıkartarak diyetisyen istihdam ediyor. Toplu yemek üreten gıda işletmelerinde kimyagerler, ev ekonomistleri istihdam ediliyor. Bu durum da teşvik ediliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Bu Sistemi Kaldırmaya Çalışıyor
Bu sistemin ilk olarak 2010’da 5996 sayılı kanunun içerisinde istihdamı zorunlu personel adıyla yürürlüğe koyuldu. Bir süre sonra gıda alanındaki sermaye sahipleri sisteme tepki gösterince 2017 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bu sistemi bir yönetmelikle kaldırmaya teşebbüs etti. Meslek odaları bu duruma karşı yürütmeyi durdurma davası açtı.
2018’de Danıştay, gıda güvenliğine yönelik düzenlemelerine aykırı durumların oluşmasına neden olabilecek bir düzenleme olması, gıda güvenliğini sağlamak amacıyla hareket eden Bakanlığın ve tüm kamunun yararı olması sebebiyle yürütmesini durdurdu. Bunun üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı sistemin adını çalışması zorunlu personel olarak değiştirerek tekrar yürürlüğe koydu. Bu isim değişikliğiyle amaç bu sistemin bir kere daha kaldırılmasının önünü açabilmek. Ki öyle de olacak bir çalışma üzerinde çalışıyor Tarım ve Orman Bakanlığı şu sıra.
Sistem Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’na Geçmeli
Türkiye’nin Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’na duyduğu ihtiyaçtan bahsediyorum her fırsatta. Özellikle gıda denetim sistemi siyasi baskılardan kurtarılmalı. Çalışması zorunlu personel sistemi de siyasi baskılardan kurtarılmalı. Mevcut durumda bu sistem içerisinde çalışan birisi ekonomik kaygılardan ötürü hareket edemiyor.
Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu bünyesinde çalışması zorunlu personel kadrosu oluşturulmalı. Bu sistemde görev yapacak kişilerin özlük hakları bu kurumda bulunmalı. Türkiye’de faaliyet gösteren bütün gıda işletmeleri Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’na yıllık gelirinden pay ödemeli, bu paylar bir havuzda toplanmalı. Bu havuz vasıtasıyla bu sistemde çalışanlara maaşları ödenmeli.
Çalıştırılması zorunlu personel sisteminde kademeler oluşturulmalı. Her işletme kendi büyüklüğüne göre belirlenen sayıda çalışması zorunlu personel bulundurmalı. Bu personellerin gıda işletmelerine atamaları yine bu kurum tarafından yapılmalı. Gıda işletmelerindeki aksaklıklar, sorunlar, tespitler anlık olarak Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’na bildirilmeli.
Sistem yurttaşın lehine çalışır hale getirilmeli. Kısır döngüye girdi sistem. Yayınlanıyor, sermaye tepki gösterince kaldırılmaya teşebbüs ediliyor. Davalar açılıyor, iptal ediliyor. Başka bir isimle geri geliyor. Olan yurttaşın sağlığına oluyor.