Gıda Güvensizliği Gençleri Uyuşturucuya İtiyor

"Bir tarafta artan gıda sahteciliği, diğer tarafta pestisit ve toksin kalıntıları, öteki tarafta yoksulluk ve açlık."

Gıda güvensizliği, dünyanın en acil sağlık sorunlarının birçoğunun temel nedeni. Aileler için çok güçlü bir stres kaynağı. Gıda güvensizliği annelerin ruh sağlığını, ebeveynlerin davranışlarını doğrudan etkiliyor. Kronikleşen bu duruma maruz kalan çocuklarımız hem fiziksel hem de psikolojik sağlık sorunları yaşıyor.

PSİKOSOSYAL STRES YARATIYOR

Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri gıda güvensizliği. Bir tarafta artan gıda sahteciliği, diğer tarafta pestisit ve toksin kalıntıları, öteki tarafta yoksulluk ve açlık. Gıdaya erişebilen de gıdaya erişemeyen de beslenemiyor. Bunun sonucunda Türkiye’nin yüzde 65’i gizli açlık yaşıyor. Gelecek nesillerde bodurluk, bilişsel gelişim bozukluğu, anemi ve diğer fiziksel hastalıklar gelişiyor.

Gıda güvensizliği, yurttaşların tam sosyal ve ekonomik potansiyellerine ulaşmasını da engelliyor. Aile içerisinde ebeveynler psikolojik olarak ciddi şekilde etkileniyor. Ebeveynlerin ruh sağlığındaki bu değişim ebeveynlik davranışlarını da olumsuz etkiliyor. Aile içerisindeki psikososyal stres artıyor.

Bu durumlar çocukların psikolojik gelişimini olumsuz olarak etkiliyor. Stresten etkilenmelerinin yanı sıra gıda güvensizliği çocuklar üzerinde doğrudan bir kaygı yaratıyor. Çocuklar aç olmasa bile bir sonraki öğünün nereden geleceğine dair kaygı yaşamak psikolojik gelişimi derinleştiriyor ve kronik hale getiriyor.

GIDA POLİTİKALARINDAKİ SORUNLAR SUÇA YÖNELTİYOR

Gıda güvenliği durumunun değişkenlik göstermesi, gıda güvensizliği deneyimlemesi, sınır seviyede bir gıda güvenliği durumuna sahip olunduğunun bilinmesi de çocuklarda bilişsel ve davranışsal gelişimi çok daha kötü noktalara götürüyor. Bu durumun içerisinde fiziksel sağlık sorunları da belirgin bir şekilde yaşanıyor.

Fiziksel ve bilişsel gelişim bozukluğu nedeniyle fiziki anlamda güçsüz ve zayıf durumda kalıyorlar. Bilişsel olarak algılama ve öğrenme bozuklukları gelişiyor. Matematikte dört işlem yapmakta bile zorlanıyorlar. Bir de kalp-damar hastalıkları, bağışıklık sistemi bozuklukları, diyabet gibi sağlık sorunları yaşıyorlar. Ve tüm bunlardan da ömür boyu kurtulamıyorlar.

Bu noktada çocuklarımız toplumla iletişim kurmakta zorlanan, sosyal çevresini algılayamayan, eğitimini bırakmak zorunda kalan bir noktaya erişiyor. Hiçbir zaman sosyal ve ekonomik olarak kendilerini idame ettiremeyecek noktada bulunmak öfke ve kaygı problemlerini ortaya çıkartıyor. Uyuşturucu veya alkolle bu sorunları bir süreliğine ortadan kaldırmaya, gün geçirmeye çalışıyorlar.

Tamamen önlenebilir durumların önlenmemesi, gıda politikalarının düzeltilmemesi, gıda biliminin önemsenmemesi nedeniyle bunları yaşıyoruz. Bir de bile isteye hiç bilmedikleri ekonomiyi kurcalama isteği var tabii.