Gıda Hakkı Anayasal Güvence Altına Alınmalı

"Gıda hukuku altyapısının da bir an önce kurulması, gıdaya özgü suçların da ceza kanununa ilave edilmesi gerekiyor."

Türkiye’nin mevcut anayasayla ilerlemesi olanaksız. Bu yıl içerisinde mutlaka anayasa değişikliği gerçekleştirilmeli. Fakat bu değişiklikler birkaç kişinin siyasi ikbali için değil yurttaşların insani haklarını korumak, hukuki güvence altına almak için gerçekleştirilmeli.

Gıda hakkı Türkiye’de anayasal güvence altında değil. 1961 Anayasası’nda gıda hakkı yer alıyordu. 1982 Anayasası’nda çıkartıldı ve güvence ortadan kalktı. Eleştirilerde, Türkiye zaten sosyal bir hukuk devleti, sosyal devlet ilkesi gereği güvence altında denilerek savuşturuldu. Anayasa’nın 2. maddesinin içine sıkıştırılmış durumda fakat kime göre sosyal devlet ilkesinin içinde, kime göre insan hakkı?

En son Ankara’da idari mahkeme, okullarda bir öğün ücretsiz yemek için açılan davada Milli Eğitim Bakanlığı’nı haklı buldu. Devletin çocukları besleme gibi bir zorunluluğu bulunmadığına hükmederek davayı reddetti.

Gıda hakkı, yurttaşın korkudan uzak, fiziksel ve zihinsel, bireysel ve kolektif, tatmin edici ve onurlu bir yaşam sağlayan niceliksel ve niteliksel olarak yeterli ve uygun gıdaya doğrudan veya finansal satın almalar yoluyla düzenli, kalıcı ve sınırsız erişim hakkı olarak tanımlanıyor. AKP iktidarı istese de istemese de Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği bu hakkı korumakla yükümlü.

GIDA YASASINDA TANIMLANMALI

"Güvenilir gıda" tanımı da 5996 sayılı Veteriner, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nda tanımlı değil. Güvenilir olmayan gıda tanımlı. Bir gıda, güvenilir olmayan gıda tanımına uygun değilse güvenilir olarak kabul ediliyor Türkiye’de. Güvenilir gıda tanımına uygun olmayan fakat hakkında şüpheler bulunan, çalışma yapılması gereken, net kanıtlara ihtiyaç duyulan gıdalar güvenilir gıda olarak kabul ediliyor.

Avrupa ve Amerika’da tam tersi. "Güvenilir gıda" tanımı açık olarak tanımlı. Bu tanıma uygun olan gıdalar güvenilir gıda olarak kabul ediliyor. Hakkında şüpheler bulunan, çalışma yapılması gereken, net kanıtlara ihtiyaç duyulan gıdalar "güvenilir gıda" tanımına uymadığı için gerekli somut kanıtlara ulaşılana kadar güvenilir olmayan gıda olarak kabul ediliyor.

Türkiye’de sağlıklı ve besleyici gıdaya erişimi güvence altına alan açık hukuki tanımlar ve düzenlemeler yok. Bir yurttaş, kendisinin gıda hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle ya da güvenilir gıdaya erişemediği gerekçesiyle dava açsa savcılık ve hakimlik açık hukuki tanımlar olmadığı için herhangi bir suç varlığı tespit edemeyecek.

Gıda hukuku altyapısının da bir an önce kurulması, gıdaya özgü suçların da ceza kanununa ilave edilmesi gerekiyor.