Gıda mühendisleri neden Tarım ve Orman Bakanlığı’na atanamıyor?
Öncelikli olarak gıda denetimini siyasi vesayetten çıkartmak gerekiyor. Bağımsız bir Gıda Güvenliği Kurumu’na ihtiyacımız var. Gıda işletmelerinin hepsi teknik personel çalıştırmalı. Bunun için de Gıda Güvenliği Kurumu’na teknik personel kadrosu yaratmalıyız.
Tarım ve Orman Bakanlığı yıllardır personel alımı için gıda mühendislerine komik denilebilecek ölçüde kadro ayırıyor. 2017’de 2058 kadronun 328’i, 2020’de 246 kadronun 82’si, 2022’de 1800 kadronun 135’i ve 2023’de 1200 kadronun 14’ü gıda mühendislerine ayrıldı. Üstelik bu kadrolar da sözleşmeli.
Bakanlık yıllardır hem TBMM’de verilen soru önergelerinde hem de bütçe görüşmelerinde ne kadar gıda mühendisi ihtiyacı bulunduğu sorularına da ısrarla yanıt vermiyor. Her yeni Bakan sürekli yüksek atama ve yeni yasa vaat ediyor.
GIDA MÜHENDİSLERİNİ OYALAMA STRATEJİSİ
Gıda işletmelerinin yaklaşık yüzde 80’ini 30 beygir üzeri motor gücü bulunmayan veya 10 kişiden az personeli bulunan işletmeler oluşturuyor. Bu işletmeler gıda üretiminde teknik personel çalıştırmak zorunda değil. Dolayısıyla izlenebilirlik ve gıda güvenliği de göz ardı ediliyor. Oyalamanın en temel nedenlerinden biri bu durumun işsizlik ve ekonomi üzerinde yaratacağı kriz.
Bakanlık gıda denetimi gerçekleştirdiğinde bir işletmeye üç defa belirli konularda ceza kesiyorsa işletme sahibi faaliyetten menediliyor ve savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor. Savcılık da çok yüksek oranlarda kovuşturmaya gerek duymuyor ve Kabahatler Kanunu’na göre ceza kesiliyor. İşletme de aile içerisinde birine devredilerek faaliyetine devam ediyor. Bu döngü böyle gidiyor. Zaman zaman gıda denetimlerinde ceza yazan gıda mühendislerinin aranıp bu kadar ceza yazmamaları konularında uyarıldıklarını da duyuyoruz.
GIDA MÜHENDİSLERİ VE AKP TARZI SİYASET
AKP iktidarı TMMOB, TTB ve diğer meslek örgütleri konusunda oldukça hassas. Yıllardır bu meslek örgütlerinin üzerinde bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz senelerde orman mühendislerine çok yüksek kadrolar ayrıldığını gördük. Hatta bir dönem gıda üretiminde teknik personel olarak orman mühendislerine de yer verilmesi Bakanlık kulislerinde konuşuldu. Çünkü Orman Mühendisleri Odası seçimleri iktidar tarafından kazanıldı. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde AKP’ye destek bildirisi yayınlandı. Bir bildiriyle TMMOB yerden yere vuruldu.
AKP seçimlerle meslek örgütlerini kazanmaya çalışıyor yıllardır. Elektrik Mühendisleri Odası’nın bir şubesini kazandıklarında Mustafa Varank’ın sevinçten attığı tweet bunun en somut örneği. Seçimlerden mağlup ayrılınca da bu sefer hedef gösterme ve kadroları azaltma stratejisi izleniyor. Gıda denetimi, gıda mühendisi atamaları da AKP tarzı siyasete malzeme olmuş durumda.
MESLEK ÖRGÜTLERİ NEDEN DIŞLANIYOR?
Hal böyle olunca atama bekleyen gıda mühendisleri siyaset bulaştırılıyor gerekçesiyle Gıda Mühendisleri Odası’nı dışlayarak seslerini duyuracak bir platform oluşturuyorlar. İşler istedikleri gibi gitmeyince de Gıda Mühendisleri Odası’nın destek olmadıklarını savunuyorlar. Kısa bir ayrıntı, meslek örgütleri bir kamu kurumu ve komisyonlarda başlatılan, yönetimlere hatta çalıştaylara taşınan konuların bağlayıcılığı var. Bu göz ardı ediliyor.
GIDA MÜHENDİSİ ATAMALARI HER ŞEYİ ÇÖZER Mİ?
Bu platformdaki gıda mühendisleri atamalar engellenir korkusuyla muhalefet partileri ve milletvekilleriyle de görüşmek istemiyor. TBMM yılın son aylarında bütçe görüşüyor, bütçeler onaylanıyor, Resmi Gazete’de yayınlanıyor. Kadrolara ayrılan bütçeler belirli artık. İş işten geçtikten sonra sosyal medya üzerinden iktidara atamalar için deyimi yerindeyse yalvarmalar başlıyor. Bakanlar, bürokratlar, iktidara yakın sendikalar ziyaret ediliyor, çiçek veya tatlı götürülüyor ve kadro için yalvarılıyor. Nasıl hazırlandığı ve ne içerdiği belli olmayan bir istihdam raporu sunuluyor. Ve sürekli bütün gıda mühendisleri adına konuşuluyor. İktidar ve çevresi de bize ilgi gösteriyorlar diye kamusal iletişim malzemesi haline getiriyor. AKP iktidarının yarattığı alan içerisinde oyunun bir parçası olunuyor. Bu sisteme binlerce gıda mühendisi de atansa hiçbir şey değişmeyecek, atamalar gıda güvenliğini artırmayacak.
ATAMA İÇİN ÖNCE YENİ BİR GIDA SİSTEMİNE İHTİYAÇ VAR
Öncelikli olarak gıda denetimini siyasi vesayetten çıkartmak gerekiyor. Bağımsız bir Gıda Güvenliği Kurumu’na ihtiyacımız var. Gıda işletmelerinin hepsi teknik personel çalıştırmalı. Bunun için de Gıda Güvenliği Kurumu’na teknik personel kadrosu yaratmalıyız. Personelleri gıda işletmelerinde görevlendirmeli, gıda işletmeleri personel maaşlarını kuruma ait bir havuza yatırmalı ve personelin bütün özlük hakları bu kurum tarafından korunmalı. Gıda denetimlerini de bu kuruma devretmeliyiz.
Okullarda bir öğün ücretsiz beslenme ve kamu kurumlarına hazır yemek sağlayabilmek için Toplu Yemek İşletmeleri’ni kurmalıyız. İşletmenin bütçesi hizmet verdiği kurumlar ve Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulmalı. Afetlerde gıda güvenliğini sağlayabilmek için de bir altyapı hazırlamalıyız. Kurmamız gereken gıda bankacılığı sistemi var.
Binlerce gıda mühendisi atamamız gerekiyor ama yeni gıda sistemde.