Gıda sektöründe nitelikli personel neden yok gibi?
Gıda alanında alaylı işgücü oldukça azaldı. Eğitimli işgücünde de beyin göçü veriyoruz. Bu beyin göçü diğer alanların yanında dikkat çekmese de önemli seviyede.
Gıda çok ağır bir alan. Emekçinin uyması gereken ciddi gıda güvenliği kriterleri var. -18 ya da +4 derece gibi çok soğuk alanlarda çalışılması gerekiyor. Bütün mesai boyunca bir gıda hattının başında, bir ortopedik paspasın üzerinde durarak hattan çıkan bütün ürünleri kontrol etmek gerekiyor. Kaygan zeminler, alışık olmadığınız kokular, yüksek gürültülü alanlar. Bu alanda tek bir hata binlerce insanın ölümüne neden olabilir. Gıda politikalarının çöktüğü başka bir yer de nitelikli ara işgücü.
MESLEKLERİN BİR DEĞERİ KALMADI
Türkiye, aşırı sağ politikalarla çok hızlı bir şekilde emek sömürü cenneti haline geldi. Mühendisinden avukatına, güvenlik görevlisinden eczacısına asgari ücret genel ücret şeklini aldı. Gerçekten ayakta kalmak için savaştığı için emeğin karşılığını asgari ücretin üzerine çıkartamayan girişimler, işletmeler de yok değil. Bunların sayısı birkaçı aşmıyor. Kar maksimizasyonunu artırmak için emeğin değerini asgari ücret seviyesinde tutmaya çalışan, aralarında anlaşmalar imzalayan işletmelerin arasında lafı bile olmuyor.
EMEK SÖMÜRÜ DÜZENDE AMERİKAN RÜYASI
Böyle bir sömürü düzeninde bir de Amerikan rüyası pazarlanıyor. Standardı olmayan, sosyal güvencesi ve iş mesuliyeti yurttaşa ait esnaf kurye, esnaf depo modeli. Yurttaş bu ekonomik darboğazın ve sömürü düzeninin içerisinde geçinebilmek, insanca yaşayabilmek için bütün risklerini de göze alarak bu tarafa doğru kayıyor. Sonucunda bir alanda uzmanlaşamayan, sirkülasyon süresi gittikçe düşen, kritik alanları disiplin seviyesinin yüksekliğinden ötürü tercih etmeyen bir yapı çıkıyor karşımıza.
GIDA ALANINDA NİTELİKLİ İŞGÜCÜ YETİŞTİRMELİYİZ
Gıda alanında alaylı işgücü oldukça azaldı. Eğitimli işgücünde de beyin göçü veriyoruz. Bu beyin göçü diğer alanların yanında dikkat çekmese de önemli seviyede. Türkiye’nin gıda alanında emek veren, emek vermek isteyen yurttaşlarını yetiştirecek, periyodik olarak bilgilerini güncelleyerek yaşadığı çağda tutabilecek bir sisteme ve bu sistemde emeğinin hakkını teslim edebilecek bir standarda ihtiyacı var.
Yarın yeterli hammaddemiz olsa dahi bu hammaddeyi gıdaya çevirecek iş gücü bulamayacağız.