Tarım Bakanı Ne İşe Yarar?

"Tarım ve Orman Bakanlığı ömrünü tamamladı. İsmini değiştirip yenilendiğini iddia etmek bir anlam ifade etmiyor."

Bir Tarım Bakanı’ndan yönettiği kurum içerisindeki uyumu artırması, çatışmalara son vermesi, yurttaşı önceleyen gıda-tarım politikaları üretilebilmesi için uygun ortamı sağlaması beklenir. Fakat AKP hükümetinde Tarım Bakanlığı koltuğu bir PR aracı haline gelmiş durumda.

BAKAN YARDIMCILARINDAN BİRİ AVUKAT, DİĞERİ KAMU YÖNETİCİSİ

Mevcut Tarım ve Orman Bakanı işletme bölümü mezunu. Kariyeri televizyonculuk üzerine. Önceki Tarım ve Orman Bakanlarından Bekir Pakdemirli de işletme mezunuydu. Bakanlık yapan Veysel Eroğlu inşaat mühendisi, Ahmet Eşref Fakıbaba tıp doktoru, Faruk Çelik ilahiyatçı, Kudbettin Arzu mimar ve Osman Pepe de makine mühendisiydi. Anlayacağınız liyakat Tarım ve Orman Bakanlığı’nı terk edeli çok uzun yıllar oluyor.

Mevcut Bakan yardımcılarından biri avukat, diğeri kamu yöneticisi, öbürü de iktisatçı. Liyakat burada da yok. Bu durum önceki dönemlerde de yine aynıydı. Olabilirse birkaç veteriner hekim bu koltuklara erişebiliyor, Bakanlık içerisindeki diğer meslek grupları da bu çıkar çatışmalarını izlemekle yetiniyor.

BAKANLIK İÇERİSİNDE ÇIKAR ÇATIŞMASI VAR

Tarım ve Orman Bakanlığı içerisindeki en eski meslek grubu veteriner hekimlik. Veteriner hekimliği ziraat mühendisliği takip ediyor. Yurttaşın tepkisi vereceği, liyakatsizliği çok göze batacağı, mesleki eleştirilerin geleceği düşüncesiyle az biraz gıda, su ürünleri, kimya mühendisleriyle beraber diğer meslek grupları bulunuyor.

Gıda güvenliğinden kim sorumlu olmalı diye sorsanız Bakanlık kadrolarına veteriner hekimler en iyi kendilerinin bildiğini, ziraat mühendisleri bu alanda çok iyi olduklarını anlatacaktır. Diğer meslek gruplarının sesi zaten boşlukta kaybolacak. Ziraat mühendislerinin kırmızı ette gıda güvenliği üzerine yaptığı basın açıklaması bile var. Daha ne olsun.

Bakanlık kadrolarının en üstü böyleyken altında adalet olması beklenemez tabii ki. Bu çatışmaları durduracak, çok disiplinli çalışmayı sağlayacak, ortak bir masa etrafında gıda-tarım politikası üretilmesini sağlayacak makamı PR peşinde. Tarım ve Orman Bakanlığı yapısının çöktüğünün bile farkında değiller. Koltuklar var, maaşlar veriliyor, yan haklar geliyor, konvoylar geziyor. Yurttaş ne yemiş, nasıl beslenmiş hiç mühim değil.

Tarım ve Orman Bakanlığı ömrünü tamamladı. İsmini değiştirip yenilendiğini iddia etmek bir anlam ifade etmiyor. Gıdanın ve kooperatiflerin ayrı bir bakanlık yapısına, gıda güvenliği yönetiminin ayrı bir kuruma ihtiyacı var. Fakat bunu yapabilecek bir zihniyet yok ortada.