Sahte İçki Cinayetlerinde Katil Kim?
"Yasa dışı gıda üretimi acil müdahale gerektiren tıbbi durumlara yol açmıyor ama o da yavaş yavaş öldürüyor. Gıda güvensizliğinin yasa dışı alkol ve uyuşturucu tüketimini artırması da ayrı bir konu. Düpedüz cinayet bunlar. Katil kim?"
Çok sayıda yurttaş yasa dışı alkollü içecek nedeniyle öldü. Düpedüz cinayet bu durum. Seri cinayet. Katili bulmak için gıda politikalarına ve gıda sistemine bakmak lazım.
YASA DIŞI GIDA VE İÇECEKLE MÜCADELE EDİLMİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı, yasa dışı gıda ve içecek üretim tesislerini de tek tek tespit etmek zorunda. Gıda hakkını ve yurttaşların sağlığını doğrudan ihlal ettiği hukuki olarak temellendirilen bir durum. Fakat Tarım ve Orman Bakanlığı, en temel görevini yıllardır bilinçli olarak ihmal ediyor.
Bu ihmalin nedenleri arasında işsizlik oranını bir miktar azaltıyor olması ve kayıt dışı da olsa yasa dışı gıda üretenlerin maddi bir refah sağlayabilmesi yatıyor. Bu da AKP iktidarına yöneltilecek eleştirilerin ve oy kayıplarının bir miktar sönümlenmesi anlamına geliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, yasa dışı gıda ve içecek üretiminin bir kısmını tespit ediyor bu arada.
Sosyal medya üzerinden bu durumu tespit eden ufak çaplı ekipler bulunuyor il bazında. Dosya hazırlamak ve savcılığa suç duyurusunda bulunmak yerine yurttaşın sağlığını tehlikeye atan kişilerle iletişime geçilerek üretim konusunda destek ve tavsiyeler veriliyor. Kendi köylerinde ürettiği yasa dışı gıdaları gıda bilimini kötüleyerek ve gıda mühendislerine iftiralar atarak sosyal medyada satan, bu satışlardan kazandığı paralarla köylerinde yine yasa dışı ve gıda güvenliğine uygun olmayan alanlar yaptıran, kazancının daha da artmasıyla İstanbul’un orta yerinde İl Tarım Müdürlüğü’nün yanı başında dükkân açan ve hala yasa dışı bir biçimde gıda satan yerler bulunuyor.
Çevrimiçi satış platformları yasa dışı üretilen gıda ve içeceklerin satışına imkân sağlıyor. Çünkü hukuki olarak bu satış platformlarını bağlayıcı hiçbir yükümlülük bulunmuyor. Ticaret dönsün, herkes yüzdesini alsın, müşteri çekilsin yeterli.
Ülke çapında bir izlenebilirlik sistemi kurabilmiş değil Tarım ve Orman Bakanlığı. Hangi hammadde nereye gidiyor, nerede ne gıda üretiliyor, ne zaman ve nerede işleniyor sorularının yüzde 90’ının cevabı yok.
TEKNOLOJİK ALTYAPI ÇAĞIN ÇOK GERİSİNDE
Hal böyle olunca yasa dışı alkollü içecek üretimini hiç tespit edemiyor Tarım ve Orman Bakanlığı. Ancak ihbar olursa. Yasa dışı et kesimi de aynı şekilde. İhbar edildiğinde de polis ve jandarma, savcılık emriyle Tarım ve Orman Bakanlığı’nı baskın yapılacak yere davet ediyor. Bu ihbarlar Tarım ve Orman Bakanlığı’na yapıldığında ihbar edenin savcılığa başvurması talep ediliyor. Bakanlık olarak ihbar etmiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kullandığı sistemlerin çoğu ilkel. Personeller evrak takibi yapmakta zorlanıyor. Arşiv kayıtlarına erişmek çok can sıkıcı bir hal alıyor. Yazışmalar takip edilmekte zorlanıyor. Bu sistemler yenilenmiyor ısrarla. Yenilense personel de Bakanlık’tan bunların takibinin yapılmasını talep edecek çünkü.
Bu sistemler yenilenmediği gibi "blok zincir" altyapısına sahip ulusal bir izlenebilirlik ağı kurmaktan da çok uzak. Hem zihniyet olarak hem de bilgi birikimi olarak. “Bu bilişim fazla kafa yorarsan sıyırırsın. Çok fazla hikmetine fazla şey yapmamak lazım” diyen insanlardan bahsediyoruz ne yazık ki. Böyle bir altyapıyla kaçak gıda ve içecek üretimini birkaç gün içerisinde çok rahat bir biçimde tespit edebilecek ve gerçekleştirenleri yargıya teslim edebilecekken 1900’lü yıllarda yaşıyoruz.
Sonucunda da 1 günde çok sayıda yurttaş yasa dışı alkollü içecek nedeniyle hayatını kaybediyor. Yasa dışı gıda üretimi acil müdahale gerektiren tıbbi durumlara yol açmıyor ama o da yavaş yavaş öldürüyor. Gıda güvensizliğinin yasa dışı alkol ve uyuşturucu tüketimini artırması da ayrı bir konu. Düpedüz cinayet bunlar. Katil kim?