Türkiye’de gıda politikaları ülkenin gerçekleriyle örtüşmüyor

Sonra Ortadoğu’dan gelenler Türkiye’de gıda işletmesi açıp tarihi geçmiş tavuğu çamaşır suyuna batırıp satınca gelen tepkiler üzerine işletme kapatılıyor. Ortadoğu’dan gelen itiraz edince geri açıyor işletmesini. Çünkü tavukta çamaşır suyu arayabileceğin bir akredite analiz yok.

Kâğıt üstünde Avrupa’da, uygulamada Ortadoğu’da bir ülke Türkiye. Gıda politikaları ülkenin gerçeklerini karşılamıyor. Yasalar, tebliğler, talimatlarda ciddi açıklar var. Pide ve lahmacunda kanatlı eti aranmaması emri buzdağının görünen kısmının çok ufak bir alanı sadece.

Google Translate’le Gıda Mevzuatı Uyumlaştırılıyor-du

Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindeyiz. Bütün yasa, tebliğ ve talimatlarımızı Avrupa Birliği standartlarına yükseltmemiz ve Türkiye’de olmayan yasa, tebliğ ve talimatları da yürürlüğe koymamız gerekiyor. Büyük bir iş yükü demek bu. Bir şube ya da müdürlük oluşturmamız, liyakatli bir ekibi göreve getirmemiz lazım bunun için.

AKP hükümeti, şube ya da müdürlük oluşturmadı ama liyakatli bir kadro göreve getirdi. Liyakatli kadro Avrupa Birliği’nin yasalarını Google Translate’le uyumlaştırdı. Türkiye’de olmayan, hiçbir zaman ithal edilmeyen bir peynir türü tebliğe girdi mesela. Lobilerin devreye girmesiyle yasada ve mevzuatlarda oynamalar yapıldı.

Şap Hastalığı Irak’ı Yok Sayarak Yok Edilmeye Çalışılıyor

Geçtiğimiz günlerde Diken’den Ayşegül Kasap şahane bir haber yaptı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da şap hastalığı taşıyan kurbanlıkların Türkiye’ye yayıldığını kanıtladı. Şap hastalığının yeni versiyonu SAT 2. Ortadoğu’da görülüyor, yaygın olarak Irak’ta. İlk görüldüğü zamanlar da uyardık, bayramda da uyardık. Her seferinde aşılandı hayvanlar diyerek geçiştirdi Tarım ve Orman Bakanlığı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, bilim tarihinde çığır açtı. SAT 2 mutasyonu haberleri yayılmaya başladığı an birden aşıyı buldu. Hiçbir önlem alınmadı, hayvan kontrolleri yapılmadı, Irak Hükümeti’yle bu konuda temas kurulmadı. SAT 2 mutasyonunu hepimize yedirdiler.

Gıda Sahtekarlığında Ortadoğu’yla Sınır Değilmişiz Gibi Davranılıyor

Glikoz şurubunun bal diye yutturulması, süte kostik karıştırılması, tavukların çamaşır suyuyla yıkanması. Liste böyle uzar gider, Ortadoğu, Orta Asya ve Uzakdoğu’dan literatüre girmiş sahtekarlıklar. Türkiye’de sanki hiç merdiven altı gıda üretimi yapılmıyormuş, gıda denetimi üst seviyedeymiş, ülkenin Ortadoğu’yla sınırı yokmuş gibi davranıyoruz.

Sütte kostik için analiz yapılması gerekiyor. Hindistan’ın bir analiz metodu var ama akredite değil. Analiz akredite değilse geçerliliği yok yasal olarak. Avrupa’da böyle bir analize ihtiyaç duyulmuyor zaten. Türkiye’de böyle bir vaka görüldü analizi yapılamıyor. Niye? Çünkü Avrupa’da böyle bir sorun yok. Avrupa’da yoksa Türkiye’de de yok.

Sonra Ortadoğu’dan gelenler Türkiye’de gıda işletmesi açıp tarihi geçmiş tavuğu çamaşır suyuna batırıp satınca gelen tepkiler üzerine işletme kapatılıyor. Ortadoğu’dan gelen itiraz edince geri açıyor işletmesini. Çünkü tavukta çamaşır suyu arayabileceğin bir akredite analiz yok.

Etiketler
Türkiye Kredi