Türkiye’den Gönderiliyor, Avrupa'ya Geçemiyor
Türkiye’den üretilen gıdaların güvenilirliğinin bir kısmını Avrupa sınırlarından yapılan bildirimlerle öğreniyoruz. Türkiye’nin Avrupa’ya gönderdiği gıdalarla ilgili yılbaşından bugüne 245 bildirim var. Yoğunlukla toksinler, tarım ilaçları ve mikrobiyolojik bulaşmalar kaynaklı bildirimler.
Bunların hepsi önlenebilir durumlar fakat AKP’nin vasat gıda politikaları, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu vasat politikaları bile yönetemeyişi durumu kriz haline çeviriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımı Yönetemiyor
Özellikle kurutulmuş gıdalar başta olmak üzere gıdalarda aflatoksin ya da okratoksin görülmesinin temel birkaç sebebi bulunuyor. Türkiye’nin iklimi aflatoksin ya da okratoksin üreten Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus gibi küflerin gelişimi için elverişli bir ortamı sağlar. Hasat, kurutma ve depolama sırasında hijyen koşullarına uyulmaması ve toz aşınımı, kontrolsüz hava akımı gibi çapraz bulaşıya neden olan durumlar bu küflerin gıdalara bulaşmasına ve toksinler üretmesine neden olur. Kısaca Türkiye’nin özellikle tarımda üreticisini geliştiremediği anlamına gelir bu durum.
Pirolizidin alkaloitlerinin bulunduğu bitkiler insanlar tarafından doğrudan yetiştirilmez, hasat edilmez, tüketilmez. Baharatlarda ve arıcılık ürünlerinde tespit edilen pirolizidin alkaloit bileşiği arıların bal topladığı alanlardaki bitkilerin bilinmediği, baharat için toplanan baharatlık bitkilerin arasına farklı bitkilerin karıştığı anlamına gelir. Bu da Türkiye’nin tarımda bir yol alamadığı, tarım-gıda bilimini takip edemediği anlamına gelir.
Salmonella bakterisi memeli canlıların bir kısmını taşıyıcı olarak kullanır. Kendi gelişimi için uygun ortamı bulduğu memeli canlıların yani insan, küçük-büyük baş hayvan, kemirgen gibi canlıların safra kesesi Salmonella bakterisi için konaktır. Bu canlılar Salmonella bakterisi tarafından enfekte olmaz ama dışkılama yoluyla etrafa Salmonella bakterisi yayarlar.
Kanalizasyon hattının temiz su hattına karışması, sivrisinekler, kişisel hijyenin sağlanmaması gibi nedenlerden dolayı diğer memelilere bulaşırlar. Bulaştıkları memelilerin bağırsaklarında çok hızlı bir şekilde çoğalırlar ve memeliyi enfekte ederek 6-48 saat içerisinde şiddetli karın krampları, ishal, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler göstermesine neden olurlar. Bu aşamada tedavi şarttır. Tedavi edilmediğinde bakteriyemi denilen bağırsaktan kana geçişle memeliyi zehirlerler ve bu vakanın da sonu ölüm olur.
Gıdalarda bu bakterilerin tespit edilmesi gıda tesislerinde ya da taşıma esnasında hijyenik koşulların sağlanamadığını gösterir. Bütün bunlar aslında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sorunudur. Bu konuları denetleyecek, üreticiyi eğitecek, politika hazırlayacak olan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kendisidir.
Türkiye Gıda Politikalarında Borlaug Etkisinde
Son olarak tarım ilaçları. Klospirifios etken maddeli tarım ilaçları Avrupa Birliği’nde kullanılabilir yasak kapsamında. Çünkü bu etken maddesi hava ve toz yoluyla da
taşınabilir. Kullanılmasa dahi bu sebepten ötürü varlığı tespit edilebilir. Bunun için hava ve toz taşınımıyla oluşabileceği bir limit değer belirlenmiş. Bu limitin üstünde bir durumun olması bu etken maddeli tarım ilacının hala el altından Türkiye’de satıldığını düşündürür.
Son günlerde yine Avrupa sınırlarından Formetanate etken maddeli tarım ilacı nedeniyle yine geri gönderilen gıdalar oldu. Geri gönderilen gıdaların temel iade Formetanate etken maddeli tarım ilacı değil bu etken maddeli tarım ilacının yasal limitlerin 45 kat üzerinde bulunması. Bu kadar çok tarım ilacına izin verilmesi, tarım ilaçlarının zararlarının göz önünde bulundurulmaması, Türkiye’nin kendi standartlarını belirleyememesi de göz önünde bulundurulmalı.
Türkiye’de gıda- tarım alanında lobicilik çok kuvvetli bir durumda. Sadece tarım ilacı konusuna değinecek olursak, bir tarım ilacının yasaklanacağı Avrupa Birliği’nde Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından açıklanır ve bir tarih belirlenir. Üye ve aday ülkeler bu yasaklama kararına uyum sağlar. Türkiye en son yasaklayan olur, lobilere yasaklarla ilgili tüm detaylar verilir. Tarım ilaçları da yasaklanmadan önce ucuz bir fiyata toplu bir halde satılır.
Çünkü Türkiye, Borlaug etkisinde gıda politikalarına sahip bir deneme yanılma ülkesi durumunda. Borlaug yeşil devrimin babası olarak bilinen bir bilim insanı. Melez tohumlar, suni gübreler, tarım ilaçları, genetiği değiştirilmiş organizmaları savunan, melez tohumlar üreten ve ürettiği melez tohumları Filipinler, Hindistan, İran, Türkiye, Mısır ve Meksika gibi tarım ülkelerinde deneyebilmiş bir bilim insanı.
Savunduğu yeşil devrimin temelinde yatan çıkar hesapları, yeni teknolojlerin kullanılmasındaki yarar ve zararların yeterli biçimde değerlendirilmemesi, verimliliği artıran tarım kimyasallarının yol açtığı tahribatların göz ardı edilmesi ve gıda ticaretinin kar maksimizasyonu ve hızı yurttaşların sağlığını tehlikeye atıyor. Sağlık ve ekonomi sistemleri üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor.
Türkiye’nin gıda-tarım alanındaki sorunlarının temel kaynağı bu politikalar. Bu politikalar terkedilmedikçe de herhangi bir şey değişmeyecek.