Ayrımcı değilsiniz ama Yoko Ono iğrenç
Yoko Ono 89 yaşında bir çalışkan ve mütevazı kadın. Sen yine sevme. Ama hakaretler saydırıp gülünç ve ayrımcı olma en azından.
Ayrımcı mısınız?
Yok canım neden ayrımcı olasınız? Bugüne kadar hiç bir zencinin kuyruklu olduğunu iddia etmediniz. Bırakın kuyruğu Kunta Kinte seyredip ağlamışlığınız var. Martin Luther King alıntıları paylaştınız kaç kere. Kürt komşularınız oldu. Bir keresinde bir Ermeniye simitinizden bir parça vermiştiniz. LGBTİ’lerle bir probleminiz de olamaz. Nitekim Zeki Müren seviyorsunuz. Hatta rakı sofrasında Beklenen Şarkı’yı ezbere söylersiniz.
AMA BAĞLACI
Ama yine de oğlunuzun gey olmasına katlanamazsınız. Düşünsenize dudak dudağa başka bir erkekle öpüşüyor. Dilli güllü. Daha neler yapıyor kim bilir?
Ama bu Suriyeliler de çok oluyor. Bizim öz çocuklarımız işsiz gezerken onlar iş beğenmiyor. Görümcem Whatsapp’tan dedi ki devlet bunların cebine iPhone 14 turbo SLX koymuş.
Yani tabii Kürtler Kürtçe konuşsunlar. Biz buna nasıl karışabiliriz? Onlar bizim kardeşimiz. Zaten konuşuyorlar, şarkı bile söylüyorlar. Ama her şeyin bir yeri var. Mesela okulda olmaz. Sonra Zazalar, Lazlar, Pomaklar, Sierra Leone’liler ve kediler de okulda dillerini isterlerse ya? Aman Tanrım o zaman yaparız?
Hiç kuşkusuz Hrant Dink iyi bir insandı. Öldürülmemeliydi. Ama bir Hrant Dink öldü diye “Hepimiz Ermeniyiz” demem. CNN Türk ölse “Hepimiz Pengueniz” mi diyeceğim?
Ayrımcılık böyle anlamsız bir şey. Yakalanması çok kolay.
YOKO ONO
Size bu anlamsız ayrımcılğın en anlamsızlarından birini örnek vermek istiyorum. Yoko Ono.
Ono, dünyanın en büyük gruplarından Beatles’ın en büyüğü John Lennon’ın eşi. Beatles’ı pek bilmeden kapılmış Lennon’a.
İstisnai bir kadın. Bir kadın düşünün ki hayatı boyunca çocukluk sınırlarını zorlayarak barış, iyilik, güzellik, vapurlar filan demiş olsun. Hakikaten karıncayı incitmesin. Muhtelif sanatlar ve barış aktivistliği dışında neredeyse hiçbir şeyle ilgilenmesin. Twitter’da kendisini takip edenlere (uzunca bir zaman) tek tek teşekkür edecek kadar zarif olsun; büyük servetine ve resmi Japon soyluluğuna rağmen görgüsüzlük etmesin. Ve bu kadın nefret nesnesi olsun.
Her fırsatta her türden insan Ono’ya bir küfür eder. Çılgınca ve özgüven dolu küfürler ama.
İki temel sebep söylenir bunun için: Beatles’ı Ono dağıtmıştır. Bir de çirkin bir kadındır.
KIZ MESELESİ
Beatles’ı Ono mu dağıtmıştır? Böyle ahmakça şey olur mu? Beatles’ı dağıtmak insanlık suçudur ama Beatles, Ono yüzünden dağılabildiyse bu, grubun çürük çarık bir yapısı olduğuna delalettir. Ve kendini rezil kepaze etmeden onu dağıttığı için her Beatles hayranı Yoko Ono’ya teşekkür etmelidir.
Bu arada grup elbette Ono yüzünden dağılmamıştır. Kanlısı Paul McCartney bile uzun uzun anlatmıştır nasıl dağıldıklarını ve Yoko Ono’nun bununla bir ilgisi olmadığını.
Fakat “kız meselesi yüzünden dağılan gruplar” kategorisinde kullanılmak üzere “Yoko Ono situation” diye bir lafın terminolojiye girmesine engel olunamamıştır.
ÇİRKİN DEĞİL JAPON
İkinci gerekçe sadece yanlış değil, ayrımcı, mesnetsiz ve berbat. Tutun ki Yoko Ono hakikaten çirkin. Sanki çirkinlik insanın elindeymiş (yahut aynı düzeye inersek sanki John Lennon bir Kıvanç Tatlıtuğ’muş) gibi bundan dolayı birisinden nefret etmek ne demek? Bir ara web’de çok dolanan yerli gazete haberine bakar mısınız: “Japon asıllı dünya çirkini heykeltraş kadına tutulan Beatle’lardan John Lennon güzel eşi Cynthia’dan ayrılıyor”.
Yoko Ono çirkin değil, Uzakdoğulu. Farklı yani. Sarışın, ince uzun bacaklı bir İskandinav kadını olsaydı herkes çok sevecekti onu. Ve bir de barış aktivisti ve bir yığın avant-garde atraksiyon sahibi olarak muhtemelen kahraman muamelesi görecekti.
Kıskananlar çatlasın, “Bu Lennon bu kadında her ne bulduysa” onu çok sevdi. Working Class Hero yahut Imagine gibi eserlerini onunla beraberken yazdı.
NE DOKTORLAR MÜHENDİSLER AYRIMCI
Benim şaşırdığım gayet makul, aklı başında insanların konu Yoko Ono’ya gelince çıldırmaları. gördüm. Hakikaten çılgınca, kendilerinden geçerek hakaret ediyorlar sosyal medyada Yoko Ono’ya. Hayatta Oldum ki Kani Musiki Oluyor Tahsile Mani diye bir Facebook grubumuz var. Epey yüksek trafikli. Konu iki üç ayda bir çirkin bir şekilde gelir Yoko Ono’ya illa ki.. Bu kadar sağcı bu kadar muktedir, bu kadar riyakar dururken kafayı Murat Belge’ye, Ali Nesin’e takmış işe yaramaz “solcular” gibi.
MARKSİST LENNONİST
Bu vesileyle başka insanlara da danışmaya karar verdim. Her türlü ayrımcılık ve nefret konularında aklıma danışmak için ilk gelen insan olan Tanıl Bora’ya sordum ilk evvela. Tanıl, her zamanki zerafetiyle “Anca kestirimde bulunabilirim” dedi ve şu iki maddeyi ekledi: “John’u kimselerle paylaşmak istememe kıskançlığı” ve “Ono’nun biraz ukala-bilgiç-havari hali”
Tanıl'dan sonra iki de Lennonist’e, Murat Bjeduğ ve Doruk Yurdesin’e gittim.
Murat Bjeduğ şunları söyledi: “Yoko Ono' nun Beatles' ı dağıttığı ilk söylenen ama ilk afişe olduklarında bence ırkçı bir tepki de vardı. Bizim sevgili John'umuz neden böyle yapıyor, bu hiç gülmeyen sarı benizlide ne buldu ? diyenlerin, İngiltere' de sayılarının az olmadığını biliyoruz.
Yoko bir mülakatında, dördüde maço ve güçlü kişiliklere sahip insandan oluşan Beatles' ı bir kadının dağıtması düşünülemez, demişti. Yoko, bildiğini okuyan ve John'u çok etkilemiş ve tepkilere aldırış etmemiş biraz da inatçı ve açık sözlü bir kadın. Yoko nefretini böyle değerlendiriyorum.”
Doruk Yurdesin’le daha uzun konuştuk. Doruk tane tane anlattı en sonunda:
1. Irkçılık.
2. Milli değeri başka ülkeden hem de oldukça şüpheli (kendilerince) bir kadına kaptırmak.
3. Beatles'ın dağılmasına sebep olduğu konusundaki yanlış algı.
4. Alışılmadık, bugün için bile ileri işler yapmış olması.
5. Irkçılık.
6. Irkçılık.
…
Ben üçüyle de aynı fikirdeyim. Zaten birbirlerinden çok uzak şeyler söylemediler.
YANLIŞ VE KÖTÜ
Velhasıl tekrar ana konumuz olan ayrımcılığa dönersek… Ortada başımızın belası faturalar var. Bu faturaları birilerine çıkarmak istiyoruz. Hatta faturaları pek çok insan otomatik ödemeye bağlamış. İşsizlik, enflasyon Suriyeliler, çirkinlik Yoko Ono, kutsal ailenin hazin çöküşü LGBTİ, memleketin karışıklığı Kürtler, Ermeniler filan diye giden bir liste. Ödesinler işte.
Tek problem şu: Yanlış bunlar. Yanlış ve kötü.
Üstelik bu klişeler başımıza gelen başka kötülüklerin de sebebi. Çünkü gerçeklerin önüne perde çekiyor. Hesaplaşmayı, helalleşmeyi engelliyor.
Halbuki (Laz yolda fatura bulmuş ödemiş hesabı) ortalıktaki faturaları bizim ödememiz gerekmiyor ki?
Onlar bizim faturalarımız değil ki. Çoğu bizim tanımadığımız bir takım muktedirin didişmesi sonucu oluşmuş faturalar.
İNCİR ÇEKİRDEĞİNİ DOLDURMAK
Ekonomi kötü işsizlik var çünkü har vuruldu harman savuruldu deneysel yönetiliyor. Suriyelileri buraya getirenlere kızabilirsiniz tabii. Suriyelilere alışmanız gerekiyor. İsteseniz de istemeseniz de. Problemleri ırklar değil de problemlerin mahiyeti üzerinden halletmeyi de öğrenmelisiniz.
Aile, din bütün dünyada sorguya çekiliyor. LGBTİ’ler, ela gözlüler ya da albinolar sizin ailenize bir şey yapamaz. Onu siz yapabilirsiniz.
Kürtlerin isteklerine bir baksanıza. Hangisinin neyinizde gözü var? Annelerinden öğrendiklerini okulda da okumak gibi hakikaten konuşmaya değmeyecek istekleri niye sorun ediyorsunuz?
Ermeni sorunu ne hakikaten? Soykırım densin mi denmesin mi? Yahu 1 milyon Ermeni buharlaştı Türkiye’den. Herkes kabul ediyor bunu. Oh olsun diyenler bile var. Daha ne? Sen minnoş de istersen. Onlar soykırım desin sana ne?
Yoko Ono 89 yaşında bir çalışkan ve mütevazı kadın. Sen yine sevme. Ama hakaretler saydırıp gülünç ve ayrımcı olma en azından.
Velhasıl, nefret de bir ihtiyaç tabii. Öfke sık sık besleyici bile olabilir. Bu enerjiyi doğru kullanmak süper bir fikir. Nefret etmemiz için dört bir yanımıza dağılmış yeterince kötü insan ve durum yaşamıyor mu bu dünyada?
İlla müzisyen yahut sanatçı arıyorsanız yeterince kötülük yapmış yapmakta olan, iktidar aşığı, karakter fakiri bir yığın müzisyen, sanatçı da yaşıyor.
Ama Yoko Ono? İnsaf yahu.