Erken seçim kaçınılmaz gözüküyor
Türkiye artık seçim sath-ı maline girdi. İstense de istenmese de zaten seçimin normal zamanına 1,5 yıldan az bir zaman kaldı. Muhalefet erken seçim istiyor...
Türkiye artık seçim sath-ı maline girdi. İstense de istenmese de zaten seçimin normal zamanına 1,5 yıldan az bir zaman kaldı. Muhalefet erken seçim istiyor, çünkü ekonomik çöküntü had safhada, belirgin bir yönetememe hali söz konusu ve daha da öncesinde iktidar tek başına çoğunluğu yitirip koalisyona mecbur kalmış durumda. Koalisyonları kötüleyerek iktidara gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi, bir çeşit seçim öncesi koalisyon olan BBP destekli MHP ile Cumhur İttifakı’na mecbur kaldı.
İktidar Bloku Eriyor
Geçenlerde katıldığım Medyascope’un ana haberinde koalisyon-ittifak meselesini ve Erdoğan’ın koalisyona nasıl mecbur kaldığını uzun uzun anlattım. Atalarımız “Büyük lokma ye, büyük konuşma” derken çok haklıymış. Erdoğan, şimdi istemediği menü ile karşı karşıya.
Her koalisyon (ittifak) sinerji doğurmaz. AK Parti de küçük ortağı MHP de ittifakta eriyor. Bazı durumlarda ortaklardan biri karlı çıkabilir ama Cumhur İttifakı örneğinde iki ortak da üstelik onlara kurumsal olmayan destek veren BBP de bu işten zararlı çıktı, bölündü. Yapılan anketler, kamuoyu yoklamaları durumu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Erozyon durdurulamıyor. Malum, AK Parti’den de DEVA ve GELECEK çıktı. Son olarak göz attığım Aksoy Araştırma’nın yaptığı haftalık araştırmanın “2022 Ocak 3.Hafta” sonuçlarına baktım. “Bu pazar milletvekilliği seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna yanıt verenlerin kararsızlar dağıtıldıktan sonraki tablosu şöyle ortaya çıkmış:
AK Parti: Yüzde 30,1
CHP: Yüzde 28,9
İYİ Parti: Yüzde 13,6
HDP: Yüzde 10,6
MHP: Yüzde 7,9
DEVA: Yüzde 2,7
GELECEK: Yüzde 1,3
SP: Yüzde 1
Yüzde 1’in altında oyu olan diğer partilerin toplamı: Yüzde 3,9.
Görülüyor ki, Cumhur İttifakı 38’de kalıyor. Buna BBP’nin küsuratını da eklerseniz 38 küsur ediyor. Hepsi bu… Makas Millet İttifakı lehine gittikçe açılıyor.
Cambaza Bak Çare mi?
İktidar erozyonu durduramayınca birçok alandaki kötü yönetim ve ekonomik çöküntü sonucunda, malum isimler üzerinden “cambaza bak” serisine başladı. Ancak bu nafile gidiş nereye kadar?.. Yukarıda verdiğim anket sonuçları kararsızlar dağıtıldıktan sonraki tabloyu gösteriyor. MAK Araştırma’dan M.A. Kulat’ın geçenlerde katıldığı bir televizyon programına kulak verdim; diyor ki mealen; “Anketlerdeki AK Parti oyunu 2 puan aşağıda, HDP oyunu da 2 puan yukarıda görmek gerekiyor. Birçok ölçümde bunu anladık.” Bunun nedeni anlaşılabilir; telefonla yapılan anketler… O zaman iktidar blokunun durumu daha da vahim.
Muhalefet Yeter ki Güven Versin
Zaten kararsızların oranının ilk defa bu kadar yüksek çıkmasının nedeni de uzun süredir iktidara destek veren kesimlerdeki memnuniyetsizlik, vazgeçme fakat yeni adreste de henüz karar verememe durumu. Kararsız seçmenin yüzde 20-23 arasında seyretmesinin nedeni başka bir şey değil. İktidar, kendisinden uzaklaşan seçmeni yeniden kazanmak için zaman arayışı içinde. Muhalefet ise kararsız seçmeni kendisine yaklaştırmak için dil bulmak, güven vermek ve proje üretmek, vaatler manzumesi ortaya koymak durumunda. Zaten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da katıldığı Halk TV’deki programda Suat Toktaş’a bunun altını çizdi, seçmene güven vermeleri ve vaatlerini somutlaştırmaları gerektiğinin altını net olarak çizdi. Öteden beri üzerinde durduğum, yukarıda katıldığım televizyon yayınında da altını çizdiğim bu konu üzerinde Kılıçdaroğlu’nun durması değerli.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, geride kalan yılın son ayında Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısına cevaben dedi ki; “Erken seçim yok. Noktalı virgül değil, nokta koyuyorum. Belirlenen tarih neyse o tarihte seçim yapılacaktır. Haziran 2023’te seçimimizi en güzel şekilde yapacağız.”
20 Yılda Altı Seçimin Beşi Erken
Fakat Erdoğan her ne kadar seçimin zamanında yapılacağına (yasaya göre 18 Haziran 2023) güçlü vurgu yapsa da iktidarı dönemindeki 6 altı genel seçimin 5’inin erken yapıldığının altını çizelim. Yani TBMM’nin 27. döneminin de bir erken seçimle kapanma olasılığı çok yüksek.
Buna karşılık, iktidar cenahı da için de olmak üzere hiçbir ittifak veya parti tek başına erken seçim kararı alacak çoğunluğa sahip değil. Bu konuda 5’te 3 çoğunluk aranıyor yasaya göre. Yani 360 milletvekili erken seçim için el kaldırırsa erken seçim olabilir.
Demek oluyor ki, erken seçim olabilmesi için muhalefetin de iktidarın da sandalyesi yetmiyor; iktidar ve muhalefetin erken seçim hususunda uzlaşmaları gerekiyor. Aksi halde seçim 18 Haziran 2023’te yapılacak.
Enteresan bir durum daha var; Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi, yani erken seçim için karar alması gerekecek!
Sonuçta, öyle gözüküyor ki iktidar kendisi açısından ‘alan temizliği’ yaptıktan sonra erken seçim için düğmeye basacak. O zaman da muhalefet zaten öteden beri erken seçim istediği için iktidarın çağrısına “varım” diyecek. Bu şekilde iktidar-muhalefet erken seçim için uzlaşacağı gibi Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı aday olmasının önü de açılmış olacak. Bu da durum öyle gösteriyor ki Erdoğan’ın kaybedeceği ilk genel milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Çünkü kamuoyu yoklamaları iktidar blokunun meclis çoğunluğunu da kaybedeceğini ortaya koyuyor.
Normal koşullarda anketler eksi-artı 2 puanla sonucu gösterir. Ancak anketlerin seçim sandığında tersyüz olduğu da görülmüştür. Son Almanya genel seçiminde anketlerde yuvarlak olarak yüzde 15 gözüken SPD’nin yüzde 25 çıktığını hep beraber gördük. Almanya’da muhalefetin lehine, iktidarın aleyhine olan anket-sandık tablosu Türkiye’de kimin lehine olabilir? Bunu zaman gösterecek ama iktidar partilerinin lehine olmayacağı anlaşılıyor. Ne var ki olası bir sürpriz gelişme iktidarın küçük ortağına yarayabilir. MHP ittifak masasını devirirse ve AK Parti’yi orta yerde bir başına bırakırsa yeniden seçmenin bir ölçüde de olsa sempatisini toplayıp puanını yükseltebilir. Şimdi barajın yüzde 7’ye çekilmesini isteyen ve Erdoğan’ı ikna etmiş gözüken Dr. Bahçeli, geçmişte sadakatle yürüttüğü ANASOL-M koalisyonunun fişini de bir erken seçim çağrısıyla çekmemiş miydi?
Erdoğan ve tek karar verici-tek seçici olduğu AK Parti, kurulduğu günden bu yana en büyük hatasını yüzde 50 barajını getirerek yaptı! Parlamenter sistemde yüzde 34 ile tek başına iktidara gelebilen bir parti şimdi 50’yi nasıl bulurum diye ne taklalar atıyor! Demirtaş’ı bile İmralı’ya şikayet edecek hale gelmek ne demek? Yerel seçimlerde de İmralı’dan mektup getirtmek, vb.!..
Seçim Ne Zaman Olur?
“Peki, sözü çok uzattınız; erken seçim olacak mı, ne zaman?” diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Yukarıda sözünü ettiğim gerekçelerle çok yüksek bir olasılık, hatta kaçınılmaz olduğunu ifade ettim. Yalnız seçim yasasında (baraj vb.) değişiklik yapılırsa -ki, yapılacak gözüküyor- 1 yıl eski yasa geçerli oluyor. Yani bir yıl içinde seçim yapılırsa eski yasaya göre olmak zorunda. Bu şu demek: şubat ayında seçim yasası değiştirilirse en erken 2022 Mart'ta erken seçim yapılacak demektir. Yani, önümüzdeki süreç çok sıcak geçecek! Seçim kampanyası dolayımlı olarak resmi takviminden çok önce başlayacak. Seçim ekonomisine geçilecek. Kamu harcamaları artacak. Enflasyon grafiği yukarı doğru seyredecek. İşsizler başta olmak üzere, emekliler ve çalışanların dörtte üçünü oluşturan asgari ücretlilerin canı iyice yanacak. Onların yüzünü ise iktidardaki değişim ve muhtemelen gelecek yeni iktidarın “acil önlemler ekonomik ve sosyal paketi” güldürecek.
XXX
Gerçek Gündem’deki bu ilk yazıya noktayı koyarken, değerli okura “merhaba” deyip, devamında da muhalefetin arzuladığı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem vaadini hayata geçirebilmesi için gereken aritmetiği, dünyadaki başkanlık sistemi örneklerindeki seçilebilme aritmetiğini vb. yazacağımı belirteyim.