Göz Göz’ün Hocasının 'Çılgın Hedefi' Nazar Getirdi!
Son hazırlık maçındaki Göz Göz’ün görünümü...
Cumartesi akşamı Süper Lig’deki İzmir temsilcisi Göztepe'yi, Kayserispor karşısındaki son hazırlık maçında Altınordu’da 10 yıl destan yazan teknik direktör Hüseyin Eroğlu ile izledim ve yeni sezondaki görünümüyle ilgili fikir sahibi olmaya çalıştım.
SON HAZIRLIK MAÇINDAKİ GÖZ GÖZ’ÜN GÖRÜNÜMÜ
Öncelikle şunu belirteyim; bu bir hazırlık maçı ve sahada 19 futbolcu gördük Göztepe’den. Teknik heyet hemen herkesi görmek istedi. Ancak sahaya çıkan 11, mevcut kadro içindeki lige başlayacak 11 olarak anlaşıldı. Sadece kaleci Ekrem 90 dakika sahada kalmasına karşın yerini Arda’ya veya gelirse Lis’e bırakabilir.
Sahada 3-5-2 dizilişi ile yer alan Göztepe maç şu 11’le başladı: Ekrem-Taha, Koray, Heliton-Nazım, Dennis, Solet, Yalçın, Djalma-Kubilay, Romulo.
Tabii bu kadroyu kenardaki, sonradan oyuna giren isimlerden stoper Miroshi, sol bek İsmail, Doğan, Ahmet, Kuryu ve cumartesi akşam kadroda olmayan sağ bek Ogün zorlayacak. Ogün formayı almaya en yakın isim kanımca. Djalma, Göztepe’nin ilk golü bulduğu ataktaki bindirmesi ve mücadele gücü, enerjisi ile iyi not aldı benden. Koray ilk yarıda, Heliton ikinci yarıda üçlü defansın ortasında oynadı. Taha ve Dennis bu takımın banko oyuncusu olacaklarını gösterdiler. Sahaya kaptan olarak çıkan ve 60 dakika sahada kalan Yalçın geçen sezonun ikinci yarısındaki görünümünden uzaktı. Hiç şut atmadan bitirdi süresini ve çok top ezdi. Kadrodaki 21 oyuncudan transfer dönemi bitmeden kiralık olarak gönderilecek isimler olacak. Yeni gelen isimler de. Japon liginden gelen Kuryu’nun alt kategorilerde 28, FC Tokyo’da da 71 maçı var. Tribün onu sevecek. Çalışkan ve topu da iyi kullanıyor. 11'i zorlayacak, ilk etapta hamle oyuncusu olacak bir isim. Solet, tutuk olsa da giderek göbekte iş yapabilir gözüktü. Kubilay ve Romulo forvet hattında takviyelerle birlikte isimlerinden söz ettirecekler. Cumartesi akşamı bunu gösterdiler. Ancak Göztepe o akşam çok az gollük pozisyon üretti, kaleye şut atmadı doğru düzgün, kafa toplarında yoktu. Rakibini ısıramadı, tempo yapamadı. Umarım bunu teknik heyet de görmüştür. Şunu da belirteyim; Burak Yılmaz’la sezona başlayan Kayseri’nin sarı kırmızıları tahta kapalı olduğu için gençlerle takviyeli bir kadroyla sahadaydı. Bu sezon Süper Lig’den düşecek takımlar içinde belki de ilk sırada diyebilirim. Haliyle Göztepe’nin sezon içindeki performansını Antalyaspor’la oynayacağı ligin ilk maçında ve ilave olarak gelecek birkaç isimle birlikte göreceğiz diyebilirim.
Bu arada maçtan bir gün önce, 2 Ağustos’ta kulüpten yapılan açıklamada Teknik Direktör Stoilov’un hasta olduğu, bu nedenle Kayserispor maçında takımın başında olamayacağı ancak Antalyaspor maçında takımın başında sahaya çıkacağı duyuruldu. Göztepe SK’ye tavsiyem, bu gibi konularda daha açık, şeffaf olması. Biraz daha ayrıntı verilebilirdi. Sokakta konuşulan, hocanın anjiyo olduğu ve damarlarının açıldığı… Bu doğru veya yanlış… Kısacası Göztepe gibi bir kulübe böyle bir iletişim yaklaşımı en hafif deyimle doyurucu olmaktan uzak. Umarım hoca iyidir ve kısa zamanda Antalyaspor maçının hazırlıklarında yer alır. Geçmiş olsun Stoilov.
Hocanın liderliği önemli takım için, onun varlığı-yokluğu oyunu ve futbolcuları etkiler. Nitekim cumartesi akşamı hoca kenarda olsa durum farklı olurdu. Ne Yalçın o Yalçın olurdu ne de Solet tutuk kalırdı.
KAYSERİSPOR MAÇINDAN ÜÇ GÜN ÖNCE ÇİZİLEN TABLO
Oysa 31 Temmuz’da, Kayserispor maçından sadece üç gün önce Stoilov, Sportif Direktör İvan Mance ile birlikte gazetecilerle birlikteyken Göztepe Gürsel Aksel’de, oradaydım. Bulgar Hoca, şaşırtıcı bir sürpriz de yaparak hedef insanı olduğunu, çılgın bir hedef koyduğunu be sezon için ve hedeflerinin Avrupa’ya gidecek bir derece olduğunu deklare etti. Herhalde hocaya nazar değdi, çılgın hedef açıklaması sonrasında! Aslında Başkan Ankersen’in hedefi bu sezonu tehlike yaşamadan orta sıralarda tamamlayıp bir dahaki sezonda Avrupa hedefi koymaktı ancak Stoilov 100. yıla layık gördü o hedefi. Fakat İvan da sözleriyle destekledi hocayı. Aşağıda ikisinin de açıklamalarına geniş yer vereceğim ki mesele daha iyi anlaşılsın. İşte sezon öncesi merak edilen ve iki isme sorularımla da açılan kaleci sorunu, beklenen forvetler ve sezon hedefi ile ötesine ilişkin açıklamalar…
MANCE: BİZİM EN İYİ OYUNCUMUZ TARAFTARDIR
İvan Mance’nin dediklerinden önemli satır başları şöyleydi:
"Her zaman yanımızda olan taraftarımıza ve camiamıza teşekkür ediyorum. Bizim en iyi oyuncumuz taraftardır. Onların muhteşem desteğini gördük. Biz sözümüzü tuttuk ve Süper Lig'e çıktık. Göztepe tarihi için şimdi yeni bir sayfa açıyoruz.
Taraftarlarımız bizleri desteklemeye devam etsin. Eleştiriler bizleri güzel motive ediyor. Bizler yüzde 100'ümüzü vermeye çalışıyoruz. Önümüzdeki görev daha zor olacak. Kendi oluşumumuzla, geçmiş ve tecrübelerimizle, hocamızın da yaşadığı büyük başarılarla bilgi ve birikime sahibiz. Göztepe'yi daha güzel günlere götüreceğiz. Göztepe için yaşıyoruz, buraya her şeyimizi vermeye devam edeceğiz.
Geçen sezon önemli başarılar yakalayan takımı korumak ve üzerine daha güçlü takviyeler yapmak için çalışıyoruz. Şu ana kadar 7 transfer yaptık. 3 ya da 4 oyuncu getirme planımız var. Çok akıllı ve stratejik olmalı, doğru adımları atmalıyız.
Biz birçok kişinin inanmadığı şeye inanıyoruz. Biz oyuncuları daha iyi yapabiliriz. Stratejimiz buna dayanıyor. Göztepe'ye kesinlikle çalışkan, aç oyuncular getirmek… Göztepe kulübüne saygı duyacak, bu kulübü öne getirecek oyuncular olacak. Transferde bizlere katkı sağlayacak oyuncular kazandırmak istiyoruz. Bu kolay değil. Genç oyuncuların Türkiye'ye gelmesi, onları ikna etmek kolay olmuyor. Genç oyuncular için çekici olmuyor, biz bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Rekabetçi takım kuracağız. Tecrübeli oyuncularla gelişime açık, sürekli ilerleyecek oyuncuları birleştirmek istiyoruz. Bütün taraftarımızı mutlu edeceğimize inanıyorum. Stoilov hocamızın milli takım ve Şampiyonlar Ligi tecrübesi var. Kendisi bize inandı, buraya geldi. Bizimle yola devam etti. Bizim doğru yolda olduğumuza inanıyorum."
STOİLOV’DAN ÇILGIN HEDEF: AVRUPA
Stoilov’un 31 Temmuz’da söyledikleri de şöyleydi:
"Ben herkese teşekkür ederim geçen seneyle ilgili. Geçen sene hem takımın içinde nem dışında inanılmaz bir birlik olduk. Müthiş bir destek vardı. Başarımızın sağlayıcıları birlik ve beraberlikti... Zor günleri kolay bir şekilde aştık. Artık önümüzdeki yeni sayfaya odaklanıyoruz. Yeni bir meydan okuma var, zor olacağını biliyoruz. Farklı seviyeyle karşılaşacağız. Ben şahsen ve takım olarak kimseden çekinmiyorum.
Biz, taraftar, kulüp ve hocalar olarak büyük birlik içindeyiz. Bir planımız var, bunu takip ediyoruz. Taraftarın görmek istediği takımı en iyi şekilde göstermek tek amacımız. İlk maçtan itibaren güçlü bir Göztepe'yi hissettirmek için buradayız. Transferde taraftarların hayal kırıklığını anlayabiliyorum. Ancak transfer uzun süreç, her kulüp bunu yaşıyor ama bahanemiz yok. Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hiçbir takımdan çekinmiyoruz. Sahada kim olursa olsun taraftarımızı gururlandırmak ve zaferler kazandırmak için hazırız, bunun sözünü verebilirim. Benim hayallerim var. Bunu oyunculara yansıtmak istiyorum. Futbolda limit ve engel yoktur, futbol ilerlemeye açıktır.
Kulübümüz için taraftarın önemini biliyorum. Taraftarımızın desteğini güçlü şekilde hissediyoruz. Bu yüzden kazanmak için her şeyimizi vermemiz gerektiğini biliyorum. O duygulara karşılık vermeliyiz. Hırslı, arzulu bir Göztepe görmek istiyorlar. Biz bunu taraftarımıza vermek istiyoruz. Taraftarlarımızın iyi ve kötü günde desteğine çok ihtiyacımız var. 3 milli oyuncuyu takıma kazandırdık. Solet, Mitsaku ve Mishuru de ülkelerinde milli formayı giymiş. Hatta Nazım da Türk milli takımında oynadı. Daha fazla milli oyuncuyu görmek istiyoruz.
Bunu ilk kez açıklıyorum. Bu sene Göztepe kesinlikle Avrupa kupalarına gitmek için mücadele edecek. Bunun için maksimum mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Bizim hedefimizi çok yükseğe koymamız gerektiğini düşünüyorum. Belki buna bu yıl ulaşamayabiliriz. Ben Avrupa için bir yaz daha beklemem. Bu imkanlara sahibiz. O nedenle bu sene Avrupa'ya oynayabiliriz. Avrupa için oynayabileceğimizi düşünüyorum. Kimse buraya tatil yapmaya gelmedi. Orta sıralar için mücadele eden bir takım değil, üst sıralara oynayan bir takım olmamız gerekiyor. Biz çok sıkı çalışırsak bu hedefe ulaşabiliriz.”
ARDA VE LİS, STOİLOV’UN YENİ FORVET BEKLENTİSİ
İvan Mance’ye Lis’in gelip gelmeme tartışmalarının Arda’yı olumsuz etkileyip etkilemeyeceğini sordum ve şu yanıtı aldım:
"Görev yaptığım her takımda 3 kaleci ile çalıştık. Şu an bizde 2 kaleci var. Bir kaleci daha alacağız. Lis'in ise olma olasılığı var. Bunun 3 taraf için de olumlu olması gerekiyor. Mateusz Lis kesinlikle olasılıklardan bir tanesi. Arda ise Türkiye'deki en iyi kalecilerden bir tanesi. Göztepe'nin çocuğu, burada yetişmiş, tüm kalbiyle burayı yaşıyor. Kendisinin önemli olduğunu düşünüyorum ama kesinlikle 3 kalecimiz olacak. Arda cesur Göztepeli, her zaman mücadele edecek. Arda kesinlikle çok iyi bir kaleci. Hem hocamız hem de ben kendisine çok güveniyoruz. O da bizim desteğimizi hissediyor. Takım içinde rekabete herkes hazır olmalıdır. Göztepe gibi büyük bir kulübün profesyonel oyuncusuysanız bu normal bir şeydir."
Stoilov da Arda ile ilgili şu cümleleri kurdu:
“Kaleci Arda'ya hepimiz güveniyoruz ve onu seviyoruz. O da rekabet edecek. 3 kalemiz olması gerekiyor. Taraftarlar Lis'i çok seviyor. Biz de onu seviyoruz. Onunla ilgili süreci göreceğiz. O da bizim için çok değerli."
Stoilov’a ilave iki forvet beklentisinin mevcutların yetersizliğiyle mi ilgili olduğunu sorunca şunları söyledi:
"Geçen sene takımda 4 santrforumuz vardı. Şu an 2'si takımda. Bu konuda rekabet olmazsa olmaz. Santrafor pozisyonunda iyi 4 santrafora ihtiyacımız var. 2 arayışımız sürüyor. 4 iyi oyuncunun olması çok önemli. Bu herkesi mutlu edecek. Ramulo ve Kubilay'dan çok memnunuz. Sürekli hazırlık maçlarında oynadılar, onlarla beraber rekabete girecek iyi futbolculara ihtiyacım var. Benim tarzım 60-70 dakika belli santrforlarla oynayıp daha sonda daha diri santrforları sokuyorum. Toplamda 20 iyi oyuncumuz olmalı.”
CUMARTESİ AKŞAMI TRİBÜNLER NE SÖYLEDİ?
Göztepe Gürsel Aksel’de cumartesi akşamı toplasanız yüzde 15’inde taraftar vardı tribünde. Evet, bu bir hazırlık maçıydı. Evet, hava İzmir’de çok sıcaktı. Evet, hafta sonu çok kimse deniz kenarındaydı vb. Ancak Göztepe de Süper Lig’e çıkmıştı ve bir başka Süper Lig ekibiyle oynayacaktı. Peşinen şunu belirteyim; ben de Göztepe yönetimi gibi çilek milek istemiyorum. Çilekle milekle başarı gelecek değil. Fakat tribünün verdiği tepki şu -ki sosyal medyaya da yansıyor- tamam çilek olmasa da açıkladığınız düşme tehlikesi yaşamayacak ya da Avrupa’ya oynayacak takımı da görmek istiyoruz. O yüzden maçta 3 bin taraftar var ya da yoktu.
Çalışmak, tamam… Gelişmek, tamam… İnanmak, tamam… Futbol parayla oynanan bir oyun değil, tamam… (Göztepe takımı ligin değer olarak alttan üçüncü takımı 14 milyon 750 bin euro ile) Ancak bütün bu etkenler, ayrıca mali idari yapının, tesis ve stadın getirdiği artılarla birlikte yine de Göztepe bu kadroyla Avrupa’yı hayal etmesin. Performansına göre 7-13 arasında bir yerde tamamlar ligi. Düşme tehlikesi yaşamaz. Fakat yukarıda da işaret ettiğim gibi ilk 11’e monte edeceği üç-dört birinci sınıf isimle (çilek değil, hazır ve hedefe ayak uyduracak) hiç olmazsa beşinci olarak Konferans Ligi’ne gidebilir. BJK, GS, FB ve Trabzonspor’un arasına girmesi o takviyeler yapılsa da iğnenin deliğinden geçmek gibi bir şey olur. Mucize olur.
Umarım Ankersen de Mance de Stoilov da cumartesi akşamki takımı ve tribünleri iyi okur. Yine de inşallah Avrupa diyorum Göztepe için ve İzmir'in Süper Lig’deki tek temsilcisine başarılar diliyorum.