İnce’nin beklenen çekilmesindeki Kılıçdaroğlu etkisi
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İnce’ye yönelik kaset komplosu iddialarıyla ilgili olarak bir soru üzerine önceki gün Tele 1’deki canlı yayında yaptığı açıklama çok önemliydi.
Kılıçdaroğlu açık ve net bir şekilde aynen şu cümleleri kurdu:
Montajcılar, şunlar bunlar iftiralar atarlar, bir sürü şeyler söylerler. Türkiye’nin buradan çıkması lazım ve çıkaracağız. Türkiye’yi buradan kesinlikle çıkaracağız. Bütün ahlaksız yapıları çıkaracağız, hepsini. Açığa çıkaracağız bunları.”
Kılıçdaroğlu’nun konuya ilişkin Sözcü TV’deki açıklamasında ise komplo iddialarına dönük tepkiyle birlikte İnce’ye davet vardı:
“Bunu yapanlar operasyoncudur. Şantajcıdır, montajcı pisliklerdir. Bunları siyasetten de toplumdan da söküp atmak gerekir. Çünkü bunlar yabancı istihbarat örgütlerinin eline düşmüş zavallı kimselerdir. Halil İbrahim soframız İnce’ye hep açıktır. Gelmek istiyorsa otursun yer soframıza değişimi birlikte getirelim bu ülkeye. Bu pislikleri birlikte temizleyelim siyasetin içinden. “
Cumhurbaşkanı Adayı ve Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ise önceki gün Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sırasında Ankara yolundaydı. İzmir’deki iki programını iptal ederek Ankara’ya geçmek için hareket etmesi anlayanlar için çok önemli bir gelişmeydi. Nitekim İnce, akşam Ankara’da kurmaylarıyla Ankara’da bir otelde yaptığı değerlendirme sonucu cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmeye karar verdi. Yakın kurmaylarının eğilimi bu yöndeydi. Bu süreci kısmen içeriden izledim. Resmen kurmayları arasında olmasa da yakın dostu Suat İstanbul da çekilmesi yönünde zarif bir açık mektup yayınlamıştı birkaç gün önce de. İnce cephesinden toplantı sonunda ertesi gün 14.00’te basın toplantısı yapılacağı bilgisi gelince kazın ayağı iyice belli oldu. Nitekim İnce’nin, 14.00’te yaptığı kısa basın açıklamasıyla cumhurbaşkanlığı adaylığından “memleketi için” çekildiğini ifade etmesi sürpriz olmadı (Açıklamadan bir saat önce İnce'nin çekilme ihtimalinin güçlü olduğunu sosyal medyada işaret ettim). Kılıçdaroğlu’nu doğrudan işaret etmese de “memleketim için” ifadesi çekilmenin Kılıçdaroğlu lehine olacağını dolaylı olarak belirtiyordu. İnce, buna karşılık yine dolaylı olarak CHP’li ailelerden Meral Akşener gibi partisi için birer oy istedi. Yani, İnce, cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesinin ‘diyeti’ olarak CHP’li ailelerden bir oy isteme yoluna gitti. İnce’nin bir vurgusu da Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı seçimini olası bir kaybetme olasılığına karşı sorumlu tutulmamasına dönüktü.
KILIÇDAROĞLU’NUN BEKLENTİSİ
Kılıçdaroğlu, İnce’nin basın toplantısının ardından 15.40’ta şu tweeti atarak önceki günkü çağrısını yineledi:
“Benim çağrım hala geçerli. Eski kırgınlıkları, dargınlıkları bir kenara bırakalım artık. Sayın İnce’yi Türkiye’nin sofrasına bekliyoruz. Buyursun lütfen gelsin…”
Şu notu düşeyim; İnce, kampanya sürecinde Kılıçdaroğlu’na dönük olumsuz bir cümle kurmadı, sadece parti yönetimindeki bazı isimleri sert eleştirdi, hedef aldı. Kılıçdaroğlu da İnce ile ilgili hiçbir olumsuz cümle kurmadı.
İNCE’NİN ADAYLIKTAN ÇEKİLME GEREKÇESİ KUMPAS İDDİALARI İLE SINIRLI DEĞİL
Peki, İnce’nin adaylıktan çekilmesi montaj kaset kumpası iddialarıyla mı ilgiliydi? Sanmıyorum, çünkü öyle olsaydı İnce partisinin genel başkanlığından da ayrılırdı, partisi için oy istemezdi. Yalnız memleket için çekilmesini olumlu karşılamakla birlikte “keşke bir iki hafta önce çekilseydi” diyenlerdenim. Ancak yine de İnce’nin tavrı toplum belleğine olumlu bir şekilde nakşolacaktır. Muhalefet kamuoyu İnce’nin çekilmesini değerli bulacaktır.
EN HUZURLU İNSANLAR SORUMLULUĞUNUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRENLERDİR
Sadık okur hatırlayacaktır; 22 Nisan’da kaleme aldığım “İnce ne zaman büyür?” başlıklı yazımda şöyle demiştim:
“Ancak ne var ki İnce’nin ‘büyüme’ olasılığı da var! Evet, İnce, bu seçim sürecinde sandık gününden önce yapacağı bir hamle ile büyüyebilir ve Türkiye’nin siyasi tarihine yarı-otoriter İhvan çizgisinin sandıkta iktidardan düşürülmesindeki ciddi katkısıyla adını yazdırabilir.”
Saf ve romantik bir yazar, düşünür olduğu gibi Erdoğanizme beş yıl daha vermenin bu ülkeye kötülük olduğunu bilecek kadar da sorumlu bir yurttaş olarak kaleme aldığım o yazı şöyle sona eriyordu:
“Sonuçta yol yakınken dönmek de bir erdemdir. İnce’nin bir hamlesi çok şeyi değiştirebilir, muhalefetin moral motivasyonunu da ileri çeker. Bir şeyin değişmesi çok şeyi değiştirecek. O değişime katkıda bulunanların kahramanları arasında yer almak gerek. Hele kurucu partinin ilçe ve il başkanı, milletvekili, grup başkan vekili ve bir önceki seçimde cumhurbaşkanı adayı olmuşsanız tarihi bir sorumluluk var demektir omuzlarınızda. En huzurlu insanlar da sorumluluğunun gereğini yerine getirenlerdir.”
22 Nisan’daki iki alıntı yaptığım yazıda İnce’nin çekilmesine yol açabilecek olası gelişmeler de yer alıyor.
İnce, muhalefet kamuoyunun kendisinden beklediği özveriyi göstermiş, sorumluluğunu yerine getirmiş bir pozisyonda şimdi. Huzurlu.
O FOTOĞRAF
Yeniden bugüne dönelim… İnce, muhtemeldir ki seçim öncesinde televizyonlarda konuşacak. Yönelimini ayrıntılı olarak açıklayacak. Millet İttifakı ile bir teması olur mu? Belki de o temas medya ve sosyal medya üzerinden yüz yüze bir noktaya sıçrayacak. Aslında bir fotoğraf çok güzel olur. O fotoğrafı anladınız. Kılıçdaroğlu da anladı. İnce de… Kim bilir belki de o fotoğrafa iki kadın da girer. O fotoğrafa memleketin ihtiyacı var.