Kılıçdaroğlu’nun CHP örgütlerine önerdiği kitap
Keşke, Kılıçdaroğlu bu kitabı CHP örgütlerine sadece önermekle kalmasa, CHP örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığının ve CHP genel sekreterliğinin tüm il-ilçe-belde örgütlerine edinilip yararlanılması için bir genelge yayınlanması hususunda direktif verse…
Doğan Subaşı’nı 10 yıl önce tanıdım. O zaman siyasete gireli henüz üç yıl kadar olmuştu. Beylikdüzü’nde CHP’nin kayıtlı üyesi olmaya karar verip ısrarla partinin ilçede en zayıf olduğu mahallede çalışmak istemişti. Yani, Kara Harp Okulu okuyan ve sonra da hukuk fakültesi okuyup avukat olan Subaşı siyasete en alt basamaktan başlamayı yeğlemişti.
Subaşı ile 2013’te dönemin muhalifleri toplama kampı işlevini yerine getiren Silivri Cezaevi’nde tanıştık. O, Balbay’ın gönüllü avukatlarındandı. Bendeniz ise CHP PM üyeleri ve milletvekilleri Osman Korutürk ve Oktay Ekşi ile Adalet Bakanlığı’ndan izin alarak CHP Milletvekili Balbay’ı Silivri’de ziyaret eden CHP heyetindeydim. Ziyaretimiz oldukça yankı bulmuştu ve Subaşı ile böylesi bir atmosferde tanıştık.
Sonraki karşılaşmamız ise CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği bir kitlesel toplantıda oldu. Balbay özgürlüğüne kavuşmuştu. Bir dizi programına eşlik ettim İstanbul’da. Önce Büyükada’ya geçtik Maltepe’den. Sonra da Beylikdüzü’ne geçtik. Hıncahınç dolu salonda CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilçe sekreteri Yaşar Genç ve Doğan Subaşı bizi bekliyordu. İmamoğlu ile de ilk kez o zaman tanışmış olduk.
MAHALE DEYİP GEÇME: TABAN SİYASETİ İÇİN ADETA BİR EL KİTABI
Bu girişin ardından hemen kitaba geleyim… “Mahalle Deyip Geçme”, taban siyaseti için adeta bir el kitabı niteliğinde. Zaten yazarı Subaşı’nın kitabı kaleme alış amacı da budur ve onu şöyle ifade ediyor:
“Elinizdeki kitap bir siyasal çözümleme, iddialı bir siyasal metin ya da bir anı kitabı değildir. Elbette siyasal çalışmalar içindeki kimi anıları ya da bazı siyasal değerlendirmeleri içerse de aslında bu bir el kitabıdır. Mahallelerde, yerellerde yürütülen siyasal çalışmalara ilişkin bir el kitabı…”
Aşağıdaki paragraf ise bir yerde Subaşı’nın mahalle çalışmasına verdiği önemin ve haliyle bu kitabın da kaleme alınışının gerekçesi niteliğindedir:
“İktidara yürüyen CHP’nin de ‘mahalle çalışmaları geleneğini’ yeniden ve etkili biçimde canlandırması gerekmektedir. Elbette bu gelenek, bugünün koşullarına uyarlanmalıdır ve her ilde, yörede, mahallede özgün biçimlerde devam ettirilmelidir. İktidara gidişin en önemli unsurlarından biri, CHP örgütünün bu özelliği yeniden ve güçlü biçimde bünyesinde yeşertmesi ve çoğaltmasıdır.”
Subaşı’nın görev aldığı mahalledeki CHP oyları 2011 genel seçimlerinde dört kat artar ve yüzde 9’dan yüzde 36’ya çıkar! Bunun altında yatan ise sıfırdan başlayan ve tatlı bir ısrarla sürdürülen çalışmalar; ilmek ilmek örülen ilişkilerdir. Kitapta yer alan bu çalışma hakikaten de örnek bir çalışmadır. Dört kat oy artışı bir tesadüf değildir. Nitekim Beylikdüzü’nde bu gibi çalışmaların sonucu olarak belediye İstanbul’daki 14. belediye olarak CHP’ye geçecektir (13. olarak Silivri’yi geçirmiştik. “Geçirmiştik” diyorum, çünkü çekirdek ekibi içinde yer aldığım, Gönen Orhan’ın başında olduğu kampanya sonucu 12 puan geriden gelip yarışı mevcut belediye başkanı da olan AK Parti adayının 6 puan önünde bitirmiştik).
“Mahalle Deyip Geçme”nin ruhunu oluşturan şu iki paragrafın altını çizmeden olmaz:
“Mahalle örgütleri, partilerin toplumla en doğrudan ilişki kuran birimleridir. Halkın taleplerini partiye doğrudan aktaran ilk parti kademesini oluştururlar. Bu nedenle, parti ile kitleler arasındaki alışverişin en gerçek olduğu zeminlerdir. (…) Kısacası, partilerin kitlelerle ilişkisini doğrudan kurduğu en önemli bağlantı kayışı mahalle örgütüdür. Mahalle örgütü, partiyi vatandaş nezdinde soyut ve uzaktaki bir yapı olmaktan çıkarır, somut ve gözle görünür hale büründürür.”
SUNUŞ KILIÇDAROĞLU’NDAN, ÖNSÖZ İMAMOĞLU’NDAN
Kitabı çok önemseyen ve sunuşunu kaleme alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, el kitabı niteliğindeki bu çalışmayı CHP örgütlerine de öneriyor:
“Kaç zamandır çevremdekilere ve partililere, tabanda yürütülen çalışmalara yönelik yayınların çıkmasını, bu yolla deneyim aktarılmasının önemini vurgulamaktaydım. Doğan Subaşı, Mahalle Deyip Geçme adlı çalışmasıyla tam da bunu yapmış. Hatta daha da ileri giderek anlatısını ‘Mahalle Çalışmaları İçin Bir El Kitabı’na dönüştürmüş.
Doğan Subaşı kitabında, bir mahalle çalışmasının nasıl sistemli bir şekilde yürütüleceğini adım adım anlatırken çalışmalarının iç kurallarına, iç ahlakına ve muhtelif konulardaki siyasal derslere de değinmiş. Mahalle çalışmaları esnasında nasıl davranılması, nasıl iletişim kurulması, hatta nasıl giyinilmesi gerektiği gibi son derece basit görünen çok temel noktaları da titizlikle ele almış. Samimi bir üslup ve akıcı bir anlatımla, işlediği her konuyu yaşananların içinden damıtarak dile getirmiş.
Tüm CHP’lilere Mahalle Deyip Geçme’yi okumalarını öneriyorum.”
Subaşı, İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı iken de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda da belediye meclislerinde CHP Grup Başkan Vekili olarak görev aldı. İmamoğlu da kitap için kaleme aldığı önsözde şöyle diyor:
“Bu eser, seçim sath-ı mailine girdiğimiz bu süreçte, kendini ülkesinin, ailesinin geleceğinden sorumlu hisseden her Cumhuriyet Halk Partiliye yıl gösteren bir rehber niteliği taşıyor.
Doğan Bey, sahada edindiği tecrübeleri kendi içgörüleriyle harmanlayarak anlatmış. Toplantı adabından örgütlenmeye, esnaf ziyaretinden duygusal motivasyona, her sayfa başlı başına bir ders niteliğinde.”
Keşke, Kılıçdaroğlu bu kitabı CHP örgütlerine sadece önermekle kalmasa, CHP örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığının ve CHP genel sekreterliğinin tüm il-ilçe-belde örgütlerine edinilip yararlanılması için bir genelge yayınlanması hususunda direktif verse…