İşsizlik alev olmuş diyorlar! Yok canım olur mu öyle şey…
Bir çok okurum genç işsizliği konusunda daha sık yazmamı tavsiye etti. Ders verdiğim kurumlardaki öğrencilerim bu konuyu daha sık işlememi rica etti. Düşündüm...
Bir çok okurum genç işsizliği konusunda daha sık yazmamı tavsiye etti. Ders verdiğim kurumlardaki öğrencilerim bu konuyu daha sık işlememi rica etti. Düşündüm taşındım. Madem böyle bir istek ve talep var, elimden geleni esirgemem de! Bunları yazmak işe yarayacaksa boynumun borcu sayarım da! Ciddi olarak ele alınıp araştırılması, tartışılması gereken bir konu üç beş köşe yazısıyla çözülecekse baş göz üstüne derim de! Sorun çok derin...
Yazalım yazmasına da tek yazıyla, ya da günler haftalar sürecek yazı dizisiyle çözülecek gibi bir sorun diyelim mi? Oyunun kuralları tıkır tıkır işlerken, işsizlikten bıkan gençler savrulup giderken, bu konunun savunulacak yanını bulanlara ne düşündüklerini soralım mı? Örneğin üniversite mezunu işsiz sayısı 1 milyonu aşmışsa, 4 işsizden 1’i üniversite mezunu ise, eğitimli gençlerinin işi bulamadığı bir ülkenin geleceği adına üzülmek, o gençlerin hayalleri adına kaygı duymak gerekmez mi diye anımsatalım mı? Ekonomik sıkıntılar ve mezuniyet sonrası iş bulamama kaygısıyla son 5 yılda üniversitelerde okuyan 1 milyon 115 bin 530 öğrencinin kayıtlarını sildirdiklerini hatırlatalım mı?
Yine dünden bugüne politik savruluşlarına tanıklık ettiğimiz siyaset erbabının, dün dediğini bugün unutan yöneticilerin araştırma yapmadan, enine boyuna masaya yatırmadan neden oldukları sorunların bir iki yazıyla çözüldüğü görülüp, duyulmuş şey mi diye hatırlayalım mı? Ola ki işe yarar…
Ha bu arada bazı soruların yanıtını hiç alamasak da sormayalım mı? Bazı yazıların çare olmayacağını bile bile yazmayalım mı derseniz ona yanıtımız hazırdır. Olup bitene kayıtsız kalmak, sorunları görmezden gelmek suç ortaklığı sayılmaz mı?Nokta!
Tabii ki ülkemizin önceliklerinin, haber değeri taşıyan çok yaşamsal ve ciddi konularının farkında ve ayırdındayız!
Tabii ki yönetim erbabının gittiği yerlerin, konuştuğu illerin, verdiği emirlerin, dağıttığı hediyelerin, ağzından çıkan her sözün öneminin ve tüm ekranlardan yayın akışı kesilerek verilmesi gerektiğinin bilincindeyiz!
Tabii ki alt yapısı bitmeden açılan YHT’lerin, zemin etüdü hakkındaki olumsuz raporlara rağmen yapılan havaalanlarının, en ufak bir kar yağışında kayıp giden uçakların, iptal edilen seferlerin asla ve sakın ola dile getirilmemesi gerektiğini biliyoruz!
Tabii ki ülkemizin yüksek öğretim kalitesinde 137 ülke arasında 101.sırada yer almasını, sahte ve şaibeli yayında dünya üçüncüsü olmasını, 206 ünversitede 7.5 milyon öğrenci okurken, bir milyonun üstünde üniversite mezunu işsizler ordusuna sahip olmamız gerçeğinin göze sokulmaması gerektiğini anlıyoruz!
Hele de haber değeri taşıyan bunca müjde varken…
CB “Döviz kurundaki balonu söndürdük” dedi.
Tarım Bakanı; “Tarım ve hayvancılıkta Avrupa birincisi, dünya ikincisiyiz” müjdesini verdi.
Eski bakan, partisinin üçüncü genel başkanı, son başbakan, bir dönemin TBMM başkanı, yeni İBB adayı; “Gençler! Projemiz en az 500 bin kişiye iş imkanı sağlayacaktır” dedi.
Damat bakan daha cömert çıkarak; “2019 yılında 2.5 milyon yeni istihdamı hayata geçireceğiz” deyip noktayı koydu.
Ancak her konuda konuşan ve fikir beyan eden CB’nin işsizlik konusunda ne dediği henüz ekranlara yansımadı! Bir süre önce gittiği Ankara Sincan’daki millet kıraathanesinde ders çalışan öğrencilerden birinin; “iş konusunda kaygılarımız var” yakınmasına; “Kalifiye personel iş buluyor” cevabı ise gözlerden kaçmadı…
Hani insanı delip geçen çivi gibi sivri laflar vardır ya!
İşten çok laf üreten politikacılar ne der, ne düşünür bilinmez ama! Stockholm’de yaşayan Greta adlı genç kızı dinleyenler; “konuşması politikacılara atılmış şamar gibiydi” dediler. Televizyonlara, basına, Time Dergisine verdiği yürekli demeçlerle ünlenen ve dünyanın en etkili genci haline gelen Greta politikacılar için diyor ki; “Onlar bize ihanet ediyor, onlar ev yanarken çene çalmaya devam ediyor, onlar dünyanın bize ait olan geleceğini çalıyor.” Yer: Stockholm. Konuşan: Greta ise bize ne de!
De’si şu: Hani bazen bir fotoğraf, bir söz, bir bakış yüreğe dokunur ya! Bunun için mesafeye, kilometreye, milliyete, dine, ırka bakılmaz ya! İşte öyle bir şey…