Korona’dan kolonyaya!
Koronayla yatıp kolonyayla kalktığımız, birbirimizin yüzüne kuşkuyla bakıp durmadan ellerimizi yıkadığımız, depolarda kolonya, eczanelerde antiseptik...
Koronayla yatıp kolonyayla kalktığımız, birbirimizin yüzüne kuşkuyla bakıp durmadan ellerimizi yıkadığımız, depolarda kolonya, eczanelerde antiseptik bırakmadığımız bugünlerde konudan uzaklaşıp farklı mecralara dalmak ne mümkün!
Sağa baksan korona, sola baksan salgın, aşağı baksan alınacak önlemler, yukarı baksan atılan adımlar, yana baksan maskeler, dezenfektanlar! Bitmedi, biter mi? Akıllarda, sayfalarda, korkularda, yüreklerde, dillerde, düşlerde, uykularda varsa yoksa korona! Korona da koronaymış ha!
Bu tanımlar çarpıcı bir giriş olsun diye yazılmadı. Amaç yaşananlardan bir kesit paylaşmaktı.
Evet, yeni korona ya da yeni tanımlanmış adıyla “Covid-19” bütün dünyada hayatı etkiliyor, gündelik yaşamı etkiliyor, kamusal hayatın akışını değiştiriyor, can alıyor, insanları korkutuyor, ölümlü vaka sayısı arttıkça insanlar daha çok ürküyor…
Ancak bir karikatür var ki “yok artık!” dedirtiyor. “İki kardeş korona virüsü kol kola girip ülkemize doğru yola çıkıyorlar. Tam sınırımıza gelince; Küçük korona abisine; ‘Bak birader! Burası Türkiye! Orda işsizlik, cinayet, belirsizlik, intiharlar gırla! Bizi oralarda barındırmazlar, yol yakınken dönelim” diyor. (bu yazının ilham kaynağı olduğu için paylaşmak istedim!)
Şimdi gel de! Latince “Kraliyet tacı” anlamına gelen, kutsal bir hale gibi herkesin kafasının içini de, dışını da meşgul eden bu virüse taç da taçmış ha deme…
Şimdi gel de! Yoksul zengin, genç yaşlı, bakımlı bakımsız, kadın erkek, çoluk çocuk, sağlıklı sağlıksız, ilkel çağdaş, iyi kötü tanımadan- gözetmeden - ayırmadan tüm dünyaya adil (!) bir şekilde yayılan bu virüse korona da koronaymış ha deme…
İşin tıbbi, biyolojik, psikolojik, sosyolojik, toplumsal yanını yetkin ve etkin isimler yeterince tartışıyor, ölüm vakaları arttıkça ödümüz kopuyor, yönetim ülke genelinde insanlar kendi çapında önlemleri artırıyor.
Gelelim koronoların bile(!) dikkatini çeken hayatımıza…
Kalabalık sınıfları, sanatsal etkinlikleri, zorunlu konuşmaları, toplu ulaşım araçlarını, kalabalık mekânları da içeren kesinlikten yoksun, belirsizliklerle dolu yeni bir hayat!
Kamusal, kişisel, yöresel ve evrensel kurallar arttıkça, bastıramadığımız kontrol edemediğimiz korku ve panik havası!
Gün geçtikçe düşünemeyen, çalışamayan, toparlayamayan insanlar! Kamusal alanları- okulları ıssızlaştıran, market raflarını boşalttıran, insanları evlerine kapatan, her öksüreni şüpheli yapan küresel felaket!
Yıllarca hor görülen, dudak bükülen ve fakat geri dönüşleri muhteşem olan her markadan limon kolonyaları!
Şimdi sormak zamanı!
Hayatımızı yeniden şekillendiren, önlemleri artıran, kriz masası oluşturan bay ya da bayan korona neysen ne? Haddini bil! Bize posta koymaya sakın kalkma! Bak CB ne diyor sana? “Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir.” Ona göre ayağını denk al…