Radarıma takılanlar ve kıskanç Almanlar…
Bıkıp usanmadan “Avrupa bizi kıskanıyor!” havasına girip bulutlarda gezindiğimiz ülkemizde kısa bir tur yapsak mı? Değerlerimize yapılan saldırıların, yazmaya...
Bıkıp usanmadan “Avrupa bizi kıskanıyor!” havasına girip bulutlarda gezindiğimiz ülkemizde kısa bir tur yapsak mı?
Değerlerimize yapılan saldırıların, yazmaya elimizin, anlatmaya dilimizin varmadığı hakaretlerin, bize acı çektiren, bizi korkutan, bizi ürküten konuların neyini kıskanır bu batı? Anlamak zor…
Üretimi daralan, büyüme hızında gerileyen, ekonomide kriz batağına saplanan, çırpınan ama çıkamayan bir ülkenin, yurttaşlarının müze dolaşır gibi pazarda gözlerini açarak gezindiği bir memleketin nesini kıskanır bu gelişmiş batı? Akıl erdirmek zor…
Ucuz ve bayat ekmek kuyruklarında ömür tüketen halkın, sebze fiyatlarında rekor kıran hayat pahalılığında salgını bile unutan yurttaşların, akaryakıta bir yılda 81 kez zam yapılan bir ülkenin nesini kıskanır Alman halkı?
2022 Türkiye’sinde CB’nın; “Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, ona katladık. Bizden önce sizin hayatınızda sadece mum ve gaz lambası vardı!” şeklinde ki sözlerini mi kıskanıyor batı?
Ya da “Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte tarımsal büyümede rekor kırdığını” iddia eden ve “çiftçinin borçlarının azaldığını” söyleyen Tarım ve Orman Bakanını mı kıskanıyor Alman halkı?
Market alışverişinin asgariye indiği, açlık sınırın 3.809 lira, yoksulluk sınırının 10.939 liraya ulaştığı, yıllık enflasyon oranıyla dünyada 9.sıraya, Avrupa’da şampiyonluğa yükselen bir ülkenin yurttaşları olarak bırakın eğlenmeyi, yaşamayı unutanların ülkesini neden kıskanır bu batı?
OECD ülkeleri yükseköğretimde bir öğrenciye yılda 200 bin lira harcarken, bizde 5 bin lira ayıran üniversiteleri mi kıskanır Alman halkı? 10 gençten birinin eğitim dışında olduğu, 14-17 yaş grubunda 676 bin çocuğun eğitim sisteminin dışında olup, okul sistemine kayıtlı olmadığı eğitim modelimizi mi kıskanır batı?
Tıp fakültesi sayısını 25 yılda yüzde 488 oranında artırarak sayılarını 122’ye çıkaran ülkemizde; Can kurtarmak isterken hasta yakınları tarafından canından olan, saldırılara maruz kalan, 24 saati aşan nöbetlere dayanmaya çalışan, ekonomik sıkıntılara, fiziksel ve psikolojik şiddete uğrayan, kasiyer olmak için bile kapağı yurtdışına atanları mı kıskanıyor batı? (Finlandiya’da kasiyerlik yapan doktorlarımız var!)
2020 yılında 13 bin sağlık çalışanı şiddete uğradığı, her günün dünü arattığı ülkemizde; Sadece beyin göçüyle değil, hekim göçüyle de yüzleşen, son 10 yılda 5 bin 526 hekimi çalışmak için yurtdışına giden, başı da Çapa, Cerrahpaşa, Hacettepe, Ege ve Akdeniz tıp fakülteleri çeken ülkemizin sağlık sistemini mi kıskanıyor batı?
Öğretmensiz sınıfları, terk edilen okulları, yoksul çocuklarının eğitime erişememesini, öğrencilerin yüzde 75’inin matematik öğrenemeyişini, otizmli çocukların yüzde 92’sinin okul dışında kalışını, öğretmenlik mesleğini isteyenlerin sayısındaki düşüşü, dünyada ilk 400’e giren üniversitemizin kalmayışını, özetle 2022’de ülkemizin kırıklarla dolu eğitim karnesini mi kıskanıyor batı?
Günlerce kara kışa teslim olan yolları kapanan, elektrik, doğalgaz ve suları kesilen Isparta’da halk mum ve gaz lambası yakarak aydınlanıyorken, belediye başkanına göre bereket yağan Isparta’da öfke tavanken bizi kıskanmak mı? Hayret edilecek bir şey kalmayan ülkemizde, şaşırılacak bir şey bırakılmayan günümüzde bu Almanlar durup durup bizi niye kıskanır anlamak mümkün değil.
Devlet dairelerindeki icra dosyası sayısı 23 milyona yaklaşmışken, iş yükünün altından kalkmak ve çözüm bulmak için yeni birimler kuruluyor, yeni personel alınıyorken, bazıları endişeye mahal yok dese de endişeye mahal varken bizi kıskanmak mı? Şaka olmasın!
Öykü yazmak derken yazılan destansı öykülere saldırmayı alışkanlık haline getiren bir toplumu, hala heykellere saldırılan bir ülkeyi bu Almanların neden kıskandığını bi türlü çözemedim! Düşünüyorum da keşke bizde olup bitenleri onlar örnek alsalar, rolleri değişip biraz da biz onları kıskansak! Ne iyi olur…
Özetle! Bu tür gerekçeler orta yerde dururken ve yakın gelecekte çözümü yokken bu liste uzar gider. İyisi mi naçizane bir tavsiye de bulunarak bizi kıskanan her kimse; hepimizin gözünün tam hizasına çok büyük bir ayna tutan bu kıskançlıktan bir an önce sıyrılmalarını dileyelim…