Nedir Cumhuriyet?
Cumhuriyetin temel direği, sesi- soluğu olan öğretmenlerin elinde Atatürk devrimlerinin amacına denk düşen bir eğitimle yetişen biri olarak! Kars’ın karlı...
Cumhuriyetin temel direği, sesi- soluğu olan öğretmenlerin elinde Atatürk devrimlerinin amacına denk düşen bir eğitimle yetişen biri olarak!
Kars’ın karlı dağlarından çıkıp bir baltaya sap olmayı kişisel gayretinden çok Büyük Atatürk’ün yolunu ve önünü aydınlatan devrimlerine borçlu olan biri olarak!
Hayatın her safhasında ve her sayfasında yeri ve izi olan bir çift mavi gözün izinden ve sözünden ayrılmayan biri olarak!
Doğduğu yerin; Kadın- erkek ilişkilerindeki kaç- göç nedir bilmeyen, töre cinayeti işlenmeyen çağdaş duruşuyla! Mahkemelerinde Atatürk ve cumhuriyet karşıtı davaların görülmediği, dışlayan değil kucaklayan, aşağılayan değil sarıp sarmalayan yapısıyla hep gurur duyan biri olarak! Cumhuriyet derken aklıma neler mi geliyor? Sıralamaya çalışayım…
NEDİR CUMHURİYET?
“Ben cumhuriyeti vicdanımda bir sır gibi sakladım!” diyen!
“Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir!” diyebilen!
“İktisatsız istiklal olmaz!” diye haykıran!
Az zamanda çok ve büyük işler yapan bir liderin haklı ve halklı kavgasının adıdır CUMHURİYET...
Köylünün adam yerine konmasının, halkın iradesinin, karma eğitimin, kadın- erkek eşitliğinin, demiryolunun, fabrikanın, tüten bacanın, emeğe saygının, aydınlanma sevdasının adıdır CUMHURİYET…
15 yıla ve 57 yıllık yaşama 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 1 vatan sığdıran mucizenin adıdır CUMHURİYET…
Pek çok şeyi göz ardı ederek ve pek çok şeyi göze alarak atılan adımlarla ilan edilen ve sadece siyasal bir projenin değil, toplumsal, sosyal, sanatsal, kültürel harcın ve çağdaşlık mayasının adıdır CUMHURİYET…
Kanla çizilen yurt haritasının, karanlığın üstüne bir güneş gibi doğmanın, yurtta ve dünyada barışı sağlamanın adıdır CUMHURİYET…
Sahip çıkılmayan batılı bilim insanlarına kucak açmanın, harika çocuklar yasasıyla yurtdışına öğrenci göndermenin, “Sizleri birer kıvılcım olarak yolluyorum. Alevler olarak geri dönmelisiniz.” Demenin, uluslararası saygınlığın adıdır CUMHURİYET…
Adımlarıyla, atılımlarıyla, devrimleriyle tarihe yön veren ve tarihimizi de, talihimizi de değiştiren, kan ve can pahasına kazanılan, ulus olmanın, yurttaş olmanın, onun haklarından yararlanmanın ve tarihi bir dönüm noktasının adıdır CUMHURİYET…
Bölge ve dünya dengelerinin alt üst olduğu bir dönemde; umudunu yitirmiş bir halkın umudu olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında sadece 38 yaşında olan bir liderin! Bir coğrafyayı vatan yaparak cumhuriyeti ilan ettiğinde sadece 42 yaşında olan bir önderin! Son nefesini verdiğinde sadece 57 yaşında olan Büyük devrimcinin temelini sağlam attığı başarı hikâyesinin adıdır CUMHURİYET…
Ankara’nın orta halli evlerinde misafir olanların! Okullardan alınan sıralarda oturanların! Penceresi bile olmayan küçük odalarda, kahvelerden alınan gaz lambalarının cılız ışığıyla aydınlananların! Teslim olmayan özgür ruhlarıyla, ulaşılmaz yurt sevgisiyle yoğrulmuş idealist vazife kuşağının o zorlu koşullarda ülkenin kaderini çizdiği ulusal mücadelenin adıdır CUMHURİYET…
Ömrü geceli gündüzlü savaş meydanlarında, siperde, kışlada, at üstünde, ateş hattında, dağda, çölde, ormanda geçen bir liderin; Yolun, suyun, elektriğin olmadığı bir dönemde, 122 milyonluk bir bütçeyle yıllara, yollara, yokluklara meydan okumasının adıdır CUMHURİYET…
“Ben evimden çok cephelerde, siperlerde yattım” diyen ve kısa yaşamına kan ve can pahasına bir vatan sığdıran başta Atatürk olmak üzere yol ve dava arkadaşlarının attığı tarihsel, bilimsel, siyasal, ulusal, görkemli dev ve devrimci adımların adıdır CUMHURİYET…
Yoksul Anadolu halkının! Aç- çıplak Anadolu köylüsünün! Yemen’de kolunu kaptıran! Galiçya’da bacağını kaybeden! Balkanlardan sürülüp gelen! Sarıkamış’ta donarak ölen! Özetle yetişmiş insan gücünü cephelerde şehit verenlerin yazdığı ulusal mücadelenin adıdır CUMHURİYET…
Aman vermez böbrek sancılarını dindirmek için battaniyeye sarınıp vatan toprağına uzanan GAZİ’nin! Talihsiz bir kuşağın çocukları olarak, bıyıkları terlemeye başladığından beri ömürleri cephelerde geçen bir neslin! Trablus’tan Balkan Harbi’ne, Çanakkale’den Yemen’e, Suriye’den Kafkas Cephe’sine, Sina’dan Galiçya’ya vuruşmadıkları coğrafya kalmayanların ülkenin kaderini çizdikleri destanın adıdır CUMHURİYET…
Fabrikanın, işçinin, iş insanının, mimarın, mühendisin, tüccarın, doktorun, öğretmenin, üniversitenin, yolun, ihracatın, sermayenin kadın- erkek eşitliğinin, eğitimde fırsat eşitliliğinin olmadığı yıllarda tarihe altın sayfalarla yazılan direnişin adıdır CUMHURİYET…
12 milyon nüfusun yüzde 95’i okuma yazma bilmezken! Kitapla henüz tanışmayan halkı kütüphane ve klasiklerle tanıştırmanın! Elektriksiz köye elektrik, susuz köye su, yolsuz köye yol götürmenin! Harf devrimini, kıyafet devrimini, sanayi hamlesini, dünya çapında diplomasiyi hayata geçirmenin adıdır CUMHURİYET…
Dil, kültür, tarih, edebiyat, toplum bilim, eğitim, öğretim, sanat, felsefe, bilim, ulusal, egemenlik, bağımsızlık kavramlarını halkla buluşturmanın adıdır CUMHURİYET…
Özetle! Bu destana ve ardındaki eşsiz lidere dil uzatacaklar, “parantez, reklam arası, travma yarattı, enkaz bıraktı” diyecekler ve biz susacağız öyle mi?