Esenyurt-Esencılıs/Esenyork: Bir Gettolar Kenti
Yerli ve yabancı nüfusunun çok yüksek olduğu, hizmetlerin ve kamusal alanların yetersiz kaldığı Esenyurt’ta bilhassa gençler arasında gerilim yaşanıyor.
Tekel cinayetiyle birlikte yeniden odaklar Esenyurt’a çevrildi. Aslında bu olay hiç şaşırtıcı değildi. Çünkü Esenyurt son yıllarda şiddetin, yasa dışı organizasyonların ve gruplar arası çatışmanın adresi haline geldi. 2000’lere kadar İstanbul’un Batı çeperinde köy ve belde hüviyetinde olan Esenyurt, sonrasında bir gettolar kentine dönüşerek “Esencılıs”, “Esenyork” gibi çeper ilçelerinde güvenliğin tam olarak sağlanamadığı ABD metropollerine benzetilmeye başladı.
Olaylar sadece suç grupları ve yerliler arasında yaşananlarla da sınıurlı değil. Koç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde Dr. Öğr. Üyesi Sedef Turper Alışık’ın danışmanlığında Suriyelilere yönelik linç olaylarını çalıştığım doktora tezim kapsamında Esenyurt’taki 43 muhtardan edindiğim bilgiye göre ilçede 16 linç olayı yaşanmış. Bu sayı İstanbul’daki tüm olayların %35’ini oluşturuyor. Halbuki Esenyurt’un İstanbul nüfusundaki payı yaklaşık %7. Özetle, Esenyurt’ta nüfusunun 5 katı oranında şiddet eğilimi gözlemlenmiş.
Esenyurt’un bu hale gelmesinin en büyük nedenlerinden biri plansız yapılaşma ve düzensiz göçe tamamen göz yumulmasıyla birlikte yaşanan nüfus patlaması. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şehir Plancısı Dr. Buğra Gökce’nin ifadesiyle “Esenyurt obez bir gelişime maruz kaldı.” AK Parti döneminde gecekondulaşma son bulmuş gözükse de kontrolsüz yapılaşma ruhsatlı şekilde rant ekonomisi çerçevesinde devam etti. Bunun neticesinde Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan’ın beyanına göre maksimum 500 bin kapasiteli bir ilçe olarak tasarlanan Esenyurt’ta yerli nüfusu 1 milyona dayandı.
2000 yılında 148 bin 981 olan ilçe nüfusu 22 yılda 6.6 katına ulaşarak 983 bin 571’i buldu. Bu değişim %560 artış demek. Ayrıca yabancı nüfusu BM kayıtlarına göre en az 215 bin. İBB’nin İSKİ su kullanım verilerinden yola çıkaran yaptığı tahmine göre ise yabancı nüfusu toplamda 300 bini buluyor. Bu sayıyı da katınca toplam nüfus 1 milyon 283 bini aşarken, Esenyurt’taki nüfus artış oranı %762’yi buluyor. Sözgelimi, Esenyurt’ta 2000’li yılların başında ortalama 100 kişi yaşıyorken, artık 862 kişi yaşamak zorunda.
Kıyaslamak adına İstanbul nüfusuna bakalım. 2000 yılında İstanbul nüfusu 11,076,840’tı. İstanbul nüfusu en güncel rakamlarla 2022’de 15,907,951’e ulaştı. Resmi rakamlara göre İstanbul’da yabancı sayısı 1 milyon 271 bin 279. Bu sayıyı da eklediğinizde İstanbul’da toplam 17,179,230 kişi yaşıyor. Buna göre artış %55. Esenyurt’taki artış ise %762 mertebesindeydi, yani İstanbul’un tam 13.8 katı. Ayrıca İstanbul’da nüfus yoğunluğu kilometrekare başına 2,869 kişi iken bu sayı Esenyurt’ta 30,943 kişi.
Özetle, merkezi idare, yerel yönetimler ve güvenlik güçlerinin kapasitesinin çok çok üzerinde bir nüfusa sahip Esenyurt. Büyükşehir yasasından önce jandarmanın kontrolünde olan Esenyurt’ta daha sonradan görevlendirilen polis ve bekçiler nüfus patlaması karşısında yetersiz kalan karakol ve personel imkanları nedeniyle kanun ve düzenin işlemesini konusunda sıkıntı yaşıyor. 2019 yılında nüfusu 1 milyonu aşan ilçede aktif karakol sayısı sadece 3’tü, bunun 1’i de çocuk şube için ayrılmıştı.
Esenyurt’ta çok hızlı göç nedeniyle ilçe ve mahalleler düzeyinde ortak şehirlilik kimliği ve güven bağları oluşamadı. Bunun yerini hemşehrilik, akrabalık ve göçmenlik gibi özsel kimliklerle kurulan mikro gruplaşmalar ve çatışma aldı. Esenyurt’ta nüfus kütüğü İstanbul’a kayıtlı olan kişi oranı sadece %7. Yani 981 binlik yerli nüfusun 914 bini birinci veya ikinci kuşak yurtiçi göçmen. Buna 300 bin kişilik yabancı nüfusu eklediğinizde ortaya büyük bir gettolar kenti ve getto adacıkları arasında devamlılık arz eden gruplararası rekabet ve çatışma tablosu çıkıyor. Diğer bir ifadeyle, herkesin gelip kendi köyünü kurduğu bu kaos ortamında güvenlik ihtiyacı da karşılanamayınca mikro gruplar kendi adaletini kendileri tesis etmeye eğilimli hale geliyor.
Esenyurt’ta sadece güvenlik değil, diğer kamu hizmetlerinin de yetersiz kaldığını belirtmekte fayda var. Sınıf başına düşen öğrenci sayısı 2019 yılında 52’ydi. Örneğin bu sayı yoğun Suriyeli nüfusuna sahip bir diğer ilçe olan Sultanbeyli’de 32. 100 bin kişiye düşen sağlık personeli sayısı Esenyurt’ta 18, Sultanbeyli’de 22. 100 bin kişiye düşen park sayısı Esenyurt’ta 5, Sultanbeyli’de 9. 100 bin kişiye düşen banka şubesi sayısı Esenyurt’ta 5, Sultanbeyli’de 6, İstanbul’da 17. Kentsel gelişim endeksi İstanbul’da 71.9 iken Esenyurt’ta 64.9. Esenyurt bu başlıkta 39 ilçe arasında son 5’te yer alıyor.
Yerli ve yabancı nüfusunun çok yüksek olduğu, hizmetlerin ve kamusal alanların yetersiz kaldığı Esenyurt’ta bilhassa gençler arasında gerilim yaşanıyor. 40 yaş altı erkek nüfus, nüfusun %25’ine denk. Ortalama yaş 28 ve İstanbul genelinden yaklaşık 5 yaş genç.
Özetle Esenyurt, nüfus patlaması karşısında yetersiz kalan kamu hizmetleri ve bilhassa kırsaldan gelen göçmen grupları arasında yaşanan rekabet nedeniyle Esencılıs/Esenyork’a dönüşmüş durumda. İlçede kentlilik bilincinin yeşermesi ve yerleşmesi gerekli. Bunun için doğru planlama, kırsala geri dönüş, kamu hizmetlerinin kapasitesinin artırılması ve yerel yönetimin sivil toplum ve yerel gruplarla iş birliği kapsamında yeniden düzenlenmesi şart.