Elazığ depremi Kanal İstanbul için uyarıdır
İktidar sahiplerinin, "inadım inat" demelerine, Cumhuriyet tarihimizde çok fazla rastlanmaz. 650 yıl dünya imparatorluğunu yöneten padişahlar bile bu anlayış ile yönetmediler.
Hatırlarsınız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir süredir kamuoyunda ve siyasette tartışma yaratan Kanal İstanbul projesiyle ilgili "İsteseler de istemeseler de Kanal İstanbul'u yapacağız" dedi.
AKP'nin eğitim verdiği malum besleme basının televizyon ve gazetelerinde görevlendirilen uzman (!) denilen, "gazeteci (!) malum katılımcıları "Padişahım çok yaşa" anlayışını bağıra çağıra sergiliyorlar.
Hepsi birer uzman ki (!)
- İstanbul kanalı depremi tetiklemez…
- Montrö anlaşması çiğnenmez…
- İstanbul'un su kaynakları denize karışmaz…
- Nüfus artışı İstanbul'u etkilemez…
- Askeri açıdan hiçbir sıkıntı olmaz…
- Ülke bütçesine zararı dokunmaz…
Hepsine de öğretmişler ki son günlerde , "ben uzman değilim ama uzmanlar diyor ki" diye söze başlıyorlar.
Tam bir komedi…
"İstanbul kanalı depremi tetikler mi tetiklemez mi" görüşü tartışılıyor.
Ben de kimsenin sormadığı soruyu şöyle yazdım:
Tamam, İstanbul Kanalı depremi tetiklemez diyelim. Peki, 7 şiddetinde beklenen deprem olursa kanal ne hale gelir?
..........
Elazığ-Malatya depremi
Cuma gecesi maalesef Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 6.8 büyüklüğünde yerin 10 kilometre derinliğinde deprem meydana geldi.
Elazığ'da, Malatya'da 21 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Bölgede 1030 yaralı olduğu, enkaz altında 32 kişi olduğu ve 5 kişinin sağ çıkarıldığı açıklandı.
Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum.
Yardıma koşan, açıklamalar yapan tüm siyasilere ve canlı yayınlar ile kamuoyunu bilgilendiren haber televizyonlarına da teşekkür ederim.
Değerli okurlarım,
FOX TV'nin deneyimli muhabiri Kemal Aktaş, deprem bölgesinden canlı yayında çok ilginç bir bilgi verdi.
2010 yılında Elazığ'da meydana gelen ve 51 kişinin hayatını kaybettiği 6 büyüklüğündeki depremde hasar gören binadaki büyük çatlaklara rağmen "sağlam" raporu verildiği için daire sahipleri tarafından çatlakların sıvandığını ve binada yaşamın devam ettiğini ancak Cuma gecesi köyde yıkılan tek binanın da bu olduğunu açıkladı.
Canlı yayında bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da, şunları söyledi:
"Depremlerde meydana gelen can ve mal kaybının sorumlusu siyasiler ve yöneticilerdir. Vatandaş, 'malım, malım' der, biz ise canın canın deriz. Belediyeye onaylatılan projeler ile gerçekleştirilen arasında yüzde 35 fark vardır. Yolsuzluk da oradadır.
Deprem batılı, gelişmiş ülkelerde öldürmez, tedbir almayan gelişmemiş ülkelerde büyük can kaybına yol açar."
Birçok deprem uzmanı, Malatya-Elazığ hattında 6-7 şiddetinde deprem uyarısı yapmıştı.
6 Ekim 2019 tarihinde CNN TÜRK televizyonu yayınında Prof. Dr. Naci Görür, "Elazığ Sivrice" adını vererek muhtemel depremi nokta olarak da tarif etmişti.
Fırat Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Aralık ayında Elazığ'da meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki depremin ardından şöyle uyarmıştı:
"Bu bölgede Doğu Anadolu fayı dediğimiz Erzincan ve Erzurum'dan başlayan İstanbul'u da içerisine alan Kuzey Anadolu fayından sonra Türkiye'nin ikinci büyük fayı bulunuyor. Ortalama 5 büyüklüğündeki depremler bu fay hattının geçtiği Sivrice ilçesinde birkaç yıl içerisinde sıkça tekrarlanıyor."
Değerli okurlarım,
Muhtemel facialara karşı önlem almak iktidarların görevi değil mi?
Uzmanlar uyarıyor ama depremde hasar gören binalara "sağlam" raporu verenlerden hesap sorulacak mı?
İmar Affı çıkartıp tüm binalara, "Yapı Kullanım Belgesi" verilmesini, "Deprem riski raporu alınmadan bu belgeler verilmesin" diye önerdim ama dinleyen de olmadı.
Prof. Ercan'ın, "Depremlerde meydana gelen can ve mal kaybının sorumlusu siyasiler ve yöneticilerdir" sözünden hareketle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve bakanlarına çağrı yapayım:
- Gelin İstanbul Kanalı fantezisi inadından vazgeçin.
- Bu kanala harcanacak parayı İstanbul'daki riskli binaları sağlamlaştırmaları için harcayın.
- Elazığ depremini uyarı olarak görün ve "Ya İstanbul'da 7 şiddetinde bir deprem olursa İstanbul Kanalı ne hale gelir?" diye düşünün…