Kılıçdaroğlu Erdoğan'ı öyle sert suçladı ki…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sohbet sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, "Acaba Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ülkelere karşı çok zayıf bir...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu sohbet sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, "Acaba Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ülkelere karşı çok zayıf bir duruma düşürülmekle görevlendirilmiş biri midir?" diye suçladı.
Kılıçdaroğlu'nun bu sert çıkışı bugünden itibaren AKP ve CHP ile Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında yeni bir tartışmanın da fitili ateşleyecek.
"2020 yılı bitirdik bu yılın muhasebesini yapacağız" diye sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu geleneksel yılsonu sohbet toplantısında Ulusal gazetelerin Ankara Temsilcilerinin sorularını Parti Meclisi toplantı salonda yanıtladı.
Geniş haberi muhabirimiz Mehmet Akgün yazdı. Ben ise sadece kendi sorularıma verdiği yanıtları alıp bir değerlendirme yapacağım.
1. Sorum: Abdülkadir Selvi, "CHP'den dindar olması beklenemez CHP laik ve Atatürkçü bir partidir" diyor.
Kılıçdaroğlu dedi ki:
"CHP'den dindar olması beklenemez. Hangi ön görüye dayanarak söylüyor bilmiyorum. Ancak dindar olmak tüzel kişilerin olabileceği bir şey değildir.
İnanç kişiseldir.
Bir kişi neye inanıyorsa, ona inancına saygı göstermek sadece CHP'nin değil her insanın ortak görevi olmalıdır.
Birisinin daha az dindar, diğerinin daha dindar olduğunu kim nereden bilebilir? Allah birine yani Selvi'ye böyle bir yetki mi vermiş?
İnsanın manevi dünyası siyasete malzeme yapılmamalıdır."
2. Sorum: Cem Uzan "Erdoğan bir kararname çıkarır seçimi 2 yıl erteler" diyor.
Kılıçdaroğlu dedi ki:
"Erdoğan, ne yaparsa yapsın bir seçime gidecek. Bu yükü kaldıramazlar, kaldırılabilecek bir yük değil. Şimdi faizler arttı yarın bankalarda faizlerini artıracak gelirde yok ne olacak?"
3. Sorum: Erdoğan 3'üncü kez cumhurbaşkanı olabilir mi? Olursa ne yaparsınız?
Kılıçdaroğlu dedi ki:
"Erdoğan'ın üçüncü kez seçime girip girmeyeceğinin bir önemi yok. Erdoğan seçime girsin ve boyunun ölçüsünü alsın."
4. Sorum: F-16'ların envanterden çıkacağı Türkiye'nin tankı ve savaş uçağı olmadan Türkiye ne yapacak?
Kılıçdaroğlu dedi ki:
"Bölgesinde hava savunma sistemi en zayıf ülke konumuna geldik. Acaba Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ülkelere karşı çok zayıf bir duruma düşürülmekle görevlendirilmiş biri midir?
Tank üretimi durdu, hava savunma sistemi çöktü, F-35'leri alamadık.
Erdoğan ve ailesi Türkiye'nin güçsüz olması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Türkiye ekonomi açısından dışarıdan talimat alır durumda."
***
Değerli okurlarım,
Bilirsiniz, Erdoğan'ın iki kez üst üste cumhurbaşkanı seçilmesinden dolayı Anayasa'nın 101. Maddesi gereği yeniden aday olamayacağını sık sık yazılarımda ve katıldığım televizyon yayınlarında vurguluyorum.
Üçüncü soruyu da Kılıçdaroğlu'na bu amaçla sordum ama beklemediğim bir yanıt aldım ki tekrarlayayım:
"Erdoğan'ın üçüncü kez seçime girip girmeyeceğinin bir önemi yok. Erdoğan seçime girsin ve boyunun ölçüsünü alsın."
Kılıçdaroğlu'nun; Erdoğan'a karşı seçimde bir meydan okuma gereğini siyaseten çok haklı buldum…
Ancak anayasayı her vesile ile yok sayan Erdoğan'ın anayasanın "üçüncü kez aday olamaz" hükmünü çiğnemesine sessiz kalınmasını tavır konulmamasını haklı ve adil bulamam.
***
Değerli okurlarım,
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'nin yazısındaki ifadeye gelince benim de ağabeyi olarak ona bir çift sorum olacak:
- 2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından, "Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle mahkum olan ve sicilinde bu kara leke bulunan AKP değil midir?
- AKP dindar bir parti midir?
***
Değerli okurlarım,
Bir çift sözüm de İYİ Parti lideri Meral Akşener'e ikinci kez "evine dön" çağrısı yapan ve "Partiden çıktım evime dönüyorum" yanıtı alan Devlet Bahçeli'ye olacak:
- Evine yani MHP'ye dön,
- AKP lideri Erdoğan'ı cumhurbaşkanı adayı göstermekten vazgeç,
- MHP'nin cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkla…
Yakışan da budur…