Bahçeli yetmiyor Erdoğan'a Saadet gerek
Cumhur İttifakı o kadar hızla oy kaybediyor ki, ne Recep Tayyip Erdoğan ne de Devlet Bahçeli durdurabiliyor. Partilerinde, "Tek adam" oldukları için ne AKP ne...
Cumhur İttifakı o kadar hızla oy kaybediyor ki, ne Recep Tayyip Erdoğan ne de Devlet Bahçeli durdurabiliyor.
Partilerinde, "Tek adam" oldukları için ne AKP ne de MHP kadroları siyaset sahnesinde ön plana da çıkamıyor, toplumsal anlamda da siyasete etki edemiyor.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diye isimlendirdikleri "Tek Adam Rejimi"nin vatandaşları çok ağır şekilde mağdur etmesini inatla sürdürüyorlar.
Erdoğan ile Bahçeli görüşmesinde "Erken Seçim" hakkında görüşlerinin gündeme geldiğini ancak 2023'de seçimin yapılmasının temel hedef olduğunu yazmıştım...
Anlaşılan o ki "A planı" 2023'de yani zamanında seçimmiş.
Meğerse "B Planı" da Erdoğan ile Bahçeli arasında konuşulmuş ki o da "Erken Seçim" ihtimaline karşı ele alınmış.
Kim ne derse desin, Erdoğan ve Bahçeli siyasetin en deneyimli, en kurnaz ve en etkili isimleridir.
***
Değerli okurlarım,
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinden sonra Saadet Partili Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret etmesinin yani Saadet'e kanca atmasının iki yönü vardır:
- Birincisi; Saadet Partisi'ni Cumhur İttifakı'nın yanına çekebilmek,
- İkincisi; Millet İttifakı'nı zayıflatmak.
Önce şunu vurgulayayım.
Erdoğan bu atağı 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminden önce de yaptı ama Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve parti yönetimi, "Yeşil Işık" yakmadılar.
"Tek Adam Rejimi" o kadar başarısız oluyor ve Cumhur İttifakı Doğu Perinçek'in Vatan Partisi'nin desteğine rağmen bir türlü yukarıya ivme kazanamıyordu ki;
- Erdoğan ve Bahçeli, İYİ Parti'ye kanca attılar…
İP dedikleri, illet ve zillet dedikleri İYİ Parti lideri Meral Akşener'i bir anda, "Yerli ve Milli" ilan edip peş peşe çağrılar yapmaya başladılar;
- "Yuvaya Dön…"
Meral Hanım ise güle oynaya dalga geçen yanıtlarla elinin tersi ile itti
***
Değerli okurlarım,
Erdoğan, Bahçeli'den icazet aldıktan sonra Saadet Partisi'nin efsane siyasetçisi Oğuzhan Asıltürk'ü ziyaret etti.
Cuma namazı sonrası demeçleri Erdoğan için klasik hale geldi.
Cuma çıkışında Erdoğan dedi ki?
"Sayın Bahçeli ile yaptığımız görüşme mutat. Zaman zaman ziyaretlerimiz oluyor. Tabii bu ziyaretlerde de bizler geleceğe yönelik neler yapabiliriz?
Bölgedeki faaliyetler, terörle mücadelemiz, bunları etraflıca Sayın Bahçeli ile görüşüyoruz.
Kendisi de hükümetin yaptığı çalışmalara yönelik başarı dileklerini iletiyor. Beraber tarih analizleri de yapıyoruz.
Cumhur İttifakı'nın güçlenmesi için beraberliğimizi de yineliyoruz."
***
Değerli okurlarım,
Millet fakru zaruret içinde geçim sıkıntısından, "Yandım Allah, ekmeğe muhtacız, geçinemiyoruz" diye çığlıklar atarlar ki;
- Devlet Bahçeli, Erdoğan'a "Başarı dileklerini" sunuyor…
Dış politikadaki sıkıntılar, Avrupa ülkelerinin ve Amerika'nın yaptırımları uygulanmaya başladı ki;
- Devlet Bahçeli, Erdoğan'a "Başarı dileklerini" sunuyor…
Merkez Bankası stokları EKSİ 55 milyar dolara düştü ki;
- Devlet Bahçeli, Erdoğan'a "Başarı dileklerini" sunuyor…
12 milyon işsiz, "İş…İş…İş" diye inlerken;
- Devlet Bahçeli, Erdoğan'a "Başarı dileklerini" sunuyor…
Cumhur İttifakı'ndaki saadet bu halde demek ki…
Saadet Partisi'ne ihtiyaç neden o zaman?
***
Değerli okurlarım,
Saadet Partisi demişken Erdoğan'ın "Bayram değil seyran değil" Saadet Partili Oğuzhan Asiltürk'ü hatırlaması ve hatta Genel Başkan Temel Karamollaoğlu dururken ziyaret etmesinin anlamı ne?
Erdoğan acaba Temel Bey'den bu görüşme için izin aldı mı?
Erdoğan bu ziyaretin anlamı için dedi ki;
"Sayın Asiltürk benim bir büyüğümdür. Benim ziyaretim hem nezaket, hem de ittifak meselesinde seçim ittifakı mı olur veya geleceğe yönelik terörle mücadelede her türlü desteğin bizim yanımızda olması lazım.
Biz yalnızlığı hissetmemiz lazım.
Buna benzer görüşmeleri bundan sonra da yapmayı planlıyorum.
DSP Genel Başkanı ile de külliyede görüştük. Bundan sonra da görüşmelerimiz devam edecek."
***
Değerli okurlarım,
MHP ve Vatan Partisi'nin verdiği "destek" gördüğünüz gibi;
- "AKP'nin yalnızlığına" çare olamıyor…
Samimi düşüncemi söyleyeyim:
Erdoğan İYİ Parti veya Saadet Partisi'nin desteğini alabilse der ki;
"Haydi, Nisan ayında Erken Seçime..."