Erdoğan ile Bahçeli iki kez ters düştü
Canım ülkem için çok endişeliyim. 12 Eylül askeri darbesi sonrası 1983'de yeniden demokrasi ile kucaklaşan Türk siyaseti 15 Temmuz'da Amerika destekli FETÖ'cülerin hain darbe girişi ile çok büyük yara aldı.
Canım ülkem için çok endişeliyim. 12 Eylül sonrası ilk kez aktif bir siyasetçi ki;
- 3 dönem AK Parti milletvekilliği yapan,
- AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yapan,
- 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nda Başkan Yardımcılığı yapan,
Gelecek Partisi kurucularından ve Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ'a "öldürme kastı" ile silahlı saldırı yapıldı.
Bu saldırının nedeni Özdağ'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştiren bir demeciydi.
Ve bu demeci de ben Söz Hakkı köşemde yayınladım.
Özetlemem gerekirse;
- Özdağ demeç verdi ben de her özgür gazeteci gibi demecini yazdım..
Ve "Organize" şekilde aynı gün peş peşe saldırıya uğradık.
Arkamdan kalleşçe saldıran ve yere düşürüp "öldüresiye" dövmek isteyen 3 kişiye mukavemet göstererek onları kaçırdım
Dördüncü kişinin aracın şoförü olduğunu gördüm. Plakası ve kimliğini belirlemek için elime cep telefonumu aldığımda aracı "öldürmek" kastı ile üzerime son sürat sürdü.
Son anda yana kaçtım ama kalça ve baldırıma sol ön çamurluğu ile çarparak yerde yuvarlanmama neden oldu.
***
Değerli okurlarım,
Cuma günü işlemlerin tamamlanmasından sonra Ankara Emniyet Müdürlüğünden cumartesi sabah yakalanan saldırganları, "teşhis" etmem için davet aldım.
8 kişinin arasından bana saldıran 3 kişiyi ve aracı ile ezmeye çalışan saldırgan şoförü teşhis ettim.
Görevli polisler saldırganların nöbetçi savcılığa götürüleceğini söylediler.
Saat 15.45 gibi beni arayan bir emniyet görevlisi 4 saldırganın, "Adli kontrol şartı ile mahkemeye sevk edildiğini ve tutuklanmadıklarını" söyledi.
Anlaşılan o ki adliyede ancak bir kaç saat kaldılar.
Ben de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e "Çok üzgünüm 4 saldırgan serbest kaldı Sayın Bakanım" diye kısa bir mesaj gönderdim.
Bakan Gül bir dakika sonra aradı ve "Savcı ifadenizi aldı mı?" diye sordu. Almadığını belirterek şunlar söyledim:
- Sayın Bakanım, Selçuk Özdağ ve Afşin Hatipoğlu'na saldıranlar hala yakalanmadı. Bu 4 saldırgan şimdi onlarla delil karartırlar. Ayrıca bu 3 olay açıkça "Organize" bir terör saldırısı olduğunu açıkça gösteriyor…
Adalet Bakanı Gül dedi ki;
- "Avukatınız "Organize suç" olduğunu ve "delil karartılması" ihtimali bulunduğunu vurgulayan bir dilekçe ile cumhuriyet savcısının kararına itiraz etsin."
Avukatım Şahin Mengü'nün yardımcısı Av. Semih Ecer bir saat sonra bu başvuruyu yaptı ama savcı kararını değiştirmedi.
Ben de bu savcıyı dün "Hakimler ve Savcılar Kurulu"na (HSK) 19 Ocak 2021 tarih ve 5540 sayılı resmi yazı ile şikayet ettim…
***
Değerli okurlarım,
Gerek Selçuk Özdağ'a gerek bana "Geçmiş Olsun" mesajı veren ve Adalet ile İçişleri Bakanlarına "Bu saldırıların faillerinin yakalanması ve yargı önüne çıkarılması" talimatı veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a rağmen 4 saldırgan poliste ve adliyede sadece 11 saat geçirdikten sonra serbest kaldılar.
Üstüne üstlük,
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu kez bizzat 3 Gazeteci; Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Uğur'u yardımcısı Semih Yalçın'ın, "Bizim hareketin delileri" diye tanımladığı kesime "hedef" gösterdi.
Cumhur İttifakının;
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanları ve AKP kanadı şunu istiyor;
- Saldırganlar ve azmettiriciler yakalansın, yargılansın ve cezalandırılsın…
Devlet Bahçeli ve MHP kanadı şunu istiyor;
- Saldırganlar serbest kalsın, yargı azmettiricileri araştırmasın…
***
Değerli okurlarım,
Ben de avukatlarım da dosyamın hangi savcıya tevzi edildiğini Pazartesi günü öğrenemedik.
Ancak MHP'liler hemen öğrenmişler.
Biz de Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekilinin bu organize suç örgütü dosyasını ele aldığını MHP'lilerin Twitter paylaşımlarından öğrendik.
Demem o ki;
Erdoğan ile Bahçeli ilk kez ters düştü…
Göreceğiz bakalım;
- "Hukuk reformu" isteyen AKP mi kazanacak?
- Yargıya "Siyasi Baskı" yapan MHP'mi kazanacak?