'MHP Erdoğan'a yük oluyor…'

Selçuk Özdağ, Afşin Hatipoğlu ve bana yapılan alçakça saldırılar Türkiye'nin gündeminde kalmaya devam ediyor. 13. gün oldu nihayet cumhuriyet savcısı atandı....

Selçuk Özdağ, Afşin Hatipoğlu ve bana yapılan alçakça saldırılar Türkiye'nin gündeminde kalmaya devam ediyor. 13. gün oldu nihayet cumhuriyet savcısı atandı. Bu gecikme neden?..

Cumhur İttifakı'nın küçük parçası MHP yargıya baskı yaptığı için mi?

AKP hükümeti, "MHP ile koparım" diye korkuyor mu?

Çok açık ve net söyleyeceğim:

- Bu saldırılar Cumhur İttifakı'nın sonu olacak…

Çünkü;

Beni, "Geçmiş olsun" diye arayan onlarca AKP milletvekili çok önemli gerekçeleri de sayarak şu ana temada söz birliği ediyorlar;

- "MHP Erdoğan'a yük oluyor…"

***

Değerli okurlarım,


Duayen siyasetçi Deniz Baykal tecrübeli, sağduyulu ve öngörüleri yüksek biri olarak ülkemizdeki gelişmeleri çok dikkatli takip ediyor.

Demokrasiye inancı nedeniyle yasaklı Erdoğan'a siyaset kapısını açan CHP'nin efsane lideri Baykal, "Geçmiş Olsun" telefonunda dedi ki;

- "Bu büyük mücadeleyi inşallah milletçe başaracağız.

- Tatsız olaylar yaşansa da gazeteciler, aydınlar, siyasetçiler hayatlarını verseler de demokrasi kazanacak.

- Sen askerliğini komando olarak yapmıştın.

- Artık Gazetecilik deyince akla fiziki güçte gelecek.


- Çok başarılısın, kolay gelsin, Allah güç kuvvet versin. Başarılarının devamını diliyorum, seni tüm ailecek kutluyor, geçmiş olsun diyoruz…"

Baykal'a teşekkür ettim. Üzülerek ve hak vererek diyorum ki;

- Gazeteciler ve özellikle özgür yazarlar, televizyoncular artık judo, karate, yakın dövüş kursu almalı…

Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a nasihatı şöyle;

- "Kamil demokrasinin ortaya çıkması sadece halkın oyuyla iktidara gelmekle bitmiyor.

- Asıl büyük sınav halkın oyuyla gelen iktidarın yine halkın oyuyla gitmeyi bilmesidir.

- Bunu da huzur ve barış içinde sağladığınız zaman demokrasi o zaman oluyor.

- Bu süreçte senin gibi bazı insanlar sıkıntılar çekecek ancak milletçe bunu da başaracağımıza inanıyorum…"

Umarım benim çektiğim sıkıntıları asla çekmeden demokrasinin gereği yerine gelir.

- Seçimle gelen, seçimle gider…

***

Değerli okurlarım,

Yargıtay Onursal Başkanı 65 yıllık deneyimli hukukçu Doç. Dr. Sami Selçuk "Geçmiş Olsun" dileği ile şunları söyledi:

- "İnsanlar sizi dövmeye karar vermişse artık bu konuda bir mantık yürütmek pek doğru olmaz.

- 'Şuna bir ders verelim' demişler çünkü bunlar haydut.

- 'Biz bunları dizginleyemeyiz, yeni olaylar yaşanabilir onun için susun' diyorlar…

- Bu sadece bugün böyle değil, dünde öyleydi. Uğur Mumcu'yu 28 yıl önce öldürdüler. Çünkü Türkiye özgürlük kavramını sindirememiş, özümseyememiştir.

- Bir insanı düşüncesini söyledi diye dövmek çok iğrenç, sende fikirlerini düşüncelerini söyle.

- Bu bilinç Türk insanında yok. Türk insanında başka bir düşünceye katlanma duygusu henüz yok."

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde de bulunan Doç. Dr. Selçuk da "Hukuk Reformu" yapacağız diyen Erdoğan'a nasihat verdi:

- "Türkiye hiçbir zaman hukuk reformu yapmadı, hazır yasaları batıdan aldı.

- Yasa hukukun meyvesidir. Siz meyveyi adlınınız, gövde, kök orada kaldı onun için meyveyi sindiremiyorsunuz.

- Taşrada bulunduğum sırada asli cezalara çıkan bir savcıydım tek oturumda karar verdik.

- Karar tek oturumda verilir.

- Duruşma yapan yargıç dünyanın her tarafında eğer duruşmayı bitirmezse ikinci oturumda aynı yargıç duruşmaya çıkamazsa kesinlikle yeni yargıçla yeni baştan duruşma yapılır.

- Duruşma yargıcı değişmez.

- Bunların hiçbiri bilinmediği içinde saçma sapan reformlar yapılıyor.

- Türkiye'de yargı konusu başarılı bir reformdan geçmiş değil. Dün de öyleydi bugün de öyle hatta daha da beter."

***

Değerli okurlarım,

Binlerce, telefon, e-mail, WhatsApp, SMS ve Telegram mesajı gönderdiniz. Ben de kayıtlı olmayan telefonlarınızla aradınız.

Maalesef hepsini okuyamadım.

Özellikle telefon ile arayanların kimler olduğunun listesini abonesi olduğum Turkcell vermediği için geri dönüş yapamıyorum.

Gösterdiğiniz olağanüstü sevgi yumağı ve ettiğiniz dualara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Devletim bana koruma vermiyor ama unutulmasın ki Rabbim beni korur…