Perinçek klasiği

MİT emeklisi Mehmet Eymür'ün iddialarına yanıt versin diye Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'i Flash TV'de her Çarşamba hazırlayıp sunduğum, "Serbest Bölge" canlı yayınında konuk aldım.

Perinçek Eymür'ü yanıtlayacağına program boyunca bana saldırdı. Anladım ki; Ya beni çileden çıkartıp kendisine hakaret ettirerek RTÜK'e televizyonu kapattıracak, ya da kendisini yayından çıkarttırıp, "Yayını terk ettim" diyecek.

Ailemden, mahallemden, öğretmenlerimden aldığım terbiye ve basın meslek ilkeleri ile misafire olan saygım çerçevesinde bu tuzağa düşmedim.

İşte yorumlarım ve Doğu Perinçek klasiği:

- Soru: Mehmet Eymür "Perinçek tamamen İngiliz istihbaratı ile ABD'lilerin adamıdır" diyor, ne dersiniz?

Perinçek: "Bunu söylediğiniz için sizi ayıplıyorum. Bu konuyu gündeme getirmek ile çok ayıp birşey yapıyorsun. Sen Türkiye'nin en şerefli adamına Ermeni Soykırımı'nı bitirmiş, Silivri duvarını yıkmış bir tane süprüntünün sözleriyle lekelemeye çalışıyorsun. Bunu sen Kılıçdaroğlu'na yapabilir misin?"

- Ben herkese yaparım.

Perinçek: "Alet oluyorsun. Amerikan emperyalizmine kök söktürmüş, 50 yıldır Amerikan emperyalizmi ile savaşan bir adama adi lekeli iftiraları gündeme getiriyorsun. Bu gazetecilik değil kara propangadadır. Seni böyle konuşturuyorlar. Sende vicdan yok. Vicdanı olan adam bu soruyu sorar mı? Gazetecilik Amerikan emperyalizmine alet olmak mıdır? Mustafa Kemal Atatürk'e sen İngiliz ajanı mısın diye sorabilir misin? Sizin gibi adamlar Atatürk'e hakaret ediyor. Size hakaret etmiyorum bu soruyu sorana ben bu cevapları veririm."

- Asla kara propaganda yapma niyetim olmadığını siz daha iyi biliyorsunuz. Beni kimse konuşturamaz. Bir başkasının söylediğini tırnak içerisinde dile getirmemek gazetecilik suçu olur. Ben vicdanlı bir adamım. Mustafa Kemal Atatürk'e de her türlü soru sorulmuş. Atatürk'e hakaret ettiğimi söyleyerek bana hakaret ediyorsunuz. Bu sözleri söyleyene hakaret edin. Ben burada ayna görevi yapıyorum. İddia edileni sizlere iletiyorum. Siz bize cevap vermeyerek konuyu çarpıtıyorsunuz. Ben adamın söylediğini söylüyorum herhangi bir yorum yapmadım.

Perinçek: "Neyin iddiası nasıl böyle birşeyi bana söyleyebilirsin? Haysiyetli adamlara böyle şeyler söylenebilir mi? Siz alet oluyorsunuz. O adamı ABD konuşturuyor sizin gibi adamlarda bu tür masalarda gündeme getirerek ABD'ye alet oluyorsunuz. Senin görevin ABD ajanlarının sözlerini tekrar etmek."

- Mehmet Eymür Amerika ajanı mı?

Perinçek: "Kendisi öyle söylüyor. Sende onun aletisin. Sende hiç insaniyet, dostluk gibi kavramlar yok mu? Bana abi diyordun. Ben senin abin filan değilim. Kabul etmesen de bu masada soruyu sorarak ABD ajanlarına alet oldun. Gladio'nun prensesi olan Meral Akşener'e ve ABD'nin oyuncağı olan Kemal Kılıçdaroğlu'na o kadar çok bağlandınız ki Türkiye'nin haysiyetli vatansever insanlarına bu soruları soracak hallere düştünüz."

- Ne Kemal Kılıçdaroğlu'na ne de Meral Akşener'e bağlandım. Sadece gazetecilik yapıyoruz bunu da bizi izleyenler görüyorlar.

Perinçek: "Siz Amerikan CİA, Mossad kliniğinin içindeki cümleleri tekrar ediyorsunuz. Bunu yapmak gazetecilik değildir."

- Az önce Erdoğan'ın sözlerini tekrar ettik, sözde Ermeni Soykırımı'nı tekrar ettik herşeyi tekrar ettik bu tarz şeylerle suçlanmak haksız ve yersiz.

Perinçek: "Siz kara propagandayı ülkeyi ayakta tutan insanlara nasıl söyleyebilirsiniz? Sen şunu muhakeme edemiyorsun. Bu adam Ermeni Soykırımı'nı bitirdi."

- Ermeni Soykırımı'nı bitirdi derken iyiydim de bunu söylerken mi kötü oldum?

Perinçek: "Evet, onu söyleyen adam bunu söyler mi?"

- Tarafsız gazetecilik açısından söyler.

- Kanlı 1 Mayıs'da sizi suçladı. Şimdi ben bu soruyu nasıl soracağım? Sorarsam yine beni suçlayacaksınız.

Perinçek: "Bu sefer suçlamayacağım. Çünkü bir kere suçladım ve senin ne yapmak istediğini bütün kamuoyu öğrendi."

- Cevap vermeyerek beni suçladınız.

Perinçek: "Ne cevap vereyim. Benim hayatım cevap."

- Benim hayatım da gazetecilik.

Perinçek: "Gaz tenekecilik diyelim biz ona."

- Bu artık hakarete giriyor ben size hakaret ettim mi? Ben 52 yıldır gazetecilik yapıyorum.

Perinçek: "Sizlere verilen görevler var. Çağırın Doğu Perinçek'i sorun bu soruyu."

- Ben kendim sizi aradım patron dahi benden öğrendi.

Perinçek: "Siz istediğiniz soruları sorun ben başarılarıma devam edeceğim. Göreceksiniz ki Vatan Partisi hükümet olacaktır. Siz istediğiniz kadar çırpının ABD'de istediği kadar sizi kullansın ama en sonunda kaybeden siz olacaksınız. Yalnız sizin değil Mehmet Eymür'ü televizyona çıkaran bütün televizyon kanallarının ve diğerlerinin de yaptığı işin gazetecilik olmadığını ABD'nin bir takım operasyonlarına medya bağlamında görevlerini yaptığınızı açık açık söylemeliyim. Yazık sizlere ben üzülüyorum ve bu programı bitirmek istiyorum. Sizin hakkınızdaki fikirlerimin yanlış olduğunu görünce üzüldüm."

- Flash TV ve bana haksızlık yaptığınızı düşünüyorum. Ben sizi programa davet ederken ne Hakan Aygün ile ne Ömer Göktuğ ile konuştum. Beni suçlamak demek televizyonu da suçlamak demektir.

Perinçek: "Ben kanal hakkında birşey söylemedim. Sizler Mehmet Eymür'ün aletlerisiniz."

- Mehmet Eymür ve diğer kimsenin aleti değiliz. Sadece Doğu Perinçek'i stüdyoya davet ettik ve sorularımızı sorduk. Ben Mehmet Eymür'ü yolda görsem tanımam. Özgür gazeteciyim ve kimseye alet olmam.

- Türkiye'de gündeme gelen, bütün Türkiye'nin konuştuğu iddialar vardı. O iddialara hedef olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'i stüdyoya davet ettik ve yanıt hakkı verdik. Kendisi gelerek bizleri de hedef gösterdi ve haksızlık yaptı.

...Ve Doğu Perinçek stüdyoyu terk etti...