Acının izleri hala taze!
Hatay, bir zamanlar tarih kokan sokakları, renkli pazarları ve sevgi dolu insanları ile güzelliğiyle ün salmış bir şehirdi. Ancak, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük deprem felaketi, bu cennet köşeyi cehenneme çevirdi.
O kara gün, Hataylıların hayatını tamamen değiştirdi ve derin yaralar açtı.
Geçtiğimiz hafta şehre adım attığımda, yıkımın hala taze olan izlerini görmek, yüreklerin acısını hissetmek tarif edilemez bir duyguydu.
Sanki tüm şehir hala feryat ediyordu.
Sokaklar yıkılmış binalar, binaların içindeki yaşanmışlıkların izlerini taşıyan kırık dökük eşyalar, kaldırılan enkazlardan geriye kalan moloz yığınlarıyla doluydu.
Enkazın altında kaybolan yalnızca binalar değildi; binlerce hayat, hayaller, umutlar, tarih ve kültürel miras da göçüp gitmiş.
Ama yaşanan bu büyük felaketin Hatay'ın gücünü, dayanışmasını ve birlikte hareket etme kabiliyetini ortaya çıkardığını da sokaklarda görebilmek içimdeki derin acıyı bir nebze olsun azalttı.
Halen şehirde kalan ve gitmedik ki dönelim diye haykıran Hataylılar,
Umutsuzluk havasına inat, yaşanan acıların üstesinden gelmek için el ele vermişler.
Şehir adeta kalplerin birbiriyle kucaklaştığı, duygusal bağların güçlendiği bir topluluk halinde kenetlenmiş.
YENİDEN VAR OLMA MÜCADELESİ VERİYORLAR
7 Şubat’ta Hatay’a adım attığımda depremin üzerinden henüz 36 saat geçmişti.
Şehir şoktaydı.
Acılar çok tazeydi.
Hatta daha pek çok kişi yaşanan yıkımın büyüklüğünü tam olarak farkında değildi.
Depremin üzerinden beş ay geçtikten sonra geldiğim hatıralarımda çok özel izleri olan Hatay’da ise;
Acılar tazeliğini koruduğunu,
Umutsuzluğun hakim olduğu görüntünün altında büyük bir umuda sarılarak yeniden var olma mücadelesi veren Hataylıları görmekten çok etkilendim.
UNUTMAMALI VE UNUTTURMAMALIYIZ!
Hatay’da bizi ağırlayan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Lütfü Savaş ve ekibi ilk günden beri çok büyük bir mücadele veriyor.
Şehri yeniden ayağa kaldırabilmek için adeta çırpınıyorlar.
Kolay değil!
Böylesine büyük bir felaketin izlerini silebilmek ve yeniden geçmişe dönebilmek.
Ama umutlular ve umutlarını hiç kaybetmemişler.
Hataylıya inanıyorlar ve güveniyorlar.
Başkan Savaş, şehirden deprem sonrası göçen Hataylıların en kısa sürede geri döneceklerine ve şehirdeki yeniden var olma mücadelesine katılacaklarına inandığını söylüyor.
Bu mücadelede devletin her kademesinin el ele vererek mücadele edeceğine inancını vurguluyor.
Ve herkesin bu felaketin unutulmaması ve unutturulmaması için çaba sarf etmesini istiyor.
ZENGİN YATTIK FAKİR KALTIK
Şehri Başkan Dr. Lütfü Savaş ve ekibi ile birlikte gezdik.
Evlerine, işlerine, anılarına, kültürlerine ve tarihlerine sahip çıkmaya çalışan Hataylılarla sohbet ettik.
Gördüğüm manzara hem yüreğimi burktu, hem de içimi acıttı.
5 Şubat’ta dükkanlarının kepengini bir daha açamayacaklarını bilmeden kapatanların,
Bugün bir konteynere, karavana ya da barakaya sığdırdıkları dünyalarında verdikleri mücadele görmeden anlaşılacak gibi değil!
Üretim için ürün bulmakta zorlanıyorlar,
Ürettiklerini satacak müşteri bulmakta zorlanıyorlar,
Ama buna rağmen şikayet etmiyorlar,
Hatta işletmelerine “gitmedik dönelim” diye isim veriyorlar,
Ve tüm Türkiye’ye biz küllerimizden yeniden doğacağız diye haykırıyorlar.
Hataylıların en zor zamanlarında en parlak ışıklarını saçtığını görmek,
Hem umudumu, hem de Hataylılara olan inancımı arttırdı.
YIKIM SADECE FİZİKSEL DEĞİL
Bölgede yaşanan depremin yıkıcı etkileri sadece fiziksel değil.
Büyük bir travma yaşandığını Hatay sokaklarında hissediyorsunuz.
Konuştuğumuz herkes uykularında deprem korkusuyla irkilen çocuklardan, parçalanan hatta kaybolan ailelerden bahsediyor.
Sokaklarda bir gecede her şeyini kaybederek, hayatlarını yeniden kurmaya çalışan insanları görüyorsunuz.
Bu acı dolu süreçte, psikososyal destek büyük önem taşıyor.
Hataylılar güçlü olmak için birbirine tutunarak yara sarmaya çalışıyor.
Umut dolu yüreklerin geleceğe dair olan inançlarıyla saçtığı ışık,
Geceleri kapkaranlık bir şehre dönüşen Hatay’da adeta birer yıldız gibi parlıyor.
Bir gün gelecek, bu acı dolu günler geride kalacak diyorlar,
Ama bunun için daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarını da vurguluyorlar.
GİTMEDEN, GÖRMEDEN, YAŞAMADAN ANLAMAK ÇOK ZOR!
Unutmamalıyız ki,
Felaketler karşısında dayanışma ve sevgi en güçlü silahlarımız.
Bir şehrin yaşayabilmesi için önce esnafının yaşaması gerekiyor.
Bu nedenle deprem öncesinde akın akın Hatay’a gidenlerin,
Bugün yeniden orada olması çok önemli.
Evet kalacak yer yok ama yakın kentlerde konaklamak mümkün.
Bu güzel şehir geleceğini yeniden inşa ederken yanlarında olmalı,
Hataylılara hem madden, hem de manen destek olmalıyız.
Çünkü yaşananların boyutunu gitmeden, görmeden kısacası orada olmadan anlamak mümkün değil.
Bu nedenle Hatay’ı ve depremden zarar gören illerimizi unutmamalı, unutturmalıyız!
Ben de elimden geldiğince Hatay’ı ve bu felaketi yaşayan diğer illerimizi bu köşede anlatmaya ve unutturmamaya gayret edeceğim.
