Gastronomi dünyası Gaziantep’te buluştu
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin 4’üncü ayağı olan ve Gaziantep’te gerçekleşen GastroAntep Kültür Yolu Festivali gastronominin dünyasının önde gelen isimlerini buluşturdu.
İçerik direktörlüğünü Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen’in üstlendiği Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğinde gerçekleştirilen festivalin ilk 3 gününde Türkiye’nin gastronomi alanında en önemli isimleri ile yapılan paneller ve dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şeflerin gerçekleştirdiği workshoplar büyük ilgi gördü.
GastroAntep Kültür Yolu Festivali kapsamında ilk olarak Türk dünyasının ünlü şeflerinin katılımıyla “Gastro Diplomasi: Türk Dünyası” workshopu yapıldı. Yeni açılan Festival Park’taki workshop ve panel alanında interaktif olarak gerçekleştirilen programa Kırgızistan, Özbekistan ve Azerbaycan’dan gelen şefler katılırken, konuk şefler tarifleri ile kendi ülkelerine ait yemek kültürlerini tanıttı. Kırgızistan, Özbekistan ve Azerbaycan’ın ünlü şefleri workshoplarını gerçekleştirirken Türk Dünyası mutfaklarının birbirlerine olan benzerliğine de dikkat çektiler.
Festivale katılım sağlayan dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler Juanjo López, João Oliveira, Franco Sultano, Claudio Chinali, Martina Puigvert Puigdevall, Alan Geaam, Fabrizio Fiorani, Floriano Pellegrino, Joe Barza ve Marc Pauquet gerçekleştirdikleri workshoplarda kendi kültürlerine ait yemekleri Gaziantep’e has ürünleri kullanarak hazırladılar.
Bu yılki teması “coğrafya” olan ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde düzenlenen GastroANTEP Kültür Yolu Festivali için şehre gelen ünlü şefler, gastronomi profesyonelleri, gurmeler, araştırmacılar, gastronomi ve turizm yazarlarının yer aldığı söyleşi ve paneller ilgiyle takip edildi. Bu zenginlikte bir içeriğe sahip olan GastroANTEP Kültür Yolu Festivali’nin gerçekleşmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
GALLADA DÜNYAYI İSTANBUL’DA BULUŞTURACAK
The Peninsula Istanbul’un tarihi yolcu terminali binasının terasında yer alan Gallada hafta içinde gerçekleştirilen görkemli bir davetle açıldı. Gallada menüsü ile misafirlerini İpek Yolu'ndan geçen Avrasya ticaret yollarının tarihi tatları ve gelenekleriyle tüm bunların İstanbul ile olan bağlantısına dayanan çağdaş bir gastronomi yolculuğuna çıkarmayı hedefliyor.
Türkiye’nin İlk ve tek iki Michelin yıldızlı şefi Fatih Tutak, Türk mirasından ve Türkiye'den Asya'ya uzanan profesyonel yolculuğundan esinlenerek Gallada’da yenilikçi Türk-Asya mutfağı deneyimi yaratarak bunu menüsüne yansıtmış. . Gallada’nın paylaşımlık ortak tabaklar konseptiyle misafirlerine çok boyutlu ve rafine bir sosyal etkileşim yaratmayı amaçlayan menüsünde Adana Kebap Mantı’dan odun ateşinde pişirilen deniz ürünlerine, 25 katmandan oluşan Şaşlık’tan Ilık Hurma Keki ile Şef’in annesine ithaf ettiği Demir Tatlısı gibi özel tatlar yer alıyor.
Binlerce yıldır bu tarihi bölgede çizilmiş rotalar boyunca gelişen sayısız tat skalası ile teknik ve sanatsallığa odaklanan Şef Fatih Tutak’ın sunduğu rafine ve sezgisel anlayışa sahip menü ile dünyayı The Peninsula İstanbul’un terasında buluşturacağına tüm kalbimle inanıyorum.
ANTALYA’NIN FARK YARATAN BALIKÇISI
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Restoran, Yiyecek İçecek ve Eğlence Hizmetleri Komite Başkanı Tahsin Fettahoğlu tarafından kurulan ve 2013 yılında deniz ürünleri restoranı olarak Antalya’da hizmet vermeye başlayan İskele Balık Pişiricisi bu yıl 10. yaşını kutluyor.
Kurulduğu günden beri menüsünü her yıl geliştiren ve zenginleştiren restoran misafirlerine farklı bir gastronomik deneyim yaşatmayı hedefliyor. Kurucusu Tahsin Fettahoğlu yaptığımız sohbette hedeflerinin bir balık restoranının menüsünde sadece kalamar ve karides olmadığını herkese anlatmak olduğunu özellikle vurguladı. Son yıllarda menülerini bu hedefe uygun olarak Antalya’ya has deniz ürünleri ile zenginleştirdiklerini de özellikle belirtti.
İskele Balık Pişiricisi’nin menüsünde kalamar ve karides hala yer alıyor. Tahsin Fettahoğlu bu konuyu sorduğumda kalamar ve karides ile yapılan çeşit sayısını giderek azalttıklarını ancak müşteri talebine göre menüde yer vermeye devam ettiklerini söyledi. Gerçekleştirdiğim tadımda Roma usulü ızgara enginar, yoğurtlama, İskele tarzı deniz ürünleriyle hazırlanan börek, Selanik, tatar, Alaçatı Mezesi, kuşkonmazlı somon, istiridye mantarı ve fener kavurmanın dikkatimi çeken lezzetler arasında yer aldığını söyleyebilirim.
İskele Balık Pişricisi’ne geldiğinizde imza yemekleri olan fırında terletilerek pişirilen ve tepside servis edilen Akdeniz’in en özel balıklarından “Grida” ile kendi bahçelerinde yetiştirdikleri zeytinlerden üretilen zeytinyağı ve kendi fırınlarında pişirdikleri ekşi mayalı ekmeklerini denemden ayrılmamanızı öneriyorum.