İstanbul'un İz Bırakan İki Saklı Lezzet Durağı

Yeni yılın ilk yazısı için sizleri İstanbul'un saklı kalan ama lezzetleri iz bırakan lezzet duraklarından iki tanesine, Tuzla’daki Esentepe Köftecisi ve Kadıköy’deki Döner 1971’e davet ediyorum. Her iki mekân da bütçe dostu fiyatlarıyla geleneksel damak tatlarımızın zirve yaptığı adresler.

Lezzet yolculuğumuza çıkarken ilk durağımız Tuzla Esentepe Köftecisi. Burası, çocukluk anılarımda yer eden, ailece sıklıkla ziyaret ettiğimiz bir mekân.

İstanbul'un İz Bırakan İki Saklı Lezzet Durağı - Resim : 1

KÖFTE, PİYAZ VE BİR TUTAM NOSTALJİ

Kapıdan girer girmez köftenin kokusu sizi adeta kucaklıyor. Mekânın rahat ve samimi atmosferi, özellikle ailelerin keyifle vakit geçirebileceği bir ortam sunuyor.

Esentepe Köftecisi’nin menüsü sade ama etkileyici. Bir aile işletmesi olan ve bugün ikinci kuşak tarafından işletilen mekân tamamen lezzet odaklı bir hizmet veriyor.

İçi sulu, dışı hafif kızarmış köfteler, mühürleme ve doğru pişirme teknikleriyle tam bir ustalık ürünü.

İşin püf noktasını sorduğunuzda iyi köfte yapmanın en önemli sırrının malzeme seçiminden ve doğru pişirmeden başladığını söylüyorlar. Esentepe Köftecisi bu detaylara titizlikle özen gösteriyor ve yıllardır malzeme kalitesinden asla taviz vermiyor.

İstanbul'un İz Bırakan İki Saklı Lezzet Durağı - Resim : 2

Köfte yanında servis edilen püre muhteşem. Ben ayrıca köftenizi piyaz ile taçlandırmanızı tavsiye ediyorum.

Bu arada kendi damak tadıma uygun köfte için ideal et oranının yüzde 80 dana ve yüzde 20 kuzu eti olduğunu belirtmek istiyorum. Kullanacağınız dana etinin döş kısmından seçilmesinin, köfteye gereken yağı ve lezzeti kazandıracağını unutmamalısınız.

Köfte harcını hazırlarken kullandığınız ürünlerin dengesine dikkat etmelisiniz çünkü bu denge köftenin lezzetinde kritik bir rol oynar.

Son notumda alacağınız kıymanın tek sefer çekilmesine dikkat etmeniz olacak çünkü bu da köftenin sulu ve gevrek kalması için çok önemli bir detaydır.

DUMANI ÜSTÜNDE DÖNER

Kadıköy’deki Döner 1971 ise döner sanatının üst noktaya ulaştığı bir adres. Küçücük mekân sade tasarımı ve içeri girer girmez insanı cezbeden döner kokusuyla dikkat çekiyor.

İstanbul'un İz Bırakan İki Saklı Lezzet Durağı - Resim : 3

Burada servis edilen dönerin pişirilme dengesi tam istediğim gibi. Dönerin yağ oranı ise ne aşırı ne de yetersiz kısacası benim damak tadıma göre ideal seviyede.

Döner 1971’in dönerin lezzeti kullanılan etin kalitesi ve marine edilmesindeki özenden geliyor. Sadece kendi yetiştirdikleri hayvanların etlerini kullanıyorlar. Kasap olan dedelerinden öğrendikleri şekli ile döneri hazırlıyorlar.

Dana ve kuzu etinin yüzde 70’e yüzde 30 oranında karıştırılması, dönerin hem yumuşacık olmasını hem de damakta kalan o benzersiz aromayı sağlıyor. Etlerin marine süreci en az 12 saat; bu da marinasyonun ete iyice işlemesini sağlıyor.

İstanbul'un İz Bırakan İki Saklı Lezzet Durağı - Resim : 4

Şişe düzgün bir şekilde dizilmiş olan etlerin döner makinesinde yavaş yavaş kızarmasıyla ortaya çıkan sonuç, her ısırıkta size tarifsiz bir keyif veriyor. Bence dönerin alışık olunanın dışında tırnak pide arasında servis edilmesi de bunda önemli rol oynuyor.

Bu arada porsiyon, pilav üstü, lavaş, ekmek arası ya da tombik dönerde sipariş verebilirsiniz ama ben kesinlikle tırnak pide arası denenmeli derim.

Mekânın personeli güler yüzlü, hizmet hızlı ve pürüzsüz. Yolunuz Kadıköy’e düşer ve canınız iyi döner yemek isterse uğramanızı öneririm.