Instagram Yasağı Gastronomi Dünyasını da Vurdu: Görsel Açlık Bünyeleri Sarstı!
Geçtiğimiz hafta Cuma günü Instagram’a getirilen erişim yasağı son yıllarda sosyal medya ile kendini ifade eden gastronomi dünyasında ciddi bir görsel açlığa neden oldu. Açlık karşısında bünyemizin verdiği tepkilerden bazılarını sektörde de gözlemliyoruz.
Bilindiği üzere insanoğlunun yaşadığı açlık karşısında bünyesinin verdiği en temel tepkiler arasında kas gücünün azalması ve hareket yeteneğinin kısıtlanması yer alıyor.
Uzunca bir süredir güne "Acaba bugün kaç kişi fotoğrafımızı çekip paylaşacak?" diye uyanmaya alışık olan yeme içme sektöründeki pek çok işletmeci ciddi bir yalnızlık duygusu içindeler. Buna bir de iletişimdeki en güçlü kaslarından birini kaybetmeyi eklediğinizde yaşadıkları kaosu daha rahat anlayabiliriz.
Tabii ki kendilerine alternatif üretmeye çaba sarf ediyorlar. Ama ciddi bir hareket alanı kaybı yaşadıkları da kesin.
Kendilerini istedikleri gibi özgürce ifade etmekte ve müşterilerinin anlık tepkilerini gözlemlemekte zorlanıyorlar. Adeta kolları, kanatları kırıldı.
O eski güzel günlerdeki gibi, bir tabak yemeği servis etmeden önce hemen fotoğraf çekip filtre uygulama şansını kaybetmekten hiç memnun değiller. Bu da sektörün büyük bir çoğunluğunun depresyona girmesine sebep oldu.
Peki depresyona giren sadece bu işletmeler mi? Tabii ki “Hayır”
Bir de müşteriler ve içerik üreticileri var. Onlar içinde durum oldukça sıkıntılı ve depresif!
Her gün “Bugün acaba ne yesem? Nereye gitsem?” sorusuna Instagram üzerinden cevap arayan müşteriler görme kaybı yaşadıklarını düşünüyor.
Restoranlara ve menülere ulaşmak için alternatif kanallardan faydalanmaya çaba sarf ediyorlar.
Ama alışık oldukları kanaldan erişim mümkün olmadığı için de ciddi anlamda görsel açlık çekiyorlar.
Bir de benzer bir sendromla karşı karşıya olan içerik üreticileri var.
Bu erişim engeli kendilerini özgürce ifade etmelerini engellediği için kızgın ve mutsuzlar. Çünkü ürettikleri içeriği takipçilerine ulaştıramıyorlar. Ama bir yandan da nasıl olsa bu engelleme yakında kalkacak diye üretmeye devam ediyorlar.
Bu açlığa ve mutsuzluğa sebep olan erişim engelinin sektör üzerinde ne tür etkileri olduğunu önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.
Ama görünen köyün kılavuz istemediği gibi sektörün mevcut durumdan kısa vadede olumlu bir çıktı sağlamayacağı da kesin.
Görünen bir başka gerçek de bu dönemi görsel ve içerik üretimi için kullananların erişim engelinin kalkmasının ardından çok daha renkli ve heyecan dolu olarak geri dönecek olması.
Bence bu tür bir yaklaşım gösteren işletmeler ve içerik üreticileri içinde bulundukları bu krizi fırsata çevirecekler.
Bu dönemin kazanım ve kayıplarını hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
Ama içinde bulunduğumuz durumun sektörün bünyesini sarstığı da kesin…