Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da kimi gölgede bıraktı?
Şöyle başlasak; CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretini gölgede bırakmak için Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu çok önemli bir diplomatik...
Şöyle başlasak; CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretini gölgede bırakmak için Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu çok önemli bir diplomatik bir girişim başlattı ve Rusya/Ukrayna dışişleri bakanlarının Antalya’da buluşmasına vesile oldu. Ama asıl amacı Kılıçdaroğlu idi…”
Gülümsediniz mi?
Hadi gerçeğini paylaşalım: “Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti, Türkiye’nin öncülüğünde Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı ile Ukrayna Dışişleri Bakanı’nın ateşkes ve barış arayışını kundaklama girişimidir ve dış bağlantılı siyasi bir operasyondur.”
Üstelik “dış operasyon” (?)
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretini yine bir operasyon/provokasyon/tertip olarak niteleyerek, cambaza bakmamızı sağlamaya çalıştı. Olmadı. Kılıçdaroğlu da yukarıdaki iddiayı alaycı bir emoji ile yanıtlamakla yetindi.
“HELLALEŞME” VE DİYARBAKIR
Aslında çok önemli bir geziydi. CHP Lideri’nin “geçmişle hesaplaşma” ya da “ helalleşme” kararı ve çağrısının en önemli duraklarından biri Diyarbakır’dı. Bu özeleştirel diskur bile bölgede etkili olmuş, geçmişte Güneydoğu’da oy oranı yüzde 1.65’te kalan (Diyarbakır özelinde ise yüzde 2.3) CHP, yapılan anketlerde oy oranını yüzde 11’lere kadar çıkarmış görünüyordu.
Diyarbakır halkı HDP’nin dışında ilk kez sınırlı da olsa CHP’ye göz kırpıyordu. CHP de bu sinyali almış görünüyordu. Eğer anketlerin söylediği doğruysa, CHP 30 yılı aşan bir zaman diliminden Diyarbakır’dan milletvekili çıkarma olasılığına sahipti.
CHP bu kez ‘nasılsa bize oy çıkmaz’ dememiş ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı koordinasyonu ile yaklaşık 10 aydır “Doğu Masası” olarak bilinen ve 6 farklı gruptan oluşan bir çalışma grubu ile bölgede bayrak göstermişti. AKP Kayapınar Belediye Başkan Adayı olan Avukat Cevdet Nasıranlı’nın da bulunduğu; belediye meclis üyesi, ilçe yöneticisi, muhtar ve iş insanlarının bulunduğu 20 kişinin istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılması da bu yeni ivmenin göstergesiydi.
‘NE EZEN NE EZİLEN İNSANCA DÜZEN’
Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır gezisi itinayla planlanmıştı. “Mesaj” içerikli temaslar yerine kadınlardan esnafa, gençlikten kanaat önderlerine kadar Diyarbakır’ın farklı kesimleri ile bir araya gelinmesine özen gösterilmişti. Kılıçdaroğlu bu görüşmelerde “helalleşme” vurgusunun yanı sıra, 1970’lerde CHP’nin efsanevi “ne ezen ne ezilen, insanca hakça düzen” sloganını uzun bir aradan sonra ilk kez Diyarbakır’da telaffuz etti.
Diyarbakırlılar CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na mesafe koymadan samimi bir yaklaşım sergiledi. Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme”ye dair duruşunun Diyarbakır halkında ve kanaat önderlerinde bir karşılığının olduğu anlaşılıyordu. Örneğin, sabah saatlerinde aralarında Tahir Elçi’nin eşi ve Türkan Elçi, Diyarbakır’ın seçilmiş belediye başkanı Selçuk Mızraklı’nın eşi Zeynep Mızraklı ve STK temsilcisi kadınlarla yapılan görüşmede katılımcıların, 6’lı masada HDP’nin dışlanması ve geçmişe dair eleştirilerinin not edilmiş olması önemliydi.
Bu gezi CHP’nin Kürt Sorunu ve bölge halkıyla ilgili beklenti ve çözümler açısından sadece kayda değer bir temas olarak kıymetliydi. Peki Kılıçdaroğlu bu geziyle kimi gölgede bıraktı? Bizim açımızdan cevap “dün”dü. CHP geçmişin o ağır bagajını geride bırakmak için adım attı